1.9

134 9 0
                                    

Dünya da yaşanabilecek ne kadar duygu varsa aklınıza getirin işte tam  o an onu yaşıyordum . Bora'nın suçsuz olduğunu kanıtlamamız için bir fırsat mıydı yoksa oradan asla çıkamayacağına işaret miydi?

Bir oyunun içindeyiz ya kazanacaktık yada yenilecektik.
Bora'dan gelen bildirime girdiğimde ondan gelen bir mesaj sohbet sayfamda çıkmıştı.

Bora : Asla kurtulamayacak sevgilin ne o nede siz bu bataklıktan kurtulabileceksiniz sizde oyunun içindesiniz , süre başladı güzelim oyunun sonu kaderinizi belirleyecek başarılar  :)

Neydi bu Bora'nın telefonu kimdeydi mesajın şoku ile telefonumu şarja takıp yatağıma yattım Poyraz ve Cansuya şimdi söylemeyecektim yarın Bora'nın yanında görüşte söyleyecektim.

Huzursuz bir şekilde de olsa geç saatlerde kendimi uykunun kollarına Bıraktım.

Alarmımın çalışı ile telefonumu kapatıp tekrar uykuya dalacağım anda görüşe geç kaldığımı fark ettim . Kalkıp gece hazırladığım kıyafetleri üstüme giydim saçlarımı salık bırakıp yolculuk için hazırladığım çantamı aldım ve annemlerin yanına mutfağa indim .

"Günaydın baba , görüş ayarlayabildin değil mi ?"

Babam bir yandan kahvaltı ediyor bir yandan bana cevap veriyordu.

"Günaydın kızım , 1 saat sonra tam 10:30 da görüş ayarladım sizin için.."

Çok güzel 1 saat içinde Poyraz ve Cansuyla buluşup görüşe yetişmemiz gerekiyordu.

"Teşekkür ederim de baba bi kaldırsaydınız beni nasıl yetişeceğiz biz daha Poyraz ve Cansuya haber bile vermedim ki ben.."

Annemin kurduğu kahvaltı masası gel beni ye diye bağırsa da görüşe geç kalmamam gerekiyordu yolculuk sırasında yerim diye düşünüp birşey yemeden bir yandan Poyrazı arıyor bir yandan ayakkabılarımı giyordum . Telefonu yere bırakıp annemin ağzıma tıkadığı yemekleri yemeye çalışıp ayakkabılarımı giyiyordum.

Telefon 3. Çalışında açılmıştı uykulu sesi ile açmıştı telefonu

"Efendim Deroşum?"

"Poyraz kalk kalk acil gelmen lazım babam görüşü 1 saat sonraya almış acaba görüşü sağolsun haber de vermedi geç kalmayalım çabuk gelmen lazım!"

"Ah bee , tamam sen çık kapıda bekle beni Cansu'nun haberi var mı onuda aramamı ister misin ?"

"Onuda ara haber ver çabuk olun ben çıkıyorum şimdi"

"Tamam kapat geliyorum ben.."

Telefonu yerden alıp Montumu giyerken annem hiç hız kesmeden ağzıma birşeyler tıkıştırıyordu.

"Anne tamam yeter dur bi boğulucam"

"Kızım sus , bi deri bi kemik kaldın bayılıp kalırsın biyerde allah korusun .."

Babamın arkadan kahkahası annemi dahada hırslandırıyordu sanki .
Ağzım dolu bir şekilde vedalaşıp evden çıkmak üzereydim

"Hadi öptüm babacım senide öpüyorum konuşuruz gidince"

Babam yanıma yaklaşıp kredi kartını ve şifresini verdikten sonra sarılıp konuşmaya başladı ;

"Kızım çok dikkatli olun gece yatarken kapıları kilitleyin evden de çok uzaklaşmayın birşey olursa ararsın beni"

Yok canım sadece Rusya ya kadar gidip geleceğiz baba , onlara yalan söylemekten nefret ediyordum konu her ne olursa olsun nefret ediyordum. Ama yapmak zorundaydım Bora için.

PİS DÖRTLÜ  I TEXTİNGWhere stories live. Discover now