15. Bölüm : Yanıp Kül Olan Hayaller

23 4 0
                                    

Üniversite sınavına son üç gün kala

Masamdaki bitmiş test kitaplarıma, içi dolu dolu duran notlarıma dokundu parmak uçlarım gülümseyerek. Artık sonuna gelmiştik, son üç gün kalmıştı hayallerimize, son üç gün.

Bu süreçte yorulduğumu hissediyordum. Kaç defa bu masada uyuya kalmıştım. Bazen ağlamış bazen hırstan kalemimi kırmıştım ama pes etmemiştim.

Bu süreçte Demir, Burak, Bulut, Zeynep de elinden geleni yapmış hiç birimiz kafamızı test kitaplarından kaldırmamıştık.

Tüm grubumuzun okulda iyi dereceleri zaten vardı ve bu çalışma bizi daha da güçlendirmişti.

Belki dıştan evimdeki olaylar hala aynıydı ama değiştiğini hissediyordum. Annem gülüyordu çok daha fazla. Davanın açıldığını öğreneli daha birkaç gün oluyordu çok heyecanlıydım.

Tek sorun, annem daha çok öksürüyordu şu sıralar ama daha etkili bir ilaç almıştım bugün annem ona başlayacaktı umarım azaltırdı.

Artık bu son üç günde kafa dağıtmaya dinlenmeye karar vermiştik. Annemle yavaştan valizlerimizi toplamaya başlamıştık bile. Son kez elim günlüğüme değdi. Ne çok şarkı yazmıştım bu satırlara, şiirlerimi, sözlerimi, Demir ile grubumuz ile yaşadıklarımızı.

Mert odaya hızlıca girdi "Abla bak hazırlandım artık gidebiliriz." Kıkırdadım bu şirin haline.

Bugün kumsala gidiyorduk. Yani pek kumsal denmezdi çok küçük bir kum vardı orada gerisi kaldırımdı. Hikayemin başladığı o kaldırım.

Yine de gidip orada takılalım demiştik.

"Çok