~ Final ~

477 61 191
                                    

Öncelikle şunları söylemek istiyorum kitabı okuyan, oy veren vermeyen, yorum yapan yapmayan herkese çok teşekkür ederim. İlk kitabımdı. Umarım beğenmişsinizdir, hatalarım varsa lütfen affedin. Sizleri çok seviyorum. Bu bölümde de olabildiğince duygu katmaya çalıştım.  Sizi ağlatmak da amacım, kızmayın ama böyle olması gerekiyordu. 🥺 Umarım daha nice kitaplarda görüşürüz <3

Sabah gözlerini açtığında boş boş tavana bakıp tekrardan uyumak için yatakta döndün. Aklına okul geldiğinde telaşla telefonunu alıp saate baktın. Henüz daha erkendi. O yüzden alarm çalmamıştı.

Uykun kaçınca yataktan kalktın ve hazırlandın. İşlerini halledince telefonu tekrar alıp alarmı kapadın. Aşağı indin ve mutfağa girdiğinde annen ve babanın uyanık olduğunu gördün.

"Günaydın."

"Günaydın kızım. Git ağabeyini uyandır."

"Ya daha yeni geldim anne yukarıdan. Geri mi çıkacağım şimdi?"

"Evet küçük, hadi koş."

Oflayarak yukarı çıktın, ağabeyinin odasının kapısını çaldın. Cevap gelmeyince içeri girdin ve (camış gibi) uyuyan ağabeyini gördün.

"Oni-San kalk! Annem çağrıyor."

"Sus velet. Git sen aşağı iniyorum ben birazdan."

"Sen gelene kadar ben tüm sofrayı yerim." diyip odadan çıktın. Arkandan ağabeyinin bağırdığını duydun ama umursamadan aşağı geri indin.

"Uyandırdın mı?"

"Uyandırdım. Boz ayı gibi uyuyordu."

"Geç hadi sofraya."

Yerine oturdun ve ağabeyin de gelinnce yemeğe başladınız.

Kahvaltınız bittikten sonra annene sofrayı toplamasına yardım ettin ve okula gitmek için son hazırlıklarını yaptın.

Daha zamanın vardı bu yüzden oturup televizyon izlemek istedin.

"Ağabeyi ben gideceğim birazdan ben izleyeyim."

"Pışık. Avcunu yala."

İç çektin ve sadece ağabeyinin yanına oturdun. Boş boş sabah haberlerine bakarken telefonuna gelen mesaj sesi ile elini cebine götürdün.

Langa'dan gelen mesaja baktığında seni parkta beklediklerini öğrendin ve çantanı omzuna atıp kapıya yöneldin. Ayakkabılarını giydin. "Anne! Ben çıkıyorum." diyerek kapıdan çıktın. Yolda ilerlerken telefonunda geziniyordun.

Parka geldiğini anlayınca kafanı kaldırıp gözlerinle arkadaşlarını aradın.

"Merhaba, günaydın!" diye seslendim onları bulunca.

Sesini duymalarıyla başlarını sana çevirdiler. Reki seni gördüğünde yanında oturan Langa'nın ceketini çekiştirip ona yaklaştı ve kulağını fısıldadı.

"Langa, Y/N bugün her zamankinden daha mı güzel?"

Langa sadece Reki'nin duyabileceği bir ses tonu ile cevapladı. "Hayır. Yani... Normal gibi gözüküyor? Her zamanki Y/N işte. Bir farklılık yok." Başını salladı sadece Reki.

Miya: Günaydın Y/N.

Langa: Bugün ilk Miya'nın okuluna gidiyoruz çünkü sabah kursu varmış.

Y/N: Sabah sabah kurs mu?

Miya: Evet, maalesef öğretmen beni tiyatro kulübüne aldı. Oysaki ben spor klübü istiyordum.

Reki x Reader - SonsuzlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin