4. Bölüm

16.7K 907 128
                                    

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın 🖤 Keyifli okumalar 🤍

~ 4 ~

"Hadi gidelim artık bunaldım valla." Hoca sınıftan çıkar çıkmaz Doruk bana dönerek konuşmuştu. "Doruk sen git, benim biraz işim var." Dedim. Savcıyla bir an önce görüşmem gerekiyordu. "Ne işin var? Geleyim seninle." Bir şeyi de merak etmesen olmaz değil mi Doruk? "Kızsal şeyler Doruk sen git. Ben bir saate gelirim." Diyerek geçiştirdim onu.

"Tamam, gecikirsen haber ver."

"Tamam hadi görüşürüz."

Doruk'un yanağından öperek vedalaştım onunla hemen. Bir an önce şu başımdaki dertten kurtulmam gerekiyordu.

"Görüşürüz."

Doruk amfiden çıktığında bende defterlerimi toparlayarak çıktım. Otobüs durağına doğru yürürken telefonumu çıkarıp dün aradığım numarayı aradım. Bir kaç çalıştan sonra açılmıştı.

"Bade?" Sesi endişeli çıkmıştı.

"Evet benim, müsait misin?"

"Evet, bir sorun mu var ?"

"Görüşsek iyi olur. Sana bir şey göstermem gerekiyor."

"Acil mi?"

"Evet, hemen olursa iyi olur."

"Bade şu an önemli bir davam var, evden çıkamam. Ya yarına erteleyelim ya da konum atayım gelip göster."

"Tamam, sen konum at o zaman geleyim ben."

"Tamam atıyorum şimdi, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan bir kaç saniye sonra konum mesajı gelmişti. Hangi otobüse bineciğimi düşünürken bu fikirden vazgeçip yoldan geçen taksiyi durdurdum. Bir an önce kurtulmak istiyordum. Taksi şöförüne konumu gösterdikten sonra arkama yaslanarak yolu izlemeye başladım. Üç gündür bir fotoğraf makinesi yüzünden yaşadıklarıma inanamıyordum. Milyonlarca insan arasında nasıl benim başıma gelmişti ki bu olay? Zaten böyle bir makinenin var olması bilesi olağan üstü saçmaydı. İnanması güçtü ama olmuştu işte. Şu taslaklardan da kurtulduğumda artık bu macera tam anlamıyla bitecekti.

"Geldik kızım." Taksicinin sesiyle bakışlarımı camdan çekip çantamdan çıkardığım parayı uzatarak ücreti ödedim. Para üstünüde aldıktan taksiden indiğimde oldukça lüks bir rezidansın önünde olduğumu fark ettim. Gergin bir şekilde site girişine geldiğimde kapıda ki güvenlik bana dönmüştü.

"Buyrun hanım efendi?"

"Devrim Bora Dizdar'a gelmiştim ben."

"Savcıma mı geldiniz ?"

"Evet, haberi vardı geleceğimden."

"Hemen teyit edeyim izninizle." Dediğinde başımı sallayarak onayladım. Güvenlik telefonla savcı olduğunu düşündüğüm kişiyle konuşup yeniden bana döndü. "Savcım sizi bekliyor karşı bina 17. kat."

"Sağolun kolay gelsin." Dediğimde kapıyı açmıştı güvenlik. Siteden içeri girdiğimde dediği gibi karşı binaya girip asansörle 17. kata çıktım. Kapısında savcının adı yazan dairenin zilini çaldıktan kısa bir süre sonra kapı açılmıştı. Savcı şimdiye kadar gördüğüm takım elbiseli halinden tamamen farklı bir şekilde, eşofmanla açmıştı kapıyı.

"Hoşgeldin Bade, gel." Dediğinde çekinsemde kapı önünde konuşamayacağım için ayakkabılarımı çıkararak içeriye girdim. Savcıyı takip ettiğimde beni oldukça geniş salonuna getirmişti. "Oturabilirsin Bade, insan yemiyorum gerçekten." Çekingenliğimi ima ettiğinde utana sıkıla oturdum koltuğa. Savcıda karşımdaki koltuğa oturarak gözlerini bana dikmişti. "Evet seni dinliyorum. Bir şey göstermem gerekiyor dedin ama seni rahatsız falan mı ettiler benden sonra?"

ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin