•ೋ°13°ೋ•

127 11 41
                                    

Bu aralar tek isteğim, bu kitabın bitmesi TT

Gerçek bir hikaye yazmak istiyom ;-;

Fikir bol ama üşengeçlik daha ağır basıyor :"

Nys

"JULİA!" Akita, bugün Julia'yı zibilyonuncu defa uyarmak zorunda kaldı. Sürekli kendinden bile haberi yokmuş gibi hareketler yapıyor idi. Ya eli titriyordu ya da bir noktaya dalıp duruyordu.

"Ne oldu da böyle oldun sen? O olaydan sonra bu kadar kötü bile değildin. Yoksa..?"

Ve Julia Ontan ödülü [Oscar ödülü] almalık bir performans sergiledi. En çok sevdiği yiyecek olan içi böğürtlen dolgulu keki düşündü. İstemeden de olsa yüzünde bir gülücük açtı ve sesi her zamanki gibi çıktı. "Prenses'i görmediğim için böyle oldum yoksa sen beni biliyorsun. Tek başına iyi olacağını söyledin için daha huzurluyum ama insan zihnine söz geçiremiyor."

Akita'nın, yüzü böyle olmasa idi, sadece sözlerden tatmin olmayacağı belliydi. Bir şeyi zorlamanın anlamının olmadığını da biliyordu. 'Öyle dedi ise öyledir.' diye düşünmeyi bıraktı ve çamaşırları asmaya devam etti.

Nitekim, Julia kalbinde nasıl Prenses'e bu 'kırmızı gözleri' açıklayacağını düşünüyordu.

Prenses üç güne kadar dışarı çıkmaması Julia'nın kendini hazırlaması için kâfiydi.

╼⃘۪۪ ⃘۪۪╼

"Sorguya ilk sen gitmelisin, ben en son arabaya bindim."

"Ama fikri veren ilk kimdi, onu da belirtelim mi Kai?"

"Ne için bu kadar tantana yapıyorsunuz ki? Alt tarafı birkaç soru soracak." Skylor, İkilinin sorgu sırası için birbirine girdikleri sözlü savaşın ortasına zırhsız ve silahsız girmişti. Bu savunmasız savaşçıyı kendileri yerine kurban edecekleri yaptıkları bakışmadan okunuyordu.

Dişlerini gösterecek kadar gülümseyen ikili gözleri birbirine bakıyordu. Bu sırıtmadan herkesin yapacağı gibi irkilmişti. Fakat ikiside Skylor'ı ortaya çoktan atmıştı.

'Neden ağzımı açıyorum ki...'

Tak tak!

Kapıya iki vuruş ve içeriye girmişti. Korkmuyordu çünkü yanlış bir şey yapmamıştı. Doğru birşey de yapmamıştı...

"Çık dışarı."

Prens'in karışsındaki, sorgu için kullanılan mavi koltuğa, oturacak iken dediği bu komut Skylor'ın durmasına yol açtı. Doğru anlayıp anlamadığını biraz durup düşündü.

"Çık dışarı ve o ikisini getir."

Aynı komutu üç defa tekrarlatmak istemiyordu. Kapıyı açtığında neredeyse üstüne düşecek olan ikiliye içeriyi kafası ile işaret etti.

"Bizi emretmişsiniz, Majesteleri."

Koltuğa oturdukları gibi Lloyd ayağa kalktı. Etraflarında her tur attığında kafalarında oynatılan gerilim müziği başka bir levele ulaşıyordu.

Birkaç turdan sonra ellerini omuzlarına pat diye vurdu.

"Bu fikir hanginizden çıktı umrumda değil. Size en sevmediğiniz şeyler ile ne zaman ne yapmak gerektiğini anlamanızı isterim.

[✓] LOSE | LlorumiDove le storie prendono vita. Scoprilo ora