Başarılı bir dedektif olan Wang Yibo 2 yıldır devam eden ve çözülemeyen bir seri katil vakasını araştırırken; cinayet anlarını rüyasında gördüğünü söyleyen Xiao Zhan ile karşılaşır...
Yibo Jilinin ihbar hakkında topladığı bilgileri anlatıp olay yeri adresini mesaj olarak bildireceğini söyledikten sonra kapattı.
Yibo Jilinin telefonu kapatması ile elindeki su dolu bardağı Zhana uzattı. Zhanın vardağı tutmakta zorlandığını farkettiğindr içmesine yardım etti. "Bir cinayet daha gördün değil mi?" Zhan kafasını sallayarak onayladı onu. " Ben gözlerini... g-gördüm. Öylece baktı... Korkunçtu." Zhan gördüklerini tekrar hatırlayınca ürpermişti,titredi. Yibo Zhanın titrediğini farkettiğinde güven vermek için uzandı ve sakince kollarını sıvazladı. Sonra onun toparlanmasına yardım ederek yanına oturdu. Zhan derin bir nefes alıp verdikten sonra gördüklerini anlaymaya başladı
" Yine bir depo ya da eski fabrika gibi bir yerdi. Her yer yıkık dökük ve renksizdi ama sadece baktığım duvar beyazdı.O- o kanla..." yutkundu " son yazdı sonra gözlerime bakarak boğazımı kesti."
Zhan bir çırpıda bitirdiği cümle ile ağlamaya başladı. Görüntüler beyninin içinde dönüyor,unutmaya çalıştıkça zorlaşıyordu.
Yibonun duyduğunda bile tüylerinin üperdiği anları Zhan görüyor hatta bir nevi yaşıyordu. Zhanı kendine çekip sıkıca sardı,konuşmamış güvende hissetmesini sağlayarak ağlamasına izin vermişti.
Yibo Zhanı bu halde bırakıp karakola gitmek istemiyordu ama her bir detayı kaçırmadığında emin ol ak istiyordu. Zhan ise oldukça kötü görünüyor, koltukta bağdaş kurmuş bir şekilde tekrar uyumamak için direniyordu. Titreyen çocuğun önüne çöktü tam konuşacağı sırada Zhan korku dolu gözleri ile ona bakıp sıkıca kolunu tuttu.
"Gitme yalnız kalmak istemiyorum. Lütfen gitme."
" Seni yalnız bırakamam ama orada olmam gerekiyor bu yüzden benimle geleceksin tamam mı?" Yibo içinden " Senin için güvenli iki yer var zaten biri benim yanım ikincisi benim olduğum kararkol" diye devam ettirmişti cümleyi. Zhan Yiboyu küçük bir hm ile onaylamış ve titreyen bedenini giydirmesine izin vermişti Yibo arabaya kadar onun elini tutmuş,yanında birazcık bile uzaklaşmasına izin vermemişti. Yibo yol boyunca tetikte kalmış,takip edilip edilmediklerini Zhana belli etmeden kontrol etmişti. Karakola el ele giren ikiliyi gören herkes şaşırmış ama Yibodan tırstıkları için ses çıkarmadan işlerine geri dönmüşlerdi. Yibo, Zhanı odasına götürürken onlara ağzı açık bir şekilde bakan Jiliye ekibi toplamasını emretmişti.
...
Wang Yibo toplantı odasına girer girmez "anlat" diye Jiliy'e talimat vermiş ve Jili de hızlıca elindeki bilgileri anlatmaya başlamıştı. " Kurban adı Carman Lee,54 yaşında,xcxc kozmetiğin eski CEO'su.Herhangi bir suç kaydı bulunmamakta.Tek katlı bir harabede ölü olarak bulundu. Adına dair kayıp ihbarı yok. Tahminlere göre 1 gün önce öldürülmüş net bir bilgi için otopsi sonuçlarını bekliyoruz." Jili konuşmasını tamamladığında Fanxing devam etti. " Peki dosyası katili tarafından öldürüldüğünü düşünüyoruz.Diğer cinayetlerinden tek farkı duvara kan ile yazılmış "son" kelimesi. Olay yerinde ve Carman Lee'nin evinde incelemeler devam ediyor. Xuan ve Ziyi gelişmelerden haberdar edecekler."
Yibo bilgileri dinlerken bir yandan da olay yerinden gelen fotoğrafları inceliyordu. Ellerinde tertemiz cesetler dışında bir şeyler olmayışı onu sinirlendiriyordu. "Son" ne anlama geliyordu? Son kurban? Ya da katilden bir mesaj? Düşüncelerini odada yankılan bildirim sesleri bölmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(fotoğrafı hayal gücünüze bırkaıyorum)
Fanxing " Hemen fotoğrafı araştırıyorum dedektif" diyerek hızla odadan çıktı. Yibo ise Fanxin'i duymamıştı bile. Fotoğrafta gördüğü tanıdılk yüzler ile donup kalmıştı. Babası ve amcası... Başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissetti. Babası ve amcasının bu insanlarla ne gibi bir ilişkisi vardı? Yaşadığı şoku atlamadan Jilinin söylediği ile bir kez daha şok olmuştu. "Dedektif Wang..." dedi Jili resimdeki yan yana dikilmiş bir çifti işaret ederek " Xiao Zhan'ın ailesi... Araştırmamı istediğinizde görmüştüm Xiao Zhan ile fotoğraflarını." Hızla dosyasında bulunan Zhan ve ailesinin fotoğrafını çıkarıp Yibo'nun önüne koydu.
Yibo titreyen elleri ile bir eliyle fotoğrafı bir eliyle ise telefonunu tutarak öylece donup kalmıştı. Xiao Zhan ile bağlantılıydı... Ikisinin ailesinin nasıl bir ortaklığı vardı? Neden öldürülen tüm insanlar bu fotoğraf karesindeydi? Neden sadece amcası hayattaydı? Altın çocuklar derneği neydi? Bu insanlar neden öldürüldü? Yibo'nun başına ağrı girmişti hızla yerinden kalkıp temiz hava almak için dışarı çıktı. Soğuk vücuduna işlerken neler olduğunu kavramaya çalışıyor,tüm bilgileri kafasında toparlamaya çalışıyordu. Babası öldürüldü,Zhan'ın ailesi öldürüldü,fotoğraftaki insanları çoğu öldürülmüştü. Bu ekibin altından bir şeyler çıkacağı ve hiç iyi şeyler olmayacağı apaçıktı.
Hızla içeri girip Jiyanga Xiao Zhanın ailesinin ve babasının dosyalarını bulmasını ve amcasının evinden alınmasını emretti. Yibo sadece kendinin duyabileceği şekilde konuştu. " Wang Darren suçlu musun? Yoksa sıradaki kurban mı?"
...
Wang Yibo soruşturma ile uğraşırken Xiao Zhan habersiz Yibonun odasında öylece oturmuş düşünüyordu. Garipti daha önce arka arkaya rüya görmemişti,üstelik birinde kişinin ölüp ölmediğini anlayamamıştı. Bunun dışında hiçbir zaman yüzünü görmediği adamın gözlerini görmüş ve garip bir şekilde dehşete kapılırken tanıdıklık hisside almıştı. Ve duvardaki "son" yazısı aklını karıştırıyordu. Tam ayaklanıp odada sallana sallana, ileri-geri yürümeye başladığında sertçe kapı açılmış ve gergin olduğu her halinden belli olan Yibo içeri girmişti.
Zhan ses çıkartmaya korkmuştu çünkü Yibo gözlerindn ateş edebilecek gibi görünüyor,adeta pimi çekilmiş bir bomba gibi dolanıyor,hızlı hızlı çekmecelerini açıp bir şeyler arıyordu. İstediğini bulduğunda Zhanı "Sakın odadan çıkma" diyerek sertçe uyarmış ve geldiği hızla,kapıyı çarparak çıkmıştı. Zhan öylece kalakalmıştı. Yiboyu öyle görmek Zhanın içine bir sıkıntı oturmasına sebep oldu. Sesizce yerine oturmayı planlarken Yibonun hızla çıkarken, masanın üzerinde unuttuğu telefonu çalmıştı. İlk çalışta umursamadı Zhan ama ikinci kez çaldığında önemli bir şey olabileceğini düşünerek çalan telefonu alıp Yiboya götürmeye karar verdi. Odadan çıkıp masa başında oturan bir memura Yibonun nerden olduğunu sordu.Memur tam cevap verecekken, birçok memurlar eşliğinde ilerleyen bir adam Zhana sert bir şekilde çarptı. Zhan tam küfretmek üzereyken aldığı koku ile donup kaldı. Kalbi hızlanmaya,kulakları çınlamaya ve bedeni titremeye başlamıştı. Daha önce kriz geçirmesine sebep olan kokuydu aldığı koku. Son gücüyle adamın kolunu tuttu,adam kafasını çevirdiğinde Zhan daha fazla dayanamadı ve kendini boşluğa bıraktı.
Yazım ve noktalama yanlışları için özür dilerim. 💚
