34

383 50 43
                                    

CASTİEL

Evin garajına zar zor getirdiğim arabamı kilitledim ve hızla evin kapısını çaldım. Kapıyı açan yardımcımız gülen yüzüyle bana baktı.

"Günaydın bay Novak. Çıktığınızı duymadım."

İçeri girdim.

"Günaydın Bianca. Evden çıktığımda hava henüz ışımamıştı."

Bilgilendirdiğim zaman gülümsedi.

"Kız kardeşim çıktı mı?"

Üzerimdeki ceketimi alıp askıya astı.

"Evet, bay Winchester ile az önce çıktılar. Kahvaltı için ne istersiniz?"

Elimi havaya kaldırdım.

"Hiçbir şey istemiyorum. Çok yorgunum. Sessizlik talep etsem çok mu kaba olurum?"

Kafasını iki yana salladı.

"Çıt çıkmayacağından emin olabilirsiniz. Küveti hazırlayayım mı?"

"Sanırım hemen uyuyacağım. Teşekkür ederim Bianca, kolay gelsin."

Teşekkürünü bekleyemeden merdivene yöneldim ve miskin adımlarla yukarı doğru çıktım. Dean'e evde olup olmadığını sormadan yarım saatlik yolu gidip gelmek çok mantıklı değildi. Ama 2 gündür görüşmemiştik ve ben onu görmek için yanıp tutuşuyordum. Bana daha önceden söylemesine rağmen Cassie'de kalacağı aklımdan çıkmıştı.

Telefonum çalınca ekrana baktım. Arayan Dean'di. Gülümseyerek kulağıma götürdüm.

"Tekrardan günaydın gün ışığı."

"Günaydın. Eve geçtin mi?"

Odama girdim ve kapıyı geri kapattım.

"Şimdi odama girdim."

Telefonu kulağım ile omzum arasına sıkıştırıp pantolonumu çıkardım.

"Güzel bir uyku çek. Uyanınca belki bir şeyler yaparız?"

Görmeyeceğini bilsem de gülümsedim.

"Çok sevinirim. Seni görmek için ölüyorum."

Gülüşünü duydum. Sessizlik olunca konuştum.

"Yatmadan önce sesini duymak iyi geldi. Aradığın için teşekkür ederim."

Eşofman altımı üzerime geçirdim. Mevsim yaz olsa da iç çamaşırı ile yatamayacağım kadar soğuk bir sabahtı.

"Sabahın köründe sırf beni görmek için kat ettiğin yola kıyasla bu yaptığım hiçbir şey, Cass."

Kendimi yatağa bırakıp gözlerimi kapattım.

"Bunu masum bir durum olarak anlatıyorsun. Ama oldukça bencilceydi aslında. Seni kapıya çağırıp güzel gözlerine bakacaktım ve sana gözlerin kadar parlak bir yeşil rengine sahip sevimli bir yonca verecektim. Sonra sana sarılacaktım ve kafamı boynuna gömüp kokunu içime çekecektim. Senden çalarak depoladığım mükemmel kokuyu da alıp evime dönecektim ve üzerime sinen kokuyla huzurlu bir uyku çekecektim. Ah, ne hayaldi..."

Bir anda üzerimde hissettiğim ağırlık ile birlikte yerimden sıçradım ve gözlerimi son raddesine kadar açtım.

"O zaman biz de bu hayali gerçekleştirelim."

Karşımda Dean'i görmeyi beklemiyordum.

Boynuma kafasını gömdü ve burnunu orada gezdirdi. Huylanarak onu itmeye çalıştım.

BROTHERS | DESTIELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin