Bölüm 13

464 57 13
                                    

Marinette'in ağzından :

" ah, başım ..." fısıltımı kimse duymazken, bir kaç saniye olan biteni anlamak adına aval aval etrafa bakmıştım. Gördüğüm durum karşısında şok geçirdim.

Normale dönüşmüştüm, ellerimle üzerimi yoklayıp etrafa bakarken, iki mucizeyi de üzerine takmış olan Hawkmoth'u görmem ile koşarak yanına gittim. Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

" Hawkmoth, ben gidiyorum " Mayura kolumdan tutunca korkumu olanca gücümle bastırıp ona donuk bakmaya çalıştım.

" gitme, bu anın yaşanmasında senin de payın var. Bunu izlemeyi en çok sen hak ediyorsun Marinette " demesi ile bir kahkaha attım.

" elbette, size hizmet etmek benim için bir onurdu " diyerek bir adım geri çekildim. Ensemden akan terin damla halinde yuvarlanması tüm boynumu huylandırdı.

Gözlerimle etrafı taramaya başladım. Acilen bir şey düşünmem gerekiyordu. Çantam Mayuranın elindeydi. Hala beni kontrol etmeye çalışıyorlardı.

Hawkmoth'a baktım. Mucizelerin ikisini de taktı. Fakat kendi mucizesini çıkarıp bunu yapmalıydı. Bu yüzden plan yapıp uygulamak için az bir zamanım vardı. O ikisi kitabı karıştırırken eiffel'in arkasında duran kwamiler gözümde parladı.

Elimi kaldırıp, eiffelin bir demirine geçmeleri için işaret verdim. Onların o tarafa uçtuğunu görünce, hızlıca ikilinin yanına ilerledim. Boğazımı temizleyerek ciddiyetle konuştum.

" hemen geliyorum " ikisi çok meşgul olduğu için başını salladı. Bende sakin adımlarla beni bekleyen kwamilerin yanına ilerledim.

Direğin ardına geçince gördüğüm kwamiler ile gülümsedim. Onlar da beni gördüğü için aynı ağızdan konuşmaya başladı.

" Marinette !"

" seni çok özledik "

" lütfen sen olduğunu söyle !"

" şimdi ne olacak ? Hawkmoth'dan korkuyorum "

" tikki ve plagg onun elinde, onlara zarar verir mi ?"

" hey hey, hepiniz sakin olun. Öncelikle o ikisinin dikkatini dağıtmalıyız ki mucizemi ala- " başıma giren ağrı ile sessizce inleyerek başımı tuttum.

" Marinette !"

Üçüncü kişi ağzından :

" Hawkmoth, ne bulduğuma bak. Kalanlarını malesef kaçırdım ama bunlar da fena değil "
İkisi sırıtarak genç kızın elindeki kwamileri aldı.

" zamanda yolculuk kwamisi ve ... bu da ne ? Keçi mi ?" Mayura konuştuğunda, sinirlenen keçi boynuzlarını hızlıca kadının eline geçirdi.

" ah !"

" sensin keçi, benim adım-"

" kaçsana ziggy !"

" ona dersini gösterelim fluff, çocuklar !" Kwaminin bağırışı ile tüm kwamiler kötücül ikilinin üzerine doğru uçtu.

" efendim !" Endişeyle bağıran Mayura etrafı göremez olduğundan Hawkmoth'a da yardım edemiyordu.

" ne ? Neler oluyor ? Def olun hemen !" Kükreyen hawkmoth'a rağmen kwamiler bir o yana bir bu yana uçarak ikiliyi duraklatmayı başarıyordu.

" mucizelerini alın !" Diye bağırdı Adrien. Acısını sonraya bıraktı, sonraya ...

Etrafa baktı. Hınzır sırıtışlı arkadaşının şokunu da yaşıyordu. Tüm taşlar az önce gördüğü şeylerden sonra oturmuştu. Marinette, uğur böceğiydi.

Princess of justice Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum