Bölüm 7

478 53 4
                                    

" merhaba anne, baba " somurtarak ve yavaşça kapıyı kapattım. Şaşkın ailem cevap vermeden bana bakmaya devam ederken içime kaçan sesimle konuşmaya başladım.

" son günlerde ikinize de büyük kabalık ve saygısızlık ettiğimin farkındayım. Ve siz buna rağmen bana hiç kızmadınız. Ö-özür dilerim, lütfen affedin beni "

Binanın kapısına ilerlerken, konuşmaya başladım. Ardımda kalan ailem sessizce beni dinledi. Sonunda, gözlerimin yaşarması ile eve koşmaya başladım.

Çabucak odama geçtim. İkişer ikişer dökülen yaşlarımı elimin tersi ile silmeye başladım.

Dizlerim artık bedenimdeki manevi ağırlığı kaldıramıyormuş gibi kırıldı. Yere düştüğümde ağlamam daha da şiddetlendi.

" her zaman başaracağımı sandım ama olmadı. Uğur böceklerinin en kötüsü benim. Şimdi yanımda bana akıl verecek tikki ya da usta da yok. Ne yapacağım, ne yapmalıyım ?"

Ellerimi yüzüme kapatarak ağlamaya devam ettim. Belkide dakikalarca, ya da daha kısa. Sonunda içimdekileri attığımda biraz ferahlamış gibi hissettim.

Çalışma masama geçip, çizim defterime vr kalemime baktım. Elim, kalemim ve defterimden oluşan bu üçlü her zaman tüm insanları mutlu eden şeyleri ortaya çıkarıyordu. Peki bunu sağlayan şey neydi ? Zekam, aklım. O olmasa zaten asla harika bir kahraman olamazdım. Şimdi , ona en çok ihtiyaç duyduğum zamandı ama beynim durmuş gibiydi. Çünkü akumalanmıştım.

Üçüncü kişi ağzından :

Marinette, beyninde kopan düşünce fırtınası ile boğuşurken, Hawkmoth bağırarak önündeki masayı darma duman etti.

" o kıza neden ulaşamıyorum, neden ?!" Nathalie acele ile patronunun kollarından tutup onu durdu.

" ama hala akumalı, sadece iradesi güçlü olmalı. O kız, hala elinizde " nefes nefese kalmış adam, başını sallayarak kendini toparladı ve sırıttı.

" haklısın, bu zamana kadar bekledim. Marinette'in sonunda bana teslim olmasını da bekleyebilirim "

Adam tablosundaki tuşlara basarak kayboldu. Genç kadın sesli bir nefes vererek etrafı toparlamaya başladı. Yerden aldığı çerçeveyi inceledi. Emilie, Adrien ve Bay Agreste. Bay Agreste'in hala mutsuz baktığını görünce tebessüm etti. O her zaman aynıydı.

Fotoğrafı dikkatlice masaya koydu ve odadan çıktı.

Marinette'in ağzından :

" düşün Marinette düşün, Tikki olsaydı ne yapardı ? Yok yok, usta olsaydı ne yapardı ?"

Bir o yana bir buyana yürürken sarf ettiğim kelimeler beynimde aydınlanmadan daha çok kararmaya sebebiyet veriyordu.

Ellerimi yumruk yaparak başıma bastırmaya başladım. O an aklıma gelen fikirle hızla gülümsedim.

" tabi ya, önce eşyayı kırmam gerek, böylece Hawkmoth ile aramdaki bağ da bozulmuş olur !"

Elime geçen cetvel ile çantama koştum. Dikkatlice yere oturup cetveli havaya kaldırıp derin bir nefes aldım.

" artık bana erişemeyeceksin. Asla !" Bağırarak sertçe çantaya vurdum. Ezilen çantada gram değişiklik olmadığını fark ettiğimde, gözlerim kocaman açıldı.

Elimdeki cetvele bakarken, bir anda cetvelin beyaz bir beze dönüşmesi ile çığlık atarak onu kendimden uzak bir yere fırlatmaya çalıştım. Ama elime yapışmış gibiydi.

Princess of justice Where stories live. Discover now