15. Bölüm

13.8K 1.2K 559
                                    

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın 🖤 Keyifli okumalar 🤍

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın 🖤 Keyifli okumalar 🤍

Sınır: 600 Oy ~ 200 Yorum

~ 15 ~

Hayatımda beni heyecanlandıran bir çok an yaşamıştım. Mesela abla olduğumda çok heyecanlanmıştım. Üniversiteyi kazandığımda da heyecanlanmıştım ama şu an yaşadığım heyecanı tarif edebilecek kelimleri bulamıyordum. Dudaklarımın üzerinde beni sıkı sıkıya saran, bedenimi darmaduman eden yalnızca bir et parçasıydı aslında. Bu kadar etkilenilenilecek bir şey miydi?

Şaşkınlığım ve hareketsizliğim, nefes alamadığımı hissettiğim anda uçup gitmişti. Yaşama tutunmak adına araladığım dudaklarımın bu işi daha ileriye götüreceğini nereden bilebilirdim? Bora sanki bunu bekliyormuş gibi aralanan dudaklarımdan faydalanarak alt dudağımı dudakları arasına hapis etmişti. Bacaklarımın titrediğini hissediyordum ve biraz daha bu şey devam ederse ayakta bile duramayacaktım.

Zar zor kendime geldiğimde dudağımı onun dudaklarından ayırıp geriye doğru bir adım attım. Yumduğum gözlerimi açtığımda onun kahve gözleriyle kesişti gözlerim anında. Yanağımda duran sıcak avucundan bir adım daha geriye giderek kurutulmuştum. Güç bela iki kelimeyi bir araya getirdiğimde nihayet konuşabilmiştim.

"Artık oturalım mı lütfen?"

Bu cümlenin ilk öpüşme sonrası söylenecek en son şey olduğunun farkındaydım ama ne söylemem gerektiğini bilemeyecek kadar akli dengemi kaybetmiş durumdaydım. Sanırım Bora'da bunu beklemiyor olmalıydı ki afallamıştı, fakat onun kendisini toparlaması oldukça hızlı olmuş, anında kafasını sallayıp belimdeki elini bedenimden ayırmıştı. Bunu yaparken ayakta zor durduğumdan bir haberdi ve ben düşmemek adına onun koluna sıkı sıkıya tutunmuş ayakta durmaya çalışıyordum.

Hala dans eden çiftlerin arasından çıkıp masaya döndüğümüzde önce beni sandalyeme oturtmuş ardından tutunduğum kolunu benden ayırıp sandalyesine oturmuştu. Şu an odama çekilip, hıçkıra hıçkıra ağlamak ve aynı anda deli gibi dans etmek istiyordum. Ruh halimi yansıtan tek eylem bu olurdu. Bora'nın dudaklarını hala tenimde hissederken nasıl davranacağımı kestiremiyordum. Söylediği cümleleri aklıma getirmek dahi istemiyordum. Doğru değildi işte! Ben küçük bir çocuktum, neden bunu yapıyordu bana? Neden aklımı karıştırıyordu?

"Bade, iyi misin?" Endişeli ses tonuna karşılık gergin bir şekilde konuştum.

"İyiyim, nişan ne zaman biter?" Bir an önce bu kalabalıktan uzaklaşmak istiyordum.

"Sürer daha bir iki saat. İstersen seni eve bırakayım, ben dönerim tekrar."

Hızlıca kafamı iki yana salladım. Benim için yaptığı onca şeyden sonra ilk kez onun için bir şey yapıyordum ve onuda yarım bırakmak istemiyordum. Biraz daha dayanabilirdim.

ALABORAUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum