~ Yetişemedim ~

417 58 36
                                    

Bu bölüm baya kısa gomen :') o yüzden bir bölüm daha atacağım sanırım. (ama yazar Chan hep öyle diyorsun armıyorsun (!) hü 🤧) Artık işleri hızlandırmak gerek CRİNGE şeyler yazabillirim yapabileceğim bir şey yok 🥱  sizi de bırakmak istemiyorum bomboş bir kitap işte

Aradan iki hafta geçmişti. Bir kaç metre uzağındaki sahnenin perdeleri kapandığında ve salondaki herkes dağılmaya başladığında yerinden kalkıp ilerledin Reki ve Langa ile beraber.

Sahnenin arkasına girerek gözlerinle Miya'yı aradın. "Miya!" diye seslendim onu gördüğünde. Hızlı adımlarla yanına gittin. "Çok güzel oynadın! Benim küçük kediciğim büyümüşte sahneye çıkıp tiyatro mu oynamış?" diyip yanaklarını soktun.

"Ah! Y/N-Chan! Acıyor!" Aldırış etmeden sıkıp çekiştirmeye devam ettin yanaklarını.

Reki: İyi oynadın kereta, etkilendim. Benim kadar mükemmel olmasan da sende de ışık var sanki biraz.

Miya: Hııı, sağo- Ah! Y/N Chan! Bırak yanağımı!

Y/N: İyi, iyi bıraktım.

Elini yanağına götürüp ovuşturdu Miya.

Reki: Şimdi ne yapıyoruz?

Miya: Bu kıyafetlerden kurtulmam lazım. Okulun çıkışında bekleyin, sonra karar verirsiniz.

Siz başınızı sallayarak onayladığınızda Miya da kabinlere yöneldi.

(...)

Reki: Sonunde geldin tüy yumağı, az daha bekledik ağaç olacaktık.

Miya: Tüh be, keşke az daha bekletseydim. En azından bir işe yarardınız. Oksijen lazım Dünya'ya oksijen. Siz sadece karbondioksit salıyorsunuz.

Y/N: Ben de mi? Alındım, gücendim.

Miya: Sen değil, sen değil. Neyse, sıkıldım. Gidelim, bunaldım cidden.

Reki: O zaman bugünü Miya'nın günü ilan edelim. Bugün sen ne dersen o.

Miya: Bebek miyim ben?

Reki: İyilik yaramıyor. Konuşmuyorum sizinle. O kadar uğraşıyorum sizin için. Beni üzüyorsunuz, küstüm Miya.

Y/N: Ciddi misin Reki?

Langa: Reki her zaman çocuksu bir kişiliğe sahip oldu. Geçer birazdan. Fazla alıngan, hemen küsüyor. Bilmesen beş yaşındaki çocuk sanarsın.

Y/N: Tatlı.

Miya: Hiç de tatlı değil, çok uzatıyor.

Reki: Konuşma Miya, beni üzdükten sonra hala böyle konuşamazsın.

Miya: Konuşurum.

Reki: Ben sana o kadar değer veriyorum ama sen böyle yapıyorsun.

Somurtarak Reki'ye bakan Miya çatılmış kaşlarını serbest bıraktı. İç çekti, biraz düşündükten sonra bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı.

Miya: Özür dilerim. Bir daha yapmamaya çalışırım. Seninle tartışmaya alışık olduğum için böyle yaptım. Üzgünüm, seni terslememi gerektirecek bir şey yoktu. Tekrar yapmamaya çalışacağım.

Reki kocaman gülümsedi, ağzı kulaklarında konuştu. "Affettim! Hatta hiç küsmedim ki zaten. Hadi sana dondurma almaya gidelim, istiyor musun?" dedi heyecanla.

Reki'nin hızlı ruh hali değişimlerine tebessüm ettin. Şaşkınca bakan Miya "Fark etmez. Zorunda değiliz, siz ne isterseniz onu yapalım." dedi.

Reki: Hadi hadi! En sevdiğin dondurmadan alırız, istersen beş istersen altı top alırız hatta daha fazla. Sonra... Sonra sinemaya gidelim ya da kendi evimizde de film izleyebiliriz. Sonra lunaparka gidelim? Akvaryuma da ve hayvanat bahçesi-

Y/N: Yavaş Reki, dahga yaşayacağımız çok güzel günler var. O günlere de sakla.

Reki: Yine gideriz ne olacak?

Miya: Alt tarafı iki-üç gösteri yaptık. Ne gerek var.

Reki: Tüm hevesim kursağımda kaldı ama. Bari dondurma alalım, he? Alalım değil mi? Alalım Miya, olur mu?

Miya: Olur.

Reki: Yaşasın! Tamam siparişlerinizi alayım? Kim neli yiyor?

Langa: Vanilya.

Reki: Şaşırmadım, sen Miya?

Miya: Çilek.

Reki: Sana da şaşırmadım. Sen Y/N?

Y/N: Eh, bilmem. Çikolata?

Reki: Sana da şaşırmadım, iyi gidiyorum. Siz bekleyin.

Y/N: Ben de geleceğim.

Reki: İyi gel, iki dakika dibimden ayrılma zaten.

Y/N: Hehe.

(...)

Dondurmanı bitirmiş kaykayınla kayıyordun. Diğerleri ise kaldırıma oturmuş seni izliyordu.

Reki: Ayağını oraya koyma dedim yüz kez!

Y/N: Tamam, bağırma. Unuttum.

Reki: İyi, bir daha görmeyeyim.

Y/N: Reki?

Reki: Hm?

Y/N: Adam kim?

Reki: Sen o pezev- işte sen... Lan- Sen o döl israfını nereden biliyorsun?!

Y/N: S'e gittiğimizde birileri konuşurken duymuştum? Çok mu iyi kayıyor.

Reki: Onun devri bitti, ne konuşuyorlarsa!

Y/N: Tanıyor musun? Seni bu kadar sinir ettiğine göre?

Reki: O konuya girmeyelim.

Y/N: Merak ettim ama!

Reki: Hayır dedim!

Y/N: Tamam. Özür dilerim, bir bildiğin vardır.

Ayağımla kaykayını ittirdin hareket etmek için. Ağırlığını arkaya verip dengeni kaybettiğinde düşeceğini anladın, sıkıca gözlerini kapadın.

Oturduğu yerden seni tutmak için fırlamış Reki koştu. Sen kafanı yere çarptığında ikinci sert bir ses daha duyuldu.

Çenesini kaldırıp biraz ötesindeki sana baktı ve gözlerini aralayarak geveledi,

"Ben... yetişemedim mi?"

Reki x Reader - SonsuzlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin