Reki x Reader - Sonsuzluk

~ Bilmiyorum ~

Bu bölüm hakkında ne düşünsem bilemedim, hem sıkıcı ve boş oldu hem de hoşuma gitti. Hem piçlik yaptım hem de güzellik 😽 Ve çok uzun oldu 1960 kelime 🥱 iyi okumalar bisküvilerin bol bol yorum yapın <3 Ay bir de medyadaki fanart çok güzel 😋 Ya şimdi bi kez daha düşündüm de çok boş yapmışım amk utanıyorum

"Seninle sonsuzluğa kaymak istiyorum
Y/N"

"Sence de bu çok uzun bir süre değil mi?" dedin gülümseyerek.

Reki önce sana uzunca baktı, daha sonra başını çevirdi. "Sonsuzluk bir zaman kavramı değildir."

"O halde ne?"

"Bunu bence kendin düşünüp bulmalısın."

Telefonunun çalmasıyla irkildin. Elini ceketinin cebine götürüp telefonunu aldın ve Miya'dan geldiğini gördüğün aramayı cevapladın.

"Efendim?"

"Hadi ona söyle."

"Neyi?"

"Cidden aptalsın One-san! Onu sevdiğini tabi ki. Sizi buradan izliyoruz. Hadi devam et, bu iş çok uzadı."

"Saçmalama! Asla olmaz. Deli misin?"

"Hayır, Miya'yım. Şimdi ona söyle yoksa ben çıkar söylerim."

"Olmaz dedim. Hem ne izliyorsunuz, gitsenize. Casus gibi."

"Şimdi söylemeye geliyorum bak."

"Bana bak küçicük boyun ile haddine olmayan şeylere karışma. Emin bile değilim ben. Hem ya işler kötü giderse."

"En kötü ne olabilir? Denemeden bilemezsin. Şimdi ona itiraf et. Sıyrılmaya çalıştığını fark ettiğim anda gelir ben söylerim."

"Seni ayağımın altına-" demeye kalmadan telefonun kapandığını duydun. Derin bir iç çekerek telefona geri cebine koydun ve etrafına bakındın.

Bankın arkasınd saklanan Miya ve Langa'yı görünce onlara kaşlarını çatarak baktın. Reki "Arayan kimdi, ne diyor?" diye sorduğunda ona döndün.

"Miya aramış, bir şeyler geveledi işte."

"Gergin görünüyorsun Y/N."

Gergin mi görünüyordun? Zaten öyleydin. Kapana kısıkmış gibi hissettin kendini. Her halükarda burdan sıyrılmak zor olacaktı. Ya Reki ona karşı hissettiklerini Miya'dan duyacak ya da sen ona itiraf edecektin.

Ama ikisini de istemiyordun. Kendini hazır hissetmiyordun. İç çekerek Reki'ye cevap verdin.

"Biraz tedirginim. Aslında... Sana bir şey söylemem gerekiyor ama nasıl söylemeliyim bilmiyorum."

"Bana aşıksın değil mi? Hiç de şaşırmadım."

"Evet. Bir saniye? Nasıl?!"

"Ne nasıl?"

"Nereden biliyorsun, kim söyledi? O kadar mı belli ediyordum? İmkansız ama... Hiç bir garip hareket yapmadım! Nasıl anladın?"

"Hey, sadece dalga geçmiştim. Şaka olsun diye. Yoksa sen cidden... bana aşıksın?" dedi gözlerini büyütürken.

Elinle kafana vurmaya başladın ve kendi kendine kızarak konuştun. "Aptal Y/N, her şeyi elini yüzüne bulaştırdın."

"Sakin ol, bekle. Kafana vurma zaten az çalışıyor." dedi gülerken.

"Bir de gülüyor musun?"

"Ağlamam mı gerekirdi?"

"Boşver. Sadece eve gidip kafamı yastığa gömmek istiyorum."