Sabah uyandığımda diğer günlerin aksine içim kıpır kıpırdı. Sanki yastığımın altına, çıkan süt dişimi koymuşum da diş perisi gelip bana hediye bırakmış gibi bir sevinç vardı içimde.Kendimi bu saçmalığa neden bu kadar kaptırdığıma şaşırıyordum ama içimden bir ses bir değişiklik olacağını hissediyordu. Hyunjin ile ilişkim gayet mükemmeldi zaten, böyle bir şeye hiç ihtiyacım yoktu. Yinede o kadar uğraştığıma değmesini ve ekstra ekstra mükemmele dönüşmesini bekliyordum ilişkimizin. Belki de aşktan içi o kadar kabarmıştır ki, altta olmayı kabullenmiştir diye umut ediyordum.
Uyandığımda onu yanımda görmedim ve buna biraz bozulmuştum. Odadan çıkıp mutfağa ilerlediğimde ise ortalıkta bir tuhaflık seziyordum. Sezmeme gerek yoktu aslında.. tuhaflık tam karşımda duruyordu.
Minho ve Hyunjin sarmaş dolaştı. İlk başta bunu bir şeye yormadım. Ta ki Minho, Hyunjin'in yanağına bir öpücük bırakana kadar. Gözlerim fal taşı gibi açılırken kendimi tutamayıp öne atıldım ve Minho'nun kısalmış saçlarına ellerimi geçirdim. "Sen benim sevgilimi niye öpüyorsun be?!"
Hyunjin yerinden kalkıp ellerimi tutup beni ittirdiğinde bu sefer ona dönüp çemkirecektim ki beni susturdu. "Felix seninle ilişkimiz dün gece itibari ile bitti. Gerçi uyuduğun için bilmezsin ama söylüyorum, Minho'dan uzak dur."
Bir saniye ben rüyada mıydım? Hyunjin'e şaşkınlıkla bakarken onun ciddiyetini korumasına bakılırsa değildim. O zaman bu olanlar neyin nesiydi?! Minho yerinden kalkıp bana yaklaştığında geri geri yürümüş arkamdaki bedene çarpmıştım. "Ne bu ses?"
Jisung konuştuğunda hızla ona döndüm. "Hyunjin ile Minho aşk yaşıyorlar resmen Jisung! Ne oluyor burada?!"
"NE?!" Jisung Minho'ya baktığında Minho kafasını çevirmişti.
"Hyunjin'in yanağından öpüyordu senin bu orospu sevgilin!"
"Ağzını topla Felix." Hyunjin konuştuğunda dolu gözlerim ile ona döndüm.
"Sen bana bunu nasıl yaparsın?! Senin için saçımı süpürge etmediğim kaldı! Karşılığı bu muydu?! Hadi beni sevmedin, sabahında kuzeninin sevgilisi ile nasıl birlikte olabilirsin?! Hadi onu geçtim beni sevmedin ama bana hiç mi-"
"Feli-"
"Sözümü kesme! Hadi beni sevmedin ama bana hiç mi saygın yoktu?! Biz dün birlikte seviştik be! Bu kadar çabuk mu yerim dolacaktı?! Hyunjin bizim seninle hayallerimiz vardı onlarda mı önemsizdi?! Seninle sırf fantezi olsun diye müsait bir zamanımızda suç işleyip nezarethaneye girip sevişecektik! Seninle esmer bir kız çocuk evlat edinip adını Gece Bahçesindeki 'Upsy Daisy' koyacaktık. Bunları nasıl göz ardı edebildin?!" Konuşmanın sonunda hıçkırıklara boğulduğumda Hyunjin hala tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu.
"Minho, Felix'in bahsettikleri doğru mu?" Minho, Jisung'a döndüğünde ben hala Hyunjin'in gözlerinde bir kıpırtı bekliyordum ama bana resmen duvar gibi düz ifadesi ile bakmaya devam ediyordu. Minho, Hyunjin'in koluna girdiğinde hıçkırmaya başlayıp kendimi yere attım.
"Sizi yaratan Tanrıyı sikiyim. Sizi hayatta tutan oksijeni ve sizi yaşatan kalbinizi sikeyim. Gerçi burada kalbi sikilen benim! Şu halime bak! Ben bunları haketmedim! Annemi istiyorummm!"
"Üzgünüm ama sanki dün gece her şey değişti Jisung. Uyandığım an aklıma ilk dolan şey Hyunjin'in yüzüydü ve Felix'in odasına ilerlerken sanki Hyunjin'de bunu bekliyormuş gibi bana gelmişti. Size yaşattığımız şeyler için daha düzgün bir açıklama yapacaktı-"
"Ne düzgün açıklaması kerhane malı seni! Jisung ben hep demiştim sana bu çocuk düzgün değil, ben sevmiyorum bu çocuğu diye! Al seni aldattığı yetmemiş gibi benim çiçek sevgilime kondu ve onu ayarttı! Hyunjin sen salaksın ama bu kadar salak değilsin! Lütfen bana doğruyu söyle! Ne kadar süredir Minho ile beraberdiniz de bizden sakladınız?!" Jisung arkasını dönüp yumruk yaptığı eliyle mutfağı terkettiğinde nasıl bu kadar tepkisiz kaldığına şaşırıyordum.
"Felix anlamıyorsun galiba her şey bu sabah oldu." Gözlerimden akan yaşı parmağımla silerken burnumu çektim.
İyide bu imkansızdı. Yoksa evren bana yaptığım şeyi ters tepmişti ve Hyunjin'i benden mi uzaklaştırmıştı?! Ya da.. bir saniye!
Ritüeli yanlış mı yapmıştım?!
Siktir! Hiçbir detayı atlamadığımdan emindim ama yanlış olan nokta neydi? Hayaller Beyonce, hayatlar Esra Erol-Songül olmuştu."Lix iyi misin?" Minho konuştuğunda umursamadım. Şimdi dün her şeyi düzgün yapmıştım. Tüm malzemeler düzgündü. Ama ne yanlış gitmişti? İç çamaşırı bana aitti. Saç Hyunjin'e aitti. Hyunjin saksıya dokunmuştu. Ama o iç çamaşırından emin değildim ve Minho saçını kesmişti. Ayrıca Minho, mutfaktayken saksıya dokunmuştu. Bu da demek oluyor ki, malzemeleri karıştırıp yanlış kişileri birbirine aşık etmiştim! Hay ben, beni sikeyim!
Gözlerimdeki yaşlar durduğunda onlara döndüm. Yüzlerine baktığımda hala bana endişe ile bakıyorlardı. Daha doğrusu Minho endişe ile bakıyordu, Hyunjin hala katı bir surat ifadesindeydi.
"JİSUNGGGG!" Bağırarak mutfaktan çıktığımda Jisung salonun kapısından bana baktı. "O HERİFİ SİKECEĞİM! RİTÜELİ YANLIŞ YAPTIM!"
•••
Koşturmaktan nefes nefese kalmış bir şekilde daha dün sabah geldiğim binaya kendimi attım ve merdivenleri hızlı hızlı çıkıp ofisine daldım.
Seonghwa karşısında iki polis ile bana döndüğünde ne olduğunu anlamamıştım ama biraz gerilmiştim.
"Buyrun kime bakmıştınız?" Polis konuştuğunda gergince gülümsedim. Ne kadar polislere alışmış olduğumu düşünsem de elim ayağıma dolanıyordu.
"Ben çaycıyım, boşları almaya geldim." Seonghwa şaşkınlıkla suratıma baktığında elimi alnıma vurdum.
"Bunu da alıyoruz." Polisler kolumun altına girdiğinde çırpınmaya başladım.
"Hayır hayır! Hay ben benim ağzımı! Ya böyle yaparsanız daha çok gerilirim ben müşteriyim! Kolum acıyor anneeeee!"
"Bu numaraları sen zaten anca annene yutturursun çocuk."
"Ben reşitim, herkes bana niye çocuk diyor?!" Ben hala çırpınmaya devam ederken polis plastik kelepçe ile ellerimi önden bağlamıştı. Gözyaşlarım tekrardan akmaya başladığında hangi bir derde yanayım bilmiyordum. Sevgilimle olan ilişkim sona ermişti, arkadaşım bana ihanet etmişti, dolandırılmıştım ve şu an tekrar polislik olmuştum. "Seonghwa! Senin çıtır erkek kardeşlerini sikeyim! Seonghwa yanlış kişiyi aşık ettik! İnanmıyordum amına koyayım ama işe yarıyormuş! Mahvettin beni! Güzelim ilişkimin içine sıçtın!"
•••
Selamm aslında bu ybyi yarın atıcaktım ama demek istediğim bir şey var. Profilimde angst minific yazıyorum ve her zaman gülmeyelim diye buraya bırakıyorum. Yazarken çok hoşlaşıyorum bu yüzden sizde hoşlaşırsınız umarım
BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN💖
-Jedi