Bölüm 5

550 63 5
                                    

Dün gece, okuldan sonra. Üçüncü kişi ağzından :

Genç kız, yaptıklarının verdiği zevk ile odasında zaman geçiriyordu. Hawkmoth da bundan oldukça memnundu, onun için her kötü biri, artı bir kazanma şansıydı. Doğru kişiyi akumaladığını biliyordu.

Küçük kwami, bir önceki gün yaptığı planı şimdi uygulayacaktı. Dikkatlice, pencereden sahibini izlemeye başladı.

Genç kız açtığı XY şarkısına eşlik ederken aptal tasarımlarını yapmaya çalışıyordu.

" bu saçmalıklara nasıl vakit ayırıyormuş, üstüne o kadar işi varken !" Göz devirip önündeki defteri çöpe fırlattı. Kwami irkilerek pencereden uzaklaştı. Bu kesinlikle onun sahibi değildi.

Genç kız dönen sandalyeden kalktı ve etrafa baktı. Tabiri caizse odasını bok götürüyordu. Yediği abur cuburların ambalajları, çizim yaptığı hatalı taslak topları, kirli kıyafetleri ve bir kaç tabak ile oda bir üniversite öğrencisi evini aratmamıştı. Bu da onun hoşuna gidiyordu.

Yatağını toplama zahmetine bile girmeyen kız, hızla bedenini karışık yatağın üzerine bırakarak derin bir uykuya dalmaya koyuldu.

Ailesi kızının bu büyük değişimi karşısında şok geçirmiş, ne yapacağını bilemez haldeydi. Okulda olanları da duymuştu ama Chloe Marinette'e arka çıkınca müdür Marinette'i okuldan atamamıştı. Ailesi bunu da duyunca, yıllardır nefret ettiği kıza nasıl bu kadar yakın olur diye düşünmeden edemiyordu.

Yatağında horlayarak uyuyan kızı izlemeyi bıraktı kwami. İçeriye sessizce girdi, uçmasına dikkat ederken, kızın çantasını aramaya başladı.

Eşyaların karman çorman oluşu, hiç birinin yerinde olmayışı kwamiyi zorlayacak gibiydi. Afallamış bir ifade ile etrafa bakan kwami, yataktan gelen sesin korkusuyla kendini hızla sakladı. Eskiden mucize kutusunun olduğu yerde duran kwami sessizce etrafı dinlemeye başladı.

Minik kalbi hızlı hızlı atarken, horlayan kız yatakta dönerek uykusuna kaldığı yerden devam etti.

Rahatlayan kwami kutudan çıkıp çantayı aramaya devam etti. Aklında bir şey vardı. İşe yaraması için dua ettiği bir plan.

***

Her yeri tekrardan birbirine katan kwami, küçük bir bağırış ile kafasını duvara vurmaya başladı. Bu çanta neredeydi ?!

Hızlı hızlı etrafa bakmaya devam etti. Ama dakikalardır bakmadığı tek yer, sahibinin yanıydı.

Kaşlarını çatarak yatağa doğru uçtu. Yanına koyacağını düşünmemişti fakat çanta yatağın en tepesindeydi. Sapı da sahibinin boynunda.

Kwami aşağıya uçup makas aldı ve geri gitti. Kendinden büyük makası, dikkatlice tutup çantanın sapını kesmeye başladı.

İp kesilip, kızın alnına çarptığında kwami kocaman gözlerle sahibine baktı. Doksanıncı rüyadan giden kızı zerre etkilememişti.

Kwami, çantayı alarak çatıya uçtu. Burada rahatça işini yapacaktı. Gözlerini kapatarak odaklandı. Uğur böceğinin yoyosununn içinde olan ışık, elinde belirdiğinde gözlerini açtı.

" bunu yapmam yanlış ama, seni de böyle çaresizce ardımda bırakamam Marinette "

Kwami gücünü hızlıca çantaya doğrulttu. Çanta parıldamaya başladı. Heyecanlanan kwami, yüzyıllar önce yaptığı yöntemin bu sefer işe yaramasını dileyerek olanları izliyordu.

Princess of justice Where stories live. Discover now