BÖLÜM-15

4.1K 167 20
                                    

Bir insanın düşünceleri canını acıtabilirmiydi.

Gereğinden fazla acıtıyordu küçük bir kutuya hapsedilmiş gibi hissediyorum.

Yavaş yavaş benliğimi kaybediyorum.

Gerçekler ortaya çıktıkca yok oluyorum.

İnancımı kaybetmeye başlıyorum.

Eskilerden bir anı....

" Baba bu karıncayı öldürebilirmiyim" babam hayretle bana bakıyordu yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. Bense parkteki karıncalarla oynuyordum. Kardeşim taha salıncakta sallanıyordu.

" Hayır kızım öldürme " yüzündeki o gülümseme gitmişti.

" Ama neden"

" Boşyere hiç bir canlıyı öldüremessin ada"

                                      ***********

Beynim kafama ağırlık yapmaya başlamıştı. Baran ne saçmalıyordu. Duyduklarım doğru muydu babam bukadar canimiydi. Baran bu yüzdenmi benden nefret ediyordu. Peki ya doğruysa  annem babamın nasıl bir pislik olduğunu biliyormuydu.

Baran bana tonlarca acı ve ağırlık bırakıp gitmişti. Ben bunlarla nasıl başa çıkabilecektim baranın gerçekler canını çok acıtacak demesi doğruydu düşüncelerim yara ağrılarımdan daha çok ağrıtıyordu canımı. Gözyaşlarım bile akmıyordu kitlenmiş gibiydim. Bir çıkmaza girmiştim tonlarca kapı üstüme kilitlenmiş gibiydi. Ben şimdi bu duyduklarımla nasıl savaşacaktım. Ben burdan kurtulsam bile eskisi gibi hayatıma devam edemezdim. Duyduklarım ve yaşadıklarım buna izin vermezdi. Benim için en iyisi ölümmüydü?.

Evet ölüm benim için bir çare olabilirdi. Yaşadığım süre boyunca düşündükçe deliricektim. Buna bir son vermenin zamanı gelmişti. Yavaş yavaş yerimden kalkarak pencereye doğru ilerledim. Hava aydınlıktı büyük ihtimalle sabahın ilk saatleriydi derin bir nefes aldım ve bir hışımla aşağıya inmeyi düşünsemde hem yaralarım hemde açlığım buna izin vermedi. O yüzden yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Kesin kararlıydım bugün bu iş biticekti.

Aşağı indiğimde o üçlüyü yemek masasında gördüm kahvaltı ediyorlardı.Üçüde dönüp şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Aramızda bir sessizlik oluştu. Sessizliği bozan çağan oldu

" Niye indin ben uyuyosundur diye kahvaltını getirmedim" cevap vermedim boş gözlerle onlara baktım. Çağanın dudaklarında ki sözcükler bana doğru yol aldı tekrardan

" Gel yukarıya çıkartıyim seni sonra kahvaltını getiririm" bunu derken ayaklanmıştı elimle dur işareti yaptım. Çağan olduğu yerde dururken akay boş konuşmaya başladı

" Ada hanım bizimle kahvaltı etmek istiyor neden anlamıyorsun" gözlerimi ona diktim donuk bir ifadeyle bakmaya devam ettim

" Ne o ayılamadınmı " akay konuşmasını sürdürürken gözlerimi sessiz duran barana çevirdim.

" Kalk" diye bağırdım üçüde beklemiyormuş gibi şaşırdılar. Baran yerinden bir milim dahi kıpırdamamıştı.

" Kalk dedim" sesim dahada yüksek çıkmıştı

" Sabah sabah yürekmi yedin kızım kes sesini cırlamanı dinleyemicem" akay boş boş konuşmaya devam ederken gözlerimi barandan çekmemiştim. Baran hala kalkmayı düşünmüyordu onu kaldırmanın bir yolunu bulmalıydım . Onu sinir etmem gerekiyordu.

" Aptal sana diyorum duymuyormusun kalksana" sesimi olabildiğince yüksek çıkarmaya çalıştım. Ve evet başarmıştım baran hızla oturduğu sandalyeden kalktı ve karşımda dikildi.

KANLI ELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin