2. Bölüm : Peçeteli Çocuk

49 5 0
                                    

Sonra ters yöne doğru adımladı ve kayboldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonra ters yöne doğru adımladı ve kayboldu. Peçeteden bir tane alıp gözyaşlarımı sildim. Derin bir iç çekerek kararlılıkla ayaklandım. Aynası çatlamış olan saatimden zamanı kontrol etttim. Mert'i almam için iki saatim vardı. Hızla yürüyerek çantamdaki paranın miktarını kontrol ettim. Üç yüz liram vardı, bu yaşıma kadar biriktirdiğim tek harçlığım, kaçış param diye ayırdığımdı.

Adımlarımı bir kırtasiyeye yönlendirdim. Onca yıl hep amacım o evden kardeşimin elinden tutarak koşup kaçmaktı. Elimde hiçbir şeyim olmadan öylesine uzaklaşmaktı ama şimdi gerçek kaçış biletim vardı:

Bir üniversite.

On yedi yaşındaydım, notlarım her şeye rağmen yüksekti. Çoğu zaman en yüksek notlara sahip olurdum. Bu yüzden göze batardım normal zamanda görseler adımı bile hatırlamayacakları, gerçek hayatımı bütün bahaneler olmadan dinleseler yüzüme tüküreceklerdi bir kızdım.

Ama ben çıkış biletimi bulmuştum, çok iyi bir üniversite kazanacak şehir dışına gidecek, buralardan ebediyen kardeşimle kurtulacaktım. Kardeşime hak ettiği hayatı verecektim.

Kırtasiyeye girmeden önce kapüşonumu kafama çektim, birinin beni babama ispiyonlamasını istemiyordum. Hemen gözüme en ucuz görünen test kitaplarından aldım. Kardeşime bir tane dördüncü sınıf test kitabı aldım. Parasını verip çıktım.

Paramın yarısını harcasam da sorun yok diye kendimi sakinleştirdim. Marketten iki kalın hırka, şemsiye ve Mert'e uygun şapka aldım. geriye yüz lira kaldığında onu hemen çantama geri koydum.

Şemsiyeyle okula adımladım. Ayakkabılarımın ıslandığını hissetim. Onları düşünmemeye çalışarak okulun kapısından biraz uzakta kuytu bir köşe de durdum. Hiç kimsenin beni görmesini istemiyordum. Mert ile okullarımız yan yanaydı kampüse kalanlar benim okulumdan bu saatte çıkıyordu . Göz ucuyla baksam da Peçeteli Çocuğu göremiyordum.

Mert beni görür görmez elimi tuttu. Ona sıkıca sarıldım. "Nasıl geçti." dedim gülümseyerek. "Güzel geçti , her zamanki gibi. "dedi. Alnını öpüp üstündeki hırkayı sıkıca kapadım. Kapüşonlusunu örtüp. "Üşütme, tamam mı yakışıklım." gülerek onu yavaş yavaş gıdıklarken.

"Sarayımıza gitmeye hazır mısın?" dedim. "Tabi ki, her zaman." dedi. İkimizde su birikintilerine basa basa gülerek bakkal Sadi amcanın dükkanına göre çok büyük kalan arka kısmına geçtik. Orada köpeğimiz Cesur da vardı. Hemen oradaki banka kuruldu Mert. Ona gülerek ben de çantamı yanına yerleştirdim.

Buranın en iyi yönü yağmur vb. hava şartlarına karşın üstü kapalıydı bizi çok iyi koruyordu.

Sadi amca Cesur üşümesin diye buraya yarı bozuk yarı çalışan mini bir ısıtıcı koyuyordu. Hemen ısıtıcıyı çalıştırdım. Cesur ve Mert hemen ısıtıcın önüne kurulurken. Onların üstüne aldığım battaniyeleri birer birer örttüm.

Mert'e şapkasını geçirdim. Ona evden kalma sandviçi yemesi için verirken Cesurun içinde su bulunmayan kabı gözüme çarptı. Hemen biraz yeni bastırmaya başlayan yağmura yaklaşıp bu güzel olaydan faydalanarak ona su doldurdum.

Çantamdaki parayı ceplerimin en dibine saklayıp banka gelen Mert'in bacağıma uzanmasına izin verdim. İlerleyen saatlerde Cesur ve Mert uykuya dalarken çantamdan bir kağıt çıkardım yatağımın oraya sıkıştırdığım sözlerime devam ettim.

Yağmurun altında aldığın derin bir nefes gibi,

Koşarken rüzgarın saçını savurması gibi,

Bilmek istiyorum bir kere.

Nasıl hissettirir özgürlük?

Aptal gibi tekrar ediyorum,

Karanlığımdan kurtulabileceğimi zannediyorum.

Yürürken titreyen dizlerim,

Konuşurken içine kapanan sesim,

Söyle bana bunlar neden.

Nasıl ruhum böyle yaralı olabilir?

Güven kelimesinin altında ezilen benliğim,

Bir kez çocuk olmayı dileyen o küçük kız,

Söyle bana bunlar neden.

Nasıl ruhum böyle yaralı olabilir,

Nasıl ruhu yaralı bir kız olabilirim?

diye tamamladım satırlarımı. Yazdığım şarkımın melodisi zihnimde dolanırken şarkıma bir ad verdim:

"Ruhu Yaralı Kız" dedim. Bu şarkı sana hediyem olsun Peçeteli Çocuk.

Küllerinden Doğan SatırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin