23

437 57 24
                                    

"Günü birlikte geçirdiğinizi söylediniz, değil mi?"

Sam'in sorduğu soruyu Castiel onayladı. Cassie gelmek üzereydi ve Sam atıştırmamız için bir şeyler hazırlıyordu. Jess alışverişi uzattığı için evde değildi, Sam de sıkılmamak adına bizi mutfağa toplamıştı.

"Şaşırtıcı, o morluğun dün gece orada olmadığından oldukça eminim."

Cass'in boynunu gösterdiği anda şaşkınlık ve utanç hissiyle titredim. Kocaman bir morluk vardı, görünmeyecek gibi değildi. Bunu ben yapmıştım ve şu zamana kadar farkına bile varmamıştık.

Sam tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Dean, söylemek istediğin bir şey var mı?"

Bu soru hiç iyi değildi. Sam tahmin ettiğimden çok daha erken şüphelenmişti ve şimdiden ilgi ikimizin üzerindeydi. Yüzüme arsız bir gülümseme yerleştirdim ve şüpheleri oluşmadan yıkmak için hamle yaptım.

"Ona tecavüz edip arabamızın öcünü aldım kardeşim."

Castiel yüzünü buruşturdu.

"Vahşi fantezilerini duymak heyecan verici. Ama biliyor musun? Hiç tipim değilsin."

Sam kahkaha atmaya başladı.

"Aptallaşma. Onu kastetmediğimi biliyorsun. Cassie'yi aldatıyor musun? O yüzden mi gününü Castiel ile geçirmekle ilgili yalan söyledin?"

İçime serpilen suyun rahatlatıcı etkisini hayatım boyunca yaşamamıştım. Sam bizden şüphelenmiyordu.

"Boynumdaki morluğu Dean'in Cassie'yi aldatmasına bağlamak mı? Sam, sen bir paranoyaksın."

Sam tekrardan gülmeye başladı.

"Dean geceyi güzel kız arkadaşı ile geçirirken ben de boş durmadım. Çoktan uyumuştunuz, partnerim siz uyanmadan gitmiş olmalı."

Cass şüpheleri oluşmadan yok etmek için son hamlesini yaptığında Sam şüpheli yüz ifadesini rahatlamış bir ifade ile değiştirdi.

"Gerçekten partnerim dedin mi?"

Cass'e sorduğum soru karşısında ikisi de gülmeye başladı.

"Aranızda kurduğunuz ilişkiye seviniyorum çocuklar."

Yüzümü ekşittim. Masanın üzerinde duran şarap açacağını işaret ettim.

"İnan bana, şu tirbüşon ile daha yoğun bir ilişkim vardır."

"Bana aşık olduğunu ne zaman itiraf edeceksin?"

Ukala tavırla bunu söylediği zaman aklım ilk günlere gitti. Hep böyleydik ve belki de nefretle başladığını söyledikleri ikili ilişkiler hakkında yanılmıyorlardı. Yine de şuanda ona karşı yoğun bir nefret besliyordum. Onu ittim.

"Git kendini becer Cass."

"Emin ol, bunu sana tercih ederim."

Mesaj grubunun kurulduğu gün bana yazdığı şeyi şimdi onun ağızdan duymak beni şaşırtmıştı. Çok uzun zaman geçmiş gibiydi, sanki Castiel'i ilk öptüğüm anın üzerinden seneler geçmiş gibiydi. Ondan nefret ettiğim günler uzak bir hatıra gibi geliyordu.

Ben bunları düşünürken Sam mutfaktaki hazırlığına devam ediyordu. Telefonum cebimde titrediği zaman Castiel'i kontrol ettim. Sandalyeye yaslanmış telefonuyla uğraşıyordu.

Cass: biraz nostalji iyi gelir diye düşündüm

Cass: yoksa bilirsin...

Cass: ben her şartta sen tercih ederim


Ukala bir gülümseme ile bana baktığı zaman ellerimi seri şekilde ekranda gezdirdim.

Dean: nostalji mi istiyorsun?

Dean: ben tercih edilmem, tercih ederim


Ekrana büyük bir gülümseme ile bakıyordu. Yazmaya devam ettim.

Dean: ve sen hiçbir zaman benim tercihim olmayacaksın Novak

Kafamı kaldırıp ona baktığım zaman kaşlarının çatıldığını gördüm.

Ama ona söylemiştim, oyun artık bitmişti.

BROTHERS | DESTIELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin