Believe | yizhan

Uyan

Yazım ve noktalama yanlışlarına takılmayın lütfen. İyi okumalar umarım beğenirsiniz🖤

Wang Yibo kanlar içinde yatan Xiao Zhanı gördüğünde ruhunun bedeninden çekildiğini hissetti. Dizleri onu taşıyamadı ve sertçe yere çöktü. Sürünerek Xiao Zhana yaklaştı,incitmekten korkarak sakince kanlar içindeki bedeni kucağına çekti. Son nefesini verirmiş gibi titrek sesiyle ismini seslendi.
" X-Xiao Zhan."
Boğazında oturan acıyı yutmaya çalışarak,gözlerinden akan yaşlar kucağında yatan solgun yüze damlarken tekrar seslendi.
" Xiao Zhan!"
Titreyen elleri ile kırılacak değerli bir porselen misali duran yüzü okşadı. Uyanmadı... Açmadı gözlerini,daha fazla tutamadı hıçkırıklarını.

" Xiao Zhan uyan hadi bu kabustan,söz inanacağım sana. Kızmayacağım,sinirlenöeyeceğimde lütfen sadece uyan. Uyanki sana sarılıp geçti bir kabus gördün diyeyim ve bu sefer öyle kalsın."

Nefesi kesildi Yibonun, gittikçe ısısnı kaybeden yüze baktı. Kalbi parçalanıyor,canı acıyor tüm uzuvları sökülüp tekrar dikiliyormuş gibi acı çekiyordu bedeni. Kafasının içinde çığlıklar atıyor ama ses telleri ona ihanet edip dışarı çığlıklar atmasına izin vermiyorlardı. İçinde ölüyordu.
Son kalan gücüyle fısıldadı tekrar
"Xiao Zhan,lütfen..."
Kanlı beden kollarından çekilirken ses tellerine inat bağırmıştı "Bende seni seviyorum,seni seviyorum Xiao Zhan!"
Onu tutup geri çekmeye,sakinleştirmeye çalışan bedenleri ittirmeye çalışıyor bitkin ve bilinçsizce tekrar ediyordu.

" Ölen sendin,korunması gereken sendin. Ben koruyamadım seni. Sözümü tutamadım."

...

30 dakika öncesi

"Bu kadar konuşma yeter artık senin de ölme vaktin geldi. Çok önceden ölmüş olman gerekiyordu ama beceriksizliğim tuttu. Asıl hedefim senken senin yaşaman biraz sinir bozucu...
Ailen benden oğlumu aldı bende onlardan seni alacaktım ama işler ters gitti işte."

Xiao Zhan yerde acı içinde kıvranırken duydukları ilede ayrı bir acı yaşıyordu. Adam ise hiç durmadan konuşmaya devam ediyordu.

"Zi Teng uzatma ve bitir."

Xiao Zhan duyduğu üçüncü ses ile irkilmişti. Rüyasında üçüncü kişinin sesini asla duymamıştı. Görmek için başını kaldırmaya çalıştı ama canı yandığı için iniltiyle kendini yere tekrar bıraktı.
Nefesi gittikçe hızlanıyor,görüşü kararıyor acısı azalıyordu. Etrafına odaklanmaya çalışmayı bıraktığında aklında tek bir kişi vardı. Wang Yibo...

Tanışmaları,yaşadıkları tartışmaları geldi aklına. Hafif bir tebessüm oluştu yüzünde. Her şey bittiğinde düşündüğü son kişinin dedektif olacağanı hiç tahmin edemezdi. İsteyeceği son şeyin bir kez daha onun yüzünü görmek olacağını hiç tahmin edemezdi. Ama işte burda tıpkı rüyasında olduğu gibi yerde iki bıçak yarasıyla uzanıyordu. En sonunda boynuna aldığı darbe ile şüphelisi olduğu davanın kurbanı olacaktı.
Sesler boğuklaşırken zar zor gördüğü karartı üzerine doğru gelmeye başladığında kapattı gözlerini,metali boğazında hissettiğinde tuttu nefesini. Xiao Zhan acı hissi beklerken yüksek bir ses duydu ardından üzerindeki ağırlık yok oldu.

