Bölüm 37 Part 2

34.4K 986 517
                                    

Herkesee merhabaaa. Şükür kavuşturana. Çooook özledim ve bizi 745 bin okunma yapan herkese çok çok teşekkür ederim. ❤️❤️
Uzun bir bölümle geldim ve umarım keyif alarak okuyacağınız, seveceğiniz bir bölüm olur. Elimden geldiğince göze çarpan yazım hatalarını bulup düzelttim ama gözden kaçan olduysa affola. İyi okumalar. 💞

Oy ve yorumlarınızı da esirgemeyin lütfen.

~

Uzun ve bitmek bilmeyen bir kabusu yaşadığımı düşündüğün saatleri geride bırakabilmiş olmama seviniyordum. Kabus olmasını dilediğim ama fazlasıyla gerçek olan anıların ruhumda, bedenimde yarattığı enkazın izleri ne yazık ki hâlâ benimleydi.

Asaf'ın iyi olmasıyla karanlık bulutlar dağılmış ve güneş doğmuştu. O güneş doğmuştu, sanki ben bu dünyaya yeniden doğmuştum. Sadece yaşadığım deprem bir süre daha artçı sarsıntılarını üzerimde sürdürecekti.

Aynanın önünde kuruttuğum saçlarımla fön makinasını prizden çekip gelişi güzel bir şekilde yatağımın üzerine bıraktığımda, dalgalı saçlarımı bir tarak yardımı ile tarayıp iki yanımdan aldığım tutamları arkada küçük bir tokayla birleştirdim.

Üstümdeki hardal sarısı renginde ki tek omuzu düşük kazağımı düzeltip saçlarımı da önüme aldığımda, duş alıp biraz kendime gelmek isteyerek yanından ayrıldığım Asafı daha fazla bekletmeden odamdan çıktım.

Eve geçeceğimi söylediğim zamansa çocuk gibi nazlanmaya başlamıştı. Asaf kendine bakan ve dikkat eden bir adamdı ve ilk kez onu hasta bir halde görüyordum. Ve ilk kez hastalanınca annesi ilgi göstersin diye naz yapan küçük çocuktan farksız hallerini görüyordum. Ama o ilgiyi beklediği kişi annesi değil, bendim.

Hastaneden geldiğimizden beri yanından ayrılmama müsaade etmemiş, güç bela duş için eve geldiğim bu yarım saatlik anda ise beni beş kez nerede kaldın diye aramıştı. Böylelikle Asaf'ın hastalandığında nasıl çekilmez biri olduğuna da şahit olmuştum. Geldiğimiz andan itibaren üstüne düşülmesinden oldukça rahatsız olup homurdanıyordu. Benim haricimde üstüne düşüp ilgi gösterenlerden rahatsız oluyordu.

Ben zaten ondan şefkatimi de, sevgimi de eksik etmezdim. Ama bunu muhtaç bir çocukmuş gibi öyle masum bakışlar altında belli etmesi yüreğimi titretiyordu. O an istediğini yapıp şefkatli kollarımın arasına alarak sayısız öpücükler bırakmak istiyordum bu koca adama. Koca adamdı ama çocuk ruhluydu birazda. Onda en çok sevdiklerimden biride buydu.

Annemler zaten Asaf hastaneden döndüğünden beri onun yanındalardı. Anneme olanlardan sonra o panikle Eymen emanet edildiği için hastaneye bizle beraber gelmesi gibi bir seçenek kalmamıştı. Telefonla arayıp ne kadar gelmek istediklerini söyleseler de, boş kalabalıktan başka bir şey yaratmayacaktık hastanede. Neyse ki umduğumuzdan daha hafif atlatılmıştı bu durum.

Onların eve geçtiğimde bana kapıyı açarak karşılayan kişi Nehir olmuşken, içeriden gelen yüksek seslerle herkesin Asaf'ın başında toplanıp onu çıldırtmak üzere olduğunu daha içeri geçmeden anlamıştım. Kendi evine gitmek istemiş, onu gözünden ayırmak istemeyen annesine ben çocuk muyum kendi kendime bakarım diye yakarışlar koparmıştı. Ama gel gör ki bana gelince çocuk gibi şefkat ve ilgi dileniyordu. Asaf'ın zaman zaman, hatta özellikle dün geceden beri herkese aslan kesilip bana kedi olması beni keyiflendiren tek şeydi.

Seninim Son Kez (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now