1.5

668 62 82
                                    

bu bölümü normalde taehyung'la jimin'in, jimin geldikten sonraki konuşmalarını flashback olarak yazacaktım ama güzelliğimin morali bozuk. bu yüzden daha da çok canını sıkmamak adına tatlı bir bölüm yazmak istiyorum. o yüzden flashback kısmını ilerleyen başka bölümlerde ufak ufak göstermeyi düşündüm.

birazcıkta, hafiften yan shiplere giriş yapayım diyorum. umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur, sizi seviyorum ve buradaki varlığınız için hepinize teker teker teşekkür ederim🤍🍎

ah, unutmadan bir de ufaktan birazcık zamanı ilerlettim. söylüyorum çünkü sonradan neden böyle oldu, bir anda neler oluyor falan olmayın diye🤭

•••●•••

"Hazır mısın?" Kulağıma ilişen naif ve bir o kadar tatlı tınıyla karanlık olan görüş açımı, göz kapaklarımı açarak aydınlattım. Tabi, gözlerime değen galaksilerle daha da açılmıştı görüş açım.

Gözlerim bir süre ellerimize kaydığında gülümsedim. Bana güven veriyordu. Bakışlarımı tekrar karşıma çevirdiğimde derin bir nefes aldım ve aldığım o tek nefeste yanıtladım Jimin'i. "Hazırım, yani umarım."

Yaklaşık 1.5 aydır benimleydi. Babasının karıştığı borç batağından sonra şirket iflas etmişti ve açıkça söylemek gerekirse, bu Jimin'in işine gelmişti. Yani, tabiki üzülmüştü fakat babası artık onu sürekli sık boğaz etmiyordu. Artık ufak bir dükkanda kendi yaşamını sürdürmeye çalışıyordu.

Jimin ise böylece eşyalarını toparlayıp -burada benim iknalarımı söylememe gerek yok sanırım- bizde kalmaya başlamıştı.

Ellerimde hissettiğim daha çok baskıyla gülümsedim. Güven varıyordu fakat o bana daha çok güven vermek istiyordu, hissedebiliyordum.

"Korkma tamam mı? Yanında ben varım. Bak yanıma ilaçlarınıda aldım. Hem Yoongi'de içeride." Bakışlarıyla arka tarafı işaret ettiğinde, heyecanla dışarıya çıkmamızı bekleyen 3 bedene baktım. Sırasıyla Seokjin, Namjoon, Jungkook ve Yoongi film izler gibi bizi izliyorlardı.

Onların bu haline gülümseyerek tekrar önüme döndüm. Kalbim çıkacak gibi atıyordu. "Kalbine sakin olmasını söyle Taehyung." Şaşkın bakışlarımı Jimin'e çevirdiğimde o ise sözlerine devam etmişti. "Hissedebiliyorum, kalbin çıkacak gibi atıyor şu anda. Ve bu beni de etkiliyor."

Gülümsediğinde bende gülmüştüm. Birbirimize bağlıydık, kalpten.

"Hadi artık, çıkalım." Kendimi tamamen hazır hissettiğimde konuşarak Jimin'e döndüm. Arkama geçip gözlerimin üzerine siyah bir göz bandı yerleştirmişti. Bu fikri dışarıya çıkarken, aniden etkilenmem için Yoongi vermişti.

Tekrar yanıma geçtiğini hissettiğimde eline uzanmıştım. Sıkı sıkı tuttuğu elimle adım atmaya başlamıştı. Bende ona uyum sağlıyor ve ufak adımlar atıyordum.

"Korkma, yanındayım." Güven dolu sözlerle en azından içim biraz da olsa rahatlıyordu. Adımlarım bu sözlerle her defasında daha da büyüyordu. Sıcak hava tenime çarptıkça kalbim tekliyordu fakat yanımda Jimin varken kendimi güvende hissediyordum.

clouds & vmin.Where stories live. Discover now