Adım sesleri,siren seslerini zar zor ayırt edebiliyordu tüm sesler boğuk ve karmaşıktı. Etrafında varlık sayısı artıyor ama hiçbirini ayırt edemiyordu. Gözlerini daha fazla açık tutamayıp kapattığında hissettiği son şey birinin ona sarılışıydı.

...

" Jili çabuk ol ,hadi!"

"Xuan halletmeye çalışıyoruz bağırma"

" Kaçacaklar Jili. Dedektif Wangdan bir haber var mı? "

" Hayır."

"Eve yaklaşıyorum sonuç ne? "

Bir süre telefondan ses gelmemişti. Xuanın kalbi ağzında atıyor turuklama emrinin verilmesi için dualar ediyordu,aynı zamanda son sürat ilerliyordu. Aynı gerginliği karakolda emri bekleyen ekipa1 de yaşıyordu. Bu gerginliği Jilinin sesi bozdu.

" OLDU! OLDU ONAYLADILAR HAO XUAN.
MÜDÜR LİYİ TURUKLAYABİLİRSİN.SANA HEMEN DOSYAYI ATIYORUM."

Xuan duyduğu cevap ile gaza daha yüklendi. Müdür Liyi gerçek adıyla Zi Tengi elinden kaçırmak istemiyordu. Xuan da Jilide o heyecanla telefonu kapatmayı unutmuştu bunu fark eden Jiyang olmuştu.

"Xuan lütfen dikkatl ol. Ekipleir yönlendirdik lütfen tek başına hareket edip kendini tehlikeye atma. Ekiplere bildirildi..." Jiyang sıkıntılı bir iç çekip devam etti "Lütfen yaralanma"

Xuan hafif bir tebessüm etti " Merak etme Jiyang iyi olacağım" dedikten sonra telefonu kapattı. Arabayı durdu silahını belinden eline aldı ve temkinli adımlarla eve doğru ilerledi. Oldukça sessizdi,hiç ışık yanmıyordu. Xuan yaklaştıkça kapının açık olduğu farketti. Daha sonra kapı kolundaki ve kenarlardaki kanı farketti. Silahını sıkıca tuttu ve kapıyı ayağı ile iteledi. Yavş adımlarla içeri girdi. Oturma odası boştu,mutfağa bakmak için ilerleyecekken yukarı kattan gelen sesle hızla oraya ilerledi.

Xuan odaya girdiğinde müdür Li çalışma masasında oturmuş,elindeki fotoğrafa bakıyordu.
Li, Xuanın geldiğini görmüş ama hareket etmemişti. Xuan silahını ona doğrultarak konuştu.

" Bay L- Zi Teng, 8 kişiyi öldürmekten,sahte kimlik kullanmak ve görevi kötüye kullanmaktan tutuklusunuz.Silahını ve rozetini masaya bırak ve ellerin yukarıda, masadan uzaklaş!"

Zi Teng Xuanın dediklerine harfiyen uymuş ve elleri yukarda masadan uzaklaşmıştı. Xuan hızla ilerleyip Zi Tengi kelepçelemişti. Aynı zamanda devam etti.
" Susma hakkına sahipsiniz."
Xuan Zi Tengin yaralı olduğunu farketmiş ama umursamadan ilerlemesini sağlamıştı. Aşağı indiklerinde destek ekibide eve varmıştı. Xuan, Zi Tengi ekip otosuna bindirmiş, memurlardan birine onun arabasını almasını söyleyip yanına binmişti. Bir sorun çıkmasını istemiyordu.

...
Karakola vardıklarında Wang Darreninde tutuklandığından emin olduktan sonra dedektif Wangı aradı. İlk aramada telefon açılmadı,2 ikinci aramada öyleydi. Son aramada telefon açıldı ama konuşan dedektif değil Jiyangdı.

"Xuan hastanedeyiz buraya gel " ağadığını belli eden sesten sonra hafif burnunu çekti."
Duyduğu haber ile korku vücudunu sarmıştı Xuanın.

" Dedektif Wanga bir şey mi oldu? O iyi mi? Jiyang ?"

"Fiziksel olarak iyi ama- " konuşamadan hıçkırarak ağlamaya devam eden Jiyang ile Xuan neler olduğunu az çok kavramıştı.
Konuşmaya Xuan devam etti.

"Xiao Zhan."