Kırk üç

79.4K 4.5K 3K
                                    


Medya: Ateş Barutçu

🍒

Hissettiğim soğukla götüm daha çok donarken, titreye titreye kapüşonlumun şapka kısmını kafama geçirdim. Üstüme giydiğim Çağrıcığımdan arakladığım şişme montun fermuarını da ağzıma kadar çekip olduğum yerde zıplamaya devam ettim.

Yerler ıslaktı. Yağmur çiseliyordu. Hava buz gibiydi ve biz birkaç beyinsiz bir araya gelmiş okulun bahçesinde maç yapıyorduk.

Beynimize sokayım. Bize müsade eden yakışıklı, kaslı, maviş thor çakması bir tanecik beden hocamızın da aklını seveyim. Hadi biz akılsızız da sen de 'Derdiniz ne gerizekalılar?' demiyorsun be aşkısı.

Tabii bana 'Seni bir kere öpebilir miyim?' Dese de ben yine tav olurdam da işte. Şartlar.

"Soğuktan kıpkırmızı olmuşsun. Geç içeri diyorum sana, inat edip hala oynuyorsun." Çatık kaşlarıyla yanıma gelen Deniz'le gözlerimi devirdim. "Sana ne be. Hem soğuk iyidir. Canlı tutar canlı." Dedim titreyen sesimle.

Benim aksime koşmaktan terlemiş ve önüne düşen sarı tutumları alnına yapışmıştı. Üstünde siyah bir tişört, siyah kapüşonlu vardı. Baranlarda öyleydi. Ulan bunlar donmuyor mu? Götlerinde ısı yalıtımı mı vardı? Anasını satayım kat kat giyinmekten eskimolara döndüm burda.

Arkamda ki eşyaları koyduğumuz bankı gösterdi "Orada atkı ve berem var. Al onları hasta olacaksın."

Omuzlarımı silktim "Böyle gayet iyiyim."

Elini kaldırıp bir anda yanağıma tasladı "Aynen o yüzden donmak üzeresin zaten. Buz gibi olmuşsun." Hızlanan kalp atışlarımla gözlerimi büyüttüm "Çek elini be." Birkaç adım geri kaçtım hemen. Elleri buz gibiydi. Eli yanağımdan düştüğün kısıkça bir nefes verdim.

Muzip bir şekilde sırıttı "Ne oldu? Etkilendin mi yoksa?"

Kaşlarımı çattım. Elimi kaldırarak omuzuna yapıştırdım bir tane "Bana bak valla kafanı uçurur top niyetine oynarım. Delirtme beni!"

Gülerek geri kaçtı. "Bereyi ve atkıyı al!" Diyerek sahanın ortasına doğru koştu.

Kafamı iki yana sallayarak ardından baktım. Sabahtan beri gıcık ediyordu beni. Atışmamızın eğlenceli olmadığını söyleyemezdim ama gıcık etmekte üstüne yoktu.

"Kayra, geliyor hazır ol!" Baran'ın topu bana doğru sürmesiyle hemen heyecanla yerimde zıpladım. "Yolla gelsin gamzeli." Koşarak karşı kaleye doğru ilerlerken topu kaldırarak bana pasladı. Topu ayağıma alarak ilerledim.

Karşı kale de sınıfımızın ineği Caner vardı. Sırıttım "Kolla kendini aslan parçası." Korkuyla bana baktığında kahkaha attım. Geçen gol atma deneyimim de top kaleye değilde tam suratının ortasında geldiği için gözü korkmuştu çocuğun.

Kaleye şut çekmeye hazırlanırken top bir andan ayağımdan alınmasıyla kaşlarımı çattım. Deniz'di. Sırıttı "Bir dahakine artık güzelim." Bizim kaleye doğru ilerledi. Güzelim mi? Arkasından ağzım açık kalırken, bizim kaleye gol atmasıyla gözlerim kocaman açılmıştı.

Lan, nasıl oldu o ya?!

"Kral ya! Babanda mı topçuydu kardeşim?" Şerefsiz Yiğit'le sevinirlerken kaşlarımı çattım. Kuzen değil kalleş it. Deniz bana dönerek imayla sırıtmaya devam etti. Gözlerimi kısarak kafamı salladım "Şimdi daha çok hırslandım. Bittiniz oğlum siz. Ebenizi ağlatacağım!" Gülün siz gülün.

𝗔𝗯𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺 𝗺𝗶?Where stories live. Discover now