Takip

790 100 80
                                    

Yibo yüzündeki ifadeyi bozmadan "Hayır" deyip masayı toparlamaya geri dönmüştü. Zhan ise hayır cevabını beklemediği için şaşırmış ve kısa süreli Yibo'ya bakakalmıştı

" Ama neden ? Cüzdanım ve telefonum yanımda değil kendim gidemem, senin araban ver beni eve götürebilirsin ve geri getirebilirsin "

Yibo umursamaz tavırlarla Zhan'ı dinlerken son duyduğu ile odağını Zhan'a çevirdi.

"Geri getirirsin? Buraya tekrar geri gelmek mi istiyorsun? O zaman neden eve gitmek istiyorsun?"

" Beni dinliyor musun dedektif? Telefonum ve cüzdanım yok, giyecek kıyafetim yok,en önemlisi ilaçlarım yok. Her kriz geçirişimde beni öpemezsin? Üstelik bir rüya gördüm yani biri ölecek senin yanında olmazsam yine benden şüpheleneceksin bunu istemiyorum."

Yibo Zhanın mazeretlerini haklı bulmuştu,doğal olarak... Son bulaşığı da makineye yerleştirirken kısık bir "hm" ile onayladı.

"Hm ? Götürecek misin ?"

Zhan garip bir heyecanla sormuştu,neden heyecanlandığını bile bilmiyordu. Yibo kafasını sallayarak onu evine götüreceğini onayladı.

"Teşekkür ederim dedektif" deyip etrafını aydınlatacak kadar güzel gülümsemişti. Yibo, depresif ve bezgin görünen birinin gülüşünün bu kadar canlı ve enerjik olabileceğini hiç düşünmemişti. Ona karşı aynı şekilde gülümsememek için kendini zor tuttu.

"Yibo"

Zhan dedektifin birden adını söylemesine anlam verememiş, şaşkın ifadesiyle birazda komik bir ses tonuyla " ha ?" demişti.

"Bana dedektif demeyi bırak ,garip hissettiriyor. Özellikle evimde... Yibo diyebilirsin." Biraz duraklayıp devam etti "Ve senden şüphelenmiyorum Zhan,evine geri dönmek istesen de şüphelenmeyeceğim. Sana , seni teselli etmek için inanıyorum demedim. Gerçekten inandığım için söyledim."

Zhan hem Yibonun söyledikleri ile yine şaşırmış hem de birazcık duygulanmıştı. Oturduğu sandalyeden kalkıp yüzünde masum bir tebessümle büyük adımlarla Yibonun yanına ilerledi ve işaret parmağı ile omzunu dürttü,

"Yibo"

Yibo söylediği onca şeyin ardından Zhanın yaptığı tuhaf hareketine sinirlenmişti.Gerçi nasıl bir tepki istediğini bilmiyordu...

"Ne ?"

Zhan sert ses tonlu soruya karşı omuzlarını silkelemiş "Hiç,sadece isminle seslenmek nasıl hissettiriyor diye merak ettim." Demiş ve muzipçe gülümsemeyi de es geçmemişti. Yiboyla uğraşmak istiyordu,başında onca dert yokmuşçasına...

Yibo Zhanın cevabı karşısında gözlerini devirip salona ilerledi ortada duran beyaz sehpadan arabasının anahtarları alıp Zhana seslendi.

"Saçma sapan hareketler yapmayı bırak, evine gidip ne almak istiyorsan alalım."

Yibo önde Zhan arkasında sessizce evden çıkıp Yibonun arabasına bindiler.

Yibo kemerini taktıktan sonra Zhanın kemerini takmasını bekledi ama Zhan bunun farkında değildi.

"Benim takmamı mı istiyorsun?"

Zhan tabi ki yibonun ne kastettiğini anlamamış ve bunu belli eden bakışlarını Yiboya yöneltmişti.

Yibo yine gözlerini devirip "Emniyet kemeri..." diyerek Zhanı aydınlatmıştı.

"Oh doğru! Takıyorum eheh"

Yibo tekrar gözlerini devirdi ve arabayı çalıştırdı.

...

Zhan eşyalarını toplarken Yibo,Zhanın çizimlerini inceliyordu. Bazılarının ters çevrilmiş şekilde duvara dayandığını fark etti. Zhan eşyalarını toplayıp Yibonun yanına geldiğinde Yibonun çzimlerini incelediğini gördü ve açıklama gereği hissetti.

Believe | yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin