chapter 5

94 24 2
                                    


Taeyong, haftalık olarak yaptıkları her günah çıkarma seansından sonra daha rahatlamış hissetmeye başlamıştı.  Her bir seans onu Tanrı'ya ve Jaehyun'a daha yakın hissettiriyordu. Bazen Jaehyun ve Taeyong kilisede gezerdi ve Taeyong her dolaşmalarında daha önce görmediği yeni bir koridor keşfederdi. Taeyong yeni bir tane bulduğunu söylediğinde Jaehyun ise sadece gülerdi.  Taeyong ise yeni bir yer daha keşfetmenin şoku ile yüzünü şekilden şekle sokardı.

Artık bu yeri evi olarak adlandıracak kadar güvende hissediyordu, artık kuzenlerinin yanında olmaması konusunda endişelenmiyordu bile.

Taeyong, bir grup rahibenin koridorlarda bir şeyler mırıldandığını duyduğunda yine günlük gezintilerinden birini yapıyordu. Bir sütunun arkasına saklanmıştı ve konuşmalarını dinlemeye başlamıştı. Seslerden bazıları Taeyong'a tanıdık gelmişti.

"Ama Peder Jeon bir rahip! Böyle bir yerde nasıl çalışmış olabilir?"  Rahibelerden biri çıkışmıştı ve bir başkası (daha genç bir rahibe olan Rahibe Chunja) ona sesini alçaltmasını söyledi. Rahip hakkında alçak sesle konuşuyorlardı, Jaehyun'un kilisedeki hayatı hakkında dedikodu yapıyorlardı.  Taeyong, tam gitmek isterken, onlardan kafasını tamamen karıştıran bir şeyler duydu. Kulakları onu aldatmadıysa eğer Jaehyun'un gangsterlere ait bir gece kulübünde çalıştığını söylediklerini duymuştu.  1960'larda sadece en zengin adamlar ve en çaresiz bayanlar oraya giderdi.  Taeyong, Jaehyun'un neden böyle bir yerde çalıştığını ve oradaki insanlarla nasıl bir ilişkisi olup olmadığını merak etmişti.

Taeyong saklandığı yerden ayrıldı ve rahibelerin hemen yanından odasına doğru koştu. Yolda onu selamlayan Jaehyun ile karşılaştı. "Aslında ben de seni arıyordum Taeyong, benimle güvercinleri ziyaret etmek ister misin?" dedi.

Taeyong artık Jaehyun'a farklı bir şekilde bakıyordu, rahip hakkındaki yeni bilgiler ve sırrı aklından çıkaramıyordu. Ama kötü anlamda değildi bu, hiçbir şekilde dehşete düşmemişti. Bu yüzden güvercinleri birlikte ziyaret etmeyi kabul etti ve Jaehyun'u kiliseden çıkarak bahçedeki pagodaya kadar takip etti.

Sadece güvercinlerin değil başka kuşların da olduğunu fark etti. Jaehyun'un elinde, Taeyong'un kuşları beslemek için tahıl olduğunu varsayabileceği bir şeyle dolu bir kese vardı. Her ikisi de pagodanın içine oturdular ve kuşların bıraktıkları tahılların etrafında toplanmasını izlediler. Taeyong, onu davet etmeden önce Jaehyun'un bugün erken saatlerde burada olduğunu görmüştü. Rahibin, kuşları sabahta tahıllarla birlikte pagodanın yakınında besleyip beslemediğini merak etmişti.

Jaehyun elindeki keseyi kesip yere yeni tahıllar yerleştirmişti, bu sefer daha fazla aç kuş gelmişti tahıllara. Jaehyun, Taeyong'un yüzünün saf bir şaşkınlık ifadesine dönüşmesini izliyordu, Taeyong'un hayvanlara olan hayranlığı onu gülümsetiyordu.

Taeyong duydukları hakkında Jaehyun ile konuşması gerektiğini düşünüyordu. Taeyong zaten ona bakan Jaehyun'a döndü.  "Bugün senin hakkında bir şey duydum."

Jaehyun merakla kaşlarını kaldırdı ve başını hafif eğerek, "Ne duydun?"  diye sordu. Taeyong, yerdeki tahıllar için cıvıldayan kuşlarlı izlemek için arkasına döndü yeniden. Jaehyun ise biraz daha tahıl attı.

Taeyong, "Kiliseden önce nerede çalıştığını duydum..." diye itiraf etti. Jaehyun ona bakıp göz teması kurmaya çalıştı ve "Yaptıklarımla gurur duymuyorum. Kilisemize katıldığımdan beri oradaki insanlarla bağlarım koptu." dedi. Ardından Taeyong'un dizine elini koydu, "Benimle ilgili görüşünün değişmesini ve bana daha farklı bakmanı istemiyorum. Lütfen benim kötü bir ışıkta ilerlediğimi düşünme."

Taeyong saçlarının ve tüylerinin, Jaehyun ona dokunulduğunda dikleştiğimi hissetmişti. Jaehyun elini kaldırdıktan sonra bile kalp atışının hızlandığını hissediyordu. Aynı ilk zamalarda geldiğinde olan ayindeki temas gibi hissetmişti. "Senin kötü bir ışıkta ilerlediğini görmüyorum."  dedikten sonra kuşların yanından dışarıya doğru çıktı. Jaehyun ise anladığını söyleyen bir şekilde başını salladı ve ona kuşları besleme şansı vererek elindeki keseyi uzattı.

a thousand small sins + jaeyongWhere stories live. Discover now