Bölüm 15 - Final

577 48 28
                                    

Genç kız, kaşlarını çattı ve gözlerini yumdu. Sonunda içindeki çatışmaya son verdi. Derin bir nefes alırken, uçsuz bucaksız gibi görünen gök yüzüne bakarak fısıldadı.

" dileğim, usta fu'nun asla his canavarı yaratmamış olması ve geçmişi baştan yaşamak "

Genç kız, bu krizi kökünden halletmek için en akkılıca olan biçimde dilek dilerken, içinden bu dilek karşısında ödeyeceği her bedel için de hazır olduğunu biliyordu.

Sonrasında onun üzerinden başlayan ışık, tüm dünyayı sarıp sarmalamaya başladı. Gözlerini kapadı. Yaşlar yanaklarını kaplarken, gülümseyerek olacakları beklemeye başladı.

Şimdiki zaman, Marinette'in ağzından :

Derin bir nefes aldım ve, hala etrafta beni arayan Adrien'a son kez bakarak evime ilerlemeye başladım.

Dileğimin karşılığında ne mi oldu ? Herkes her şeyi unuttu, tapınak yanmadı ve mucizeler hiç kaybolmadı. Her zaman ait oldukları tapınakta kaldılar. Usta da oralarda bir yerde olmalıydı. Dileğimin gerçek olup olmadığından emin olmak için onun evine gitmiştim ama başka birinin kapıyı açmasıyla hızla kaçmıştım.

Tikki ve mucizelerin olmadığı bir hayat ... bu yeterince berbatken üstüne konuşma yetimi kaybetmiştim. Duyuyordum. Algılıyordum ve cevap da vermek istiyordum ama ağzımdan tek çıkan şey saçma sapan seslerdi.

Okula bu gün başlamıştım. Sonunda. En başından beri bu anı bekliyordum. Tam on yedi senedir. Küçüklüğümün her anını tekrar yaşamak oldukça tuhaftı. Üzerine konuşamamam da cabası. En kötüleri de Chloe'nin zorbalıklarıydı.

Mucize olduğunda Chloe bile değişmişti. Ama şimdi, gün geçtikçe daha da kötü biri oluveriyordu.

Diğerleri aynıydı. Tüm arkadaşlarım hala iyi ve yardımseverdi. Gabriel'e gelirsek , o da Nathalie ile mutluluğu bulmuştu. Bu da tuhaf ama deli gibi eski karısını diriltme çabasından daha tuhaf olamazdı.

İlerlemeye devam ederken, garip bir dürtüye karşı koyamayıp arkama döndüm. O an, genç bir kadınla göz göze geldim.

" sen, her şeyi değiştiren sensin !" Üzerime doğru, karşıki yoldan koşmaya başlaması ile kocaman gözlerle kaçmaya başladım.

Tüm gücümle, hızlıca koşmaya devam ettim ama çevik hareketlerle önümde dikilen kadın beni yakaladı ve enseme sertçe vurdu. Gözlerim kararırken, ayaklarımın hakimiyetini yitirerek yere düşmeye başladım. Son gördüğüm şey, başıma üşüşen bir kaç, garip kıyafetli insanlardı.

***

" uyanıyor "

" kıza nasıl vurduysan , on saat boyunca uyanmadı Alex "

" dedim ya, o fazla güçsüz. Benlik bir şey değil "

" yeter ! Çenenizi kapayın, siz kalın. Gerisi dışarıda beklesin "

Adım sesleri, sonra da kapı kapanma sesi. Yavaşça başımı kaldırdım ve gözlerimi zorlukla araladım.

Karşımda Su-han duruyordu. Arkasında da iki kişi vardı fakat onları görmek zordu. Su-han'ın iri bedeni tüm görüş alanımı kaplamış durumdaydı.

" uyandığına göre uzatmayacağım. Diğerlerinden daha farklı gelen enerjin nedeniyle bu saçmalığa senin sebep olduğunu düşünüyoruz. Zaman çizgisinde bir değişiklik oldu. Bunu sen mi yaptın fani insan ?"

Gülümsedim. Afallayan ifadesi ile arkasındakilere baktı ve sonra bana döndü.

" bu anlattıklarım sana komik mi geldi ?!" Dediğinde başımı iki yana salladım. Elini sandalyenin kol kısmına sertçe vurup bağırmasıyla yerimde sıçradım.

Princess of justice Where stories live. Discover now