"Sen bana soğuk davrandığında ne kadar üşüdüğümü bir bilsen, kalbimi ceketinle örterdin..."
*CEMAL SÜREYA
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
~🦋~
"Pamuk, Pamuk. Kız nerdesin Pamukkkkk!?"
Gökçen oynadığı topraktan bakışlarını yavaşça sesin geldiği yöne çevirdi. Murathan okuldan dönmüştü anlaşılan. Elleri çamur olduğu için yüzüne dolan saçları geri itemedi ama görünürde kimse de yoktu. Kepçük önde olmalıydı.
"Buradayım Kepçükkkkk."diye bağırıp kendince yerini söylediğini düşünerek tekrar önüne döndü. Ciddiyetle çamurdan pastasını yapmaya devam etti. Pastanın üstüne topladığı minik mavi ve sarı çiçeklerden birini daha dikkatle yerleştirdi.
Bir iki dakika sonra Murathan nefes nefese bir şekilde tepesine bitmişti. Gözlerini kısarak bakışlarını ona kaldırdı Gökçen. Sonra ise güneş yüzünden kapanan gözleri ile güldü.
"Geldin mi okuldan?"
"Yok hala yoldayım Pamuk."dedi Murathan hemen.
Daha fazla laf saymak isterdi ama şu an sırası değildi.Daha sonra uğraşırdı.Gökçen'in ona bakarken zorlandığını anlayınca ise hemen o da yanında diz çöktü ve sabahtır ona anlatmak için aklından tekrar ettiği bilgileri heyecanla anlatmaya başladı.
Okul kütüphanesine gidip iki saat aradıktan sonra bulabilmişti bu bilgiyi. Boyu kadar ansiklopedi karıştırmak pek kolay olmamıştı ama sonunda bulmuştu. Unutmadan anlatmalıydı.
"Dün sordun ya yağmur bulutların gözyaşı mı diye.Değilmiş. Ne olduğunu öğrendim." Gökçen öylece ona bakınca o aynı hevesle anlatmaya devam etti. Yandan eline küçük bir dal parçası alıp,"Bak şimdi." dedi. Toprağın üzerine küçük bir göl çizdi."Bu bir su. Tamam mı?"
"Nasıl bir çu?"
"İşte göl veya deniz gibi bir şey."
"Sen hiç deniz gödün mü Kepçük?"
"Görmedim." dedi Murathan. "Ama konumuz bu değil.Başka soru sorma da önce bir dinle." Tekrar aynı heyecanı ile anlatmaya devam etti."İşte bu sulara güneş vurunca buharlaşıyormuş. Buharda şey...Çay kaynarken demlikten çıkan beyaz şey var ya, ha işte o.Sonra bu buhar havaya yükselip bulutların içine giriyormuş. Bulutlar da pamuk gibi olduğu için hemen bu suyu içine çekiyormuş. Sonra içinde tutamayınca suları tekrar geri bırakıyormuş."
