Bölüm 8

448 58 2
                                    

" kaçmayın , nereye kaçabilirsiniz ? Adaletle yüzleşin ve hakkınız olanı alın !"

Bağıran genç kız ile insanlar daha da fazla kaçışmaya, çığlık atmaya ve saklanmaya başladı.

"  bu hafta üçüncü bu, sürekli insanlara saldırıyor ve her seferinde benimle dip dibe geldiğinde kaçıyor. Nedenini anlayamıyorum "

" inan bende anlamıyorum kara kedi " küçük kwami somurtarak Adalet prensesine baktı.

Neredeyse iki hafta geçmişti. Bu zaman boyunca Adrien kwamileri odasında saklamış, okuluna devam etmiş, Adalet prensesi ile savaşmış ve durum için çözüm üretmeye çalışmıştı. Ancak pek de başarılı olduğu söylenemezdi.

Marinette ise ara sıra, bir kaç saniyeliğine ortaya çıkıyor, ardından kendisini tekrardan ele geçirmiş olan kötülüğe yeniliyordu. Bu durumdan habersiz olan Kara kedi ise umudunu yitirmek üzereydi. Kimseye bir şey belli etmeye çalışmasa da leydisini çok özlemişti. Eski günlerini, beraber kazanmayı ve vakit geçirmeyi çok özlemişti.

Aynı şekilde tüm paris halkı da onu özlemişti. Haftalardır ortaya çıkmayan uğur böceği durumu insanları artık ciddi manada korkutuyordu. İnsanlar deli gibi, hala uğur böceğinin çıkacağını dileyerek etrafta konuşturuyor, onu arıyor ve ona sesleniyorlardı.

Kara kedi derin bir nefes alarak çatıdan atladı ve Adalet prensesi'nin karşısına çıktı. Genç kız sırıtarak kahramanı izledi. O sırada Hawkmoth bağırmaya başladı.

" günlerdir ondan mucizesini almanı bekliyorum. Bir planım var diyerek, Kara kedinin sana yakınlaştığı fırsatları elinin tersi ile geri itiyorsun. Amacın ne ?! Zaten uğur böceği de ortalarda yok. O mucizeye ihtiyacım var Adalet prensesi !"

" merak etme Hawkmoth, güven bana. İki mucizeyi de aynı anda eline vereceğim. Sadece sabret. Onunla biraz daha vakit geçirmem gerekiyor sadece "

" öyle olsun, Adalet Prensesi  "

Genç kız sopasını sallayarak kahramana hazır olduğunu belli etti. Kara kedi ciddileşerek çubuğunu aldı ve koşmaya başladı.

Birbirlerine salladıkları çubuklar havada çarpma sesleri çıkartırken meraklı ve korkmuş halk sessizce onları izliyordu.

" o kadar yenilgiden sonra gelmezsin sanıyordum. İnatçısın, sevdim " Kara kedi genç kızın bu halinden tiksindi. Yüzündeki ifade de bunu yansıtırken, sinirle cevapladı.

" ben asla kaçmam, asıl senin burada olmaman gerekirdi. Haftalar oldu ama mucizemi almayı bırak dokunamadın bile !" Genç kız duyduğu laflarla sinirlendi. Ellerini yumruk yaparken, gözleri çubuğu kavrayan parmaklarına kaydı. Hızla elinin üstüne atladı. Ama kara kedi ellerini havaya kaldırıp gözlerini kapattı. Hızla, kahramanın arkasına doğru fırladı genç kız.

" ı-ı , ıskaladın. Bir daha dene " çubuğu omuzlarına yaslayıp ellerini astı genç çocuk. Hınzır bir sırıtışla Adalet prensesine baktığında tahmin ettiği gibi bu onu daha da sinirlendirdi.

" denememe gerek yok, beni sinirlendirip açığımı yakalamaya çalıştığının farkındayım. Sma merak etme, bir dahaki denemem son olacak çünkü mucizeni almış olacağım !"

Kız tekrardan havalandı ve gök yüzünde gözden kayboldu. Fiziksel ve manevi yorgunlukla bir süre yere oturdu kahraman. Başını gök yüzüne kaldırdı. Gözleri kızarırken, kapatarak yaşlarını akıttı ve fısıldadı.

" neredesin leydim ? ... "

***

Adrien'ın ağzından, sonraki gün :

Princess of justice Onde as histórias ganham vida. Descobre agora