𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?

Yirmi üç

Medya: Ateş Barutçu

🍒

Ortamda ki yüksek gerginlik, üst seviye şaşkınlık ve korkunç sessizlik öyle bir rakım seviyesine ulaşmıştı ki şu an Kuzuların Sessizliğinde ki Hannibal kankam olsa şu denli etkiyi bırakmadığı için darılırdı herhalde.

Çocuk bildiğiniz herkesin ortasında bir saniyede aşık olup, ikinci saniyesinde aşkını itiraf etmişti aga.

Düşünün ki saniyeler önce baklava yediğimi duyan doktor kekim Aral bile az sonra geberecek olmamı takmıyordu. 

Öyle bir şoktu yani.

"Ne diyorsun lan, sen?" Diye bağırarak ortamda ki şoktan ilk sıyrılan Adal olmuştu.

Çocuk sanki dayak yemeye yemin etmiş gibi yüzümden çekmediği gözleriyle bana doğru bir adım attı "Evlen benimle. Seni mutlu ederim."

Gözlerimi büyüttüm. "Höst lan!" Hızı 102 değil, 202 bildiğiniz anasını satayım.

Bir adım daha yaklaştı bana doğru "Olur m-"

"Eğer tek bir adım dahi atarsan, o ayağını kırarım." Diye sözünü böldü, Poyraz. Ellerini suratımdan çekerek tamamen çocuğa dönüp iki katım cüssesiyle görüş alanımı kapadı. Ceketin altında bile beli olan sırtı gerim gerim gerilmişti.

Hass... sanırım işeyeceğim.

Poyraz'ın korkutucu sesinden midir, yoksa mesaneme baskı uygulayan içtiğim üç litre sudan mıdır bilemedim ama işeyeceğimden emindim.

"Oğlum ne diyorsun sen? Ne aşık olması?" Dedi tanımadığım yaşlı bir bey amca.

Yerimde sallana sallana Poyraz'ın arkasından çıktım. Gözü kör olmayasıca çocuk tekrar bana baktı "Gelin gelin diye tutturmuştunuz, alın size gelin. Hem güzel, he-"

"Mal mıyım lan ben? Pazar da kilom üç TL'ye mi satılıyor, patates kafa! Alın gelinmiş. Ya havle! İşeye- yani iteceğim şimdi göreceksin gelini!" Dedim dişlerimin arasından.

Yemin ederim rezillik rezillik az daha karizmayı çiziyorduk.

Konakta ki kabilenin bütün bakışı bir anda bana döndüğünde, otuz iki diş sırıttım. Ne bakıyorsunuz abi, ciddi ciddi işeyeceğim bak!

Ama ben Baskı altındayım hakim bey!

"Bence bir çay için!" Dedi altın günü teyzelerinden biri. Gözlerimi iyileştirerek ona baktım "Yok daha ebesinin şar-"

"Ne diyorsunuz lan siz?! Ne çayı, ne aşkı! Sikerim böyle işi!" Poyraz sinirle çocuğun üzerine yürümeye başladığında Akın abi hemen önüne geçmişti.

"Dur bi kardeşim!" Gözlerimi devirerek Akın abiye baktım. Cidden mi? Dizinin en aksiyonlu yerinde araya giren o rahatsız edici reklam mısın abi sen?

"Ne diyor senin bu oğlan, Ahmet amca?!" Dedi babam. Kaşlarını çatmış maviş gözleriyle az önce ki bey amcaya bakıyordu. Sinirli duruyordu.

"Bende anlamadım, Cihan. Berat, ne anlatıyorsun oğlum sen?" Diye sordu çocuğa dönerek.

Lan sağır mısınız siz? Yarım saattir ne diyorsun ne anlatıyorsun, cart curt! Ebesinin kendisini nasıl çıkarttığını anlatıyor, dinler misiniz?

Tövbe yarabbim!

"Çek o gözlerini, oymayayım!" Ateş, hala bana bakmaya devam eden çocuğun çenesine elini koyarak kafasını diğer tarafa çevirdi hırsla.