Kalpteki sayısız iğne

749 94 46
                                    

Xiao Zhan  boş boş oturmaktan  sıkılmıştı bu yüzden dışarı çıkıp biraz hava alma kararı aldı. Ceketini giydi,küçük çantasını  omzuna takıp ayakkabılarını giydi. Çıkmak için kapıya yeltendiğinde kapının kilitli olduğu farketti. 

Onu neden eve kilitlediğini Wang Yiboya sormak istiyordu bu yüzden telefonuna sarıldı ama Yibodan telefon  numarasını almadığı aklına geldi. Pes etti,iç çekerek omuzlarını düşürdü ve ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını sürüyerek saatlerdir oturduğu koltuğa  geri döndü. Telefonunu eline aldı ve iki gündür aramadığı arkadaşı Chengi aradı.

Cheng sanki telefon başında onun aramasını bekliyormuş gibi anında açmıştı telefonu ve hiç ara vermeden sıralamıştı sorularını.

" Nerdesin sen? Neden aramalarımı cevaplamadın?İyim misin? hangi akla hizmet gidip dedektifin arabasına bindin? Sana zarar vermedi değil mi? Zhan?"

" Bir sakin ol,iyiyim telefonum elime daha bugün geçti ve dedektifin evindeyim."

Cheng ,Zhan cümlesini bitrir bitirmez şaşkınlığını yansıtan ses tonu ve desibeli ile büyük bir "NEE!"demişti. Zhan gelen yüksek sesle yüzünü buruşturarak  telefonu kulağından uzaklaştırdı.

"Küfür sevmem ama kulağımı siktin ."

"Lan başlatma kulağına ne demek dedektifin evindeyim? Seni zorla evine kapattı yoksa ?"

Zhan Chengin cümlesi ile kafasını kilitli kapıya çevirmiş ve bulunduğu durumun garipliğine sızlanmıştı.

"Hayır,beni zorla evinde tutmuyor,ben kendim kalmak istedim o bana inana kadar."

"Aptal sen aklandın dedektifin sana inanıp inanmamasını neden bu kadar önemsiyorsun?"

Zhan bir an durdu ve düşündü gerçekten neden bu kadar önemsediğini bilmiyordu. Sadece Yibonun ona doğrulttuğu şüpheli bakışlarını görmek canını sıkmıştı. Onun o bakışları ,kalbine sayısız iğneler batırılmışçasına sızılar salıvermişti.Büyük bir of çekerken ellerini saçlarına geçirip arkaya doğru taradı ve devam etti.

"Bilmiyorum ... Sadece doğru hissettirmedi."

Cheng karşılık olarak ne diyeceğini bilmediği için çareyi konuyu değiştirmekte bulmuştu.

" Her neyse , sadece iyi ol."

"Olacağım"

Zhan konuşmayı sonlandırıp telefonu yanına,  koltuğun üzerine bıraktı ve ayaklanıp pencereye doğru ilerledi. Hava karamış, sokak lambaları sokakları aydınlatmaya başlamıştı.Öylece dışarıyı  seyrederken kulağına  gelen kilit sesiyle kafasını kapıya çevirdi. 

Bu sırada Yibo yavaşça içeri girip kapıyı kapatmıştı. Üzerindeki ceketi çıkarıp askıya astı Zhanın konuşmasına izin vermeden; silahını odasına bırakmak ve üzerini değiştirmek için hızla ilerledi. Zhan öylece, ayakta salonda kalakalmıştı. Sonunda pes edip kendini koltuğa bıraktı.

Yibo üzerini değiştirmeden önce bir duş almıştı, saçını havlu ile kurulayarak salona geri döndüğünde Zhanı koltukta kıvrılmış bir şekilde uyurken buldu. Zor uyuduğunu bildiği için onu uyandırmamak adına hareketlerini oldukça yavaşlattı ve sessizce mutfağa ilerledi. Önce sandiviç yapıp onunla geçiştirmeyi düşünmüştü ama sonradan uyandığında Zhanın da yiyebileceğini düşünerek yemek yapmaya karar verdi. Gerekli malzemeleri çıkarıp işe koyuldu.

...

Yibo yemeğini yiyip salona geldiğinde önce Zhanın üzerini örtmüş ardından da pencereye ilerleyip dışarıya göz atmıştı. Beklediği gibi onları eve kadar takip eden araç orda onları gözetliyordu. Perdeyi hızlıca çekip,sehpanın üzerindeki laptopunu eline alıp, mailene gelen cctv görüntülerini incelemek üzere tekli koltuklardan birine oturdu. Yaklaşık bir saat sonra Yibonun telefonu çalmış ve Zhan ani sesten rahatsız olmuş sağa sola kıpırdanarak uyanmıştı. Uyuşuk hareketlerle doğrulduğu sırada Yibo telefonu yanıtlamıştı. Arayan Bowendi

Believe | yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin