chapter 3

93 23 5
                                    



Taeyong, yatak odasının renkli işlemeleri olan pencerelerin dışında öten kuşların sesiyle uyandı. Jungwoo'nun yatağı boştu, sabah erken kalkmıştı belli ki. Saatin kaç olduğunu merak ediyordu, yatağından kalktı ve banyo eşyalarının olduğu çantasını eline aldı ve koridordan geçen bir rahibeye banyoların nerede olduğunu sordu. Rahibe, Taeyong'a yolu göstermek onunla birlikte ilerlemeye başlamıştı. Taeyong ise yürürken yolu ezberlemeye çalışıyordu.

Banyolara vardıklarında, her kabinin kendine ait bir bölmesi olduğunu gördü. Rahibeye teşekkür etti ve gülümsedi ardından bir kabine girdi ve kapısını kapattı.

Çantasını açıp, diş fırçasını çıkardı. Dişlerini fırçalarken, dünkü ayini düşünüyordu. Aynada kendine baktı, büyük olasılıkla zaten cehenneme gideceği için kilisede olmasının gereksiz olduğunu düşünüyordu, hiçbir zaman günahlarından kurtulamayacağına dair endişeliydi. Ancak kulaklarında kuzenlerinin destek verici sözleri dolaşıyordu bu sayede kendini toparladı ve her şeyi doğru ve adil yapacağına dair kararlılık hissetti.

Kısa bir duş almıştı ve banyodan çıktı, ona rehberlik eden az önceki aynı rahibenin onu dışarıda beklediğini gördü. Onu bekleyeceğini bilmiyordu bu yüzden uzun sürdüğü için özür diledi. Rahibe sorun olmadığını söylemişti.

"Sorun yok, o kadar uzun sürmedi. Benim adım Aera. Odanıza geri dönmeniz için size yolu göstermeme ihtiyacınız var mı? " diye sordu nazikçe.

"Hayır, yolu biliyorum. Teşekkür ederim." Yalan söylemişti Taeyong. Açıkçası, odaya gitmeyi bırakın nerede olduklarını bile tam olarak anlayamamıştı. Kilisenin mimarisi ve planı Taeyong'a uzun süre sorun çıkaracak gibi duruyordu. Yolu bilmemesine rağmen rahibeye daha fazla yük olmak istememişti.

Taeyong düşündüğünün aksine kısa sürede ve sorun çıkmadan odasına ulaşmıştı ve günlük kıyafetlerini giymişti. Yanından geçtiği başka bir rahibenin yardımıyla ana salona gidebilmişti. Rahibe ona bir süpürge vermişti ve sessizce salonu süpürmesini istemişti. Taeyong başlayacakken İsa heykelinin yanında dua eden rahip Jaehyun'u gördü. Rahibi rahatsız etmemeye dikkat ederek heykelin etrafını süpürmeye başladı. Taeyong toz alırken bir yandan da onun "Babamız..." diye mırıldandığını defalarca duyuyordu.

İşini bitince süpürgeyi rahibenin gösterdiği yere yerleştirdi. İşini bitirmesi tesadüfen, Jaehyun'un da dualarını bitirmesiyle aynı zamana denk gelmişti. Jaehyun yüzünde hafif bir gülümsemeyle Taeyong'a doğru ilerliyordu.

"İyi günler Taeyong."

Taeyong, Jaehyun'un kollarının kıvrıldığını ve sağ kolunda dövmelerin yanı sıra bir yara izi olduğunu fark etmişti. Taeyong, Jaehyun'un koluna bakarken bir rahibin neden dövmesi olduğuna dair kafası karışıktı. Ve bir de yara izi...

"...Merhaba, Peder.." Taeyong karşılık verirken hala dövmelere bakıyordu. Buna karşılık Jaehyun gülmüştü ve kolunu uzatmıştı. "Biliyorum, insanlar genellikle onlara bakmayı sever. Bunları vaftiz edilmeden önce yaptırmıştım."

Jaehyun, Taeyong'un kolunu tutmasına ve dövmelere dokunmasına izin vermişti. Taeyong ise Jaehyun'a dokunurken yaptıklarının ne kadar rahatsız edici olduğunun farkına varıp çabucak sanki Jaehyun'un kolu ateşmiş gibi hızlıca bıraktı. Ardından utanç içinde eğildi.

"Üzgünüm! Rahatsız etmek istememiştim." Jaehyun'un önemli olmadığını söyleyerek onu görevinin geri kalanını yapması için yalnız bırakmıştı. Taeyong, kilise duvarlarının içindeki herkesin neden garip bir geçmişe sahip gibi göründüğünü merak ediyordu.

Taeyong tüm yapması gerekenleri yaklaşık bir saat sonra bitirmişti. İşleri bittikten sonra üzerine yani tuniğine çeki düzen verdi ve yapacak bir şeyler aramak için kilisede dolaşmaya başladı.

Bir kaç dakika sonra kilisedeki diğer tüm kapılar gibi oldukça büyük bir kapının daha yanında bulmuştu kendisini, kapının yanındaki plaketin üzerinde 'KÜTÜPHANE' yazıyordu. Kapıyı açmaya çalıştı ama küçük boyuna ve çelimsiz ellerine göre kapının kulpu hem yukarıda kalıyordu hemde oldukça ağır bir kapıydı. Buradaki her kapının çok büyük olmasının nedeninin ne olduğunu düşünüyordu çaresizce. Bir kere daha tüm vücut ağırlığıyla kapıyı itmeye çalıştı, ama işe yaramadı. O sırada omzunda bir dokunuş hissetmişti ve kendini hızlı bir şekilde arkaya dönerek yana çekmişti.

Taeyong'tan kenara çekilmesini isteyen Jaehyun'du. Bunun üzerine, Taeyong kapıdan uzaklaştı ve Jaehyun'un kapıyı onun için kolayca açmasını izledi. Taeyong, sanki ağır çekimdeymiş gibi Jaehyun'un ön kollarının nasıl açıldığını ve kapıyı itişini gözlemliyordu. Üzerindeki uzun kollu olsa dahi pazıları gözle görülür derecede büyüktü.

Taeyong, kafasındaki düşünceleri çabucak silmeye çalışıyordu. Kapı açılınca birlikte içeri girerlerken dönüp Jaehyun'a teşekkür etti.

Kütüphane, ne kadar büyükse bi o kadar da ürkütücü görünüyordu. Raflar sanki dünyadaki tüm kitapların burada olduğunu düşündürecek kadar doluydu. Hepsi yayınlanma yılına göre organize edilmişti. Taeyong kitapları böylesine kimin düzenlediğini merak etmişti.

Jaehyun, diğer kitaplara nispeten daha yeni çalışmalarla dolu, büyük bir rafın önünde durmuştu. Diğerlerin daha küçük görünen bir kitap çıkardı ve kapağını incelemeye başladı. Taeyong, Jaehyun'un neye baktığını görmek için ona yaklaştı.

"Bu kitap, gerçeği yaymak ve kendileri için savaşamayanlar için savaşmak ve onları korumakla ilgili." Kitabı Taeyong'a verdi. Taeyong kitabın kapağındakileri içinden okumaya başladı; George Orwell'in 'Hayvan Çiftliği'. Kitap inglizceydi, Taeyong ingilizce kitabı anlayabileceği için ilk defa ortaokuldan itibaren İngilizceyi öğrenmeye başlamasının yararını gördüğüne sevinmişti.

"Alıp okuyabilirsin onu. Kilisenin izni var." demişti Jaehyun ve gülümsemişti. Ardından elini Taeyong'un sırtına koymuştu. Taeyong, Jaehyun'un dokunuşuyla göğsünün ısındığını hissediyordu.
Jaehyun, Taeyong'u ve uzun ve devasa rafları baş başa bırakarak kütüphaneden ayrılmıştı. Taeyong'ta kitabı elinde sımsıkı tuttuktan sonra kısa süre sonra kütüphaneden ayrılmıştı

Jaehyun oradayken kendi hissettiklerinden hoşlanmamıştı. Yine de, içten içe hoşuna gittiğini biliyordu ne kadar inkar etsede.

a thousand small sins + jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin