0537 *** ** **= Ne demiş Kaan Boşnak
0537 *** ** **= Bilmem kime gücendin hadi gel anlat bana
0537 *** ** **= Değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da
0537 *** ** **= Her kim ki seni üzüp üstüne ağlatırsa
0537 *** ** **= Bir damla su vermem çölle...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
alperenkılıç= ⚡️
420 beğenme yorumlar kapalı
***
"Ya çüş be çüş!"
Elimdeki telefondan Alperen'in attığı son fotoğrafı dikkatlice incelerken bir yandan da kendi kendime söyleniyordum. "Ayıp ama ya!" dedim sızlanarak. "Hiç böyle bir fotoğraf atılır mı şimdi?" diye sorup tekrardan yakınlaştırdım fotoğrafı.
"Acaba fake hesaplarımdan uygunsuz içerik diye şikayet mi etsem fotoğrafı?"
Ben, bu fikri kafamda tartarken odamın kapısı tıklatıldı. Babamın geldiğini anlayıp telefonu kapattım ve yatağa koydum. "Gelebilirsin baba." dedim ardından. Kapı yavaşça açıldıktan sonra babam başını içeri doğru uzattı.
"Kızım, hadi hazırlan. Gideceğin yere bırakayım seni."
"Tamam, hazırlanacağım şimdi."
Babam, odadan çıktıktan sonra oturduğum yerden kalktım. Bugün Tarık'ın kuzeninin vereceği doğum günü partisi vardı ve açıkçası gitmek için çok hevesli değildim. Sebebi ise Şule'nin de gelecek olmasıydı. Kim bilir onları izlerken neler neler hissedecektim.
"Of be Alperen! Ne olurdu sanki beni sevseydin? Ne güzel mutlu mesut yaşayıp giderdik."
Oflayarak dolabımın kapağını açtım ve elbiselerimin olduğu kısma kısa bir göz attım. Gözüme çarpan siyah elbiseyi alıp yatağın üstüne attım. On saat ne giyeceğimi düşünmeye vaktim olmadığı için o elbiseyi giyecektim. Üzerimdekileri çıkarıp katladıktan sonra yatağın üzerine attığım elbiseyi alıp giydim. Elbisenin boyu dizlerimin biraz üzerindeydi. Ayrıca birazcık sırt dekoltesine de sahipti. Fakat saçlarımı salacağım için beni pek rahatsız edeceğini düşünmüyordum.
Elbise hakkında düşünmeyi bırakıp makyaj masama geçtim. Okul haricinde makyaj yapmayı eksik etmeyen bir tip olduğum için oldukça fazla malzemeye sahiptim. Ben, makyaj malzemelerimi incelerken odanın kapısı aniden açıldı ve içeri Buse girdi.
"Oo, abla! Bu ne güzellik böyle?"
"Oha, sen bana iltifat mı ettin?"
Şaşkınlıkla sorduğum soru karşısında gülüp yanıma geldi. "Yani güzele güzel denmeli. O yüzden dedim ben de." deyip arkama geçti ve saçlarıma dokundu. "Saçlarını ben yapayım mı?" diye sorunca başımı onaylarcasına salladım. Kendisi bu konularda benden daha fazla yetenekliydi. Hatta makyajı bile benden daha güzel yapıyordu. "Hatta makyajımı bile sen yap." dedim birdenbire. Memnuniyetle gülümseyip çekmeceden düzleştiriciyi çıkardı ve fişe taktı. Ardından da makyaj malzemelerime kısa bir bakış attı. Sonrasında ise eline ilk olarak nemlendirici aldı ve işine başladı.