33-AL BAYRAĞIN GÖLGESİ

94.1K 4.7K 4.6K
                                    

Selamünaleyküm.

Nasılsınız?

Elimi kolyeme götürüp hafifçe hilali okşadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimi kolyeme götürüp hafifçe hilali okşadım. Hızlı uzayan saçlarımdan birkaç tel yüzüme düşmüştü, onları uzaklaştırıp parmaklarımın arasındaki soğumuş çaydan bir yudum aldım.

Çiçek açan ağaçlar ve kuş cıvıltıları baharı müjdeliyordu. Sonbahar yaprakları yavaş yavaş yok olurken rengarenk tomurcuklaşan ağaç çiçekleri çok güzel görünüyordu.

Kalabalık bahçede göz gezdirdim, binadan bunalan herkes azıcık hava almak için burayı seçmişti. Kış demeden, yağmur demeden bu bahçeye sığınanlardandım ben.

Dışım çiçek açmış belki, içimde kara yosunlar vardı.

Her şeyim tamdı belki ama, her şeyim eksikti.

Ali 17 gündür yoktu.

Onu duyduğum hasret o kadar büyüktü ki hayattan zevk almayı bırakalı çok olmuştu. Asker bir sevgilim olmasıyla hem gurur duyup hem de deli gibi endişe ediyordum. Aynı annem gibi, o da çocukken babam için çok endişelenirdi. Eli kalbinde ondan haber beklerken ben şahit olurdum içinde kopan fırtınalara.

Hayatım boyunca özleyecektim Ali'yi, hep ona hasret duyacaktım. Hep gidecek ve hep geri gelecekti.

17 günde onunla tam 5 kez konuşmuştuk. Hepsi kısa konuşmalar olsa da içimi rahatlatıyordu. Her telefon konuşmamızın sonunda sanki son kez sesini duyuyormuşum gibi hissederek onu ne kadar çok sevdiğimi haykırıyordum.

Özgür de benden farksız değildi. Ben üzüntümü en azından içimde yaşamayı öğrensem de o buna henüz alışamamıştı, her çalan telefona Alphan diyerek sarılıyordu. Sürekli yüzüğüyle oynuyordu, o da Alphan'ı çok özlüyordu.

Serkan'ın eşi Derya ile de çok daha yakın olmuştuk bu süreçte. O da asker olduğu için bizden daha soğukkanlı olsa da eşini beklerken ki endişesi belli oluyordu.

Ve cinsiyeti farklı olsa da içinde kopan yangın bizimle eş olan birisi daha vardı.

Selim...

Selim, Suna'yı bekliyordu.

Hem de öyle böyle değil, bayağı büyük bir hasretle bekliyordu.

Biz 4 kişi dertleri aynı olan kişilerdik. En iyi de birbirimizi teselli ediyorduk. Birbirimize umut ve teselli vererek geçiriyorduk günleri.

Gelecekti onlar değil mi?

Geleceklerdi.

Umut fidanlarımı ellerimle sulayıp odama geçtim ve çalışmaya başladım.

🕊

''Hocam acile vaka geldi!''

Masamın üzerinden steteskopumu alıp acile koşmaya başladım.

ZORA SARILDIK/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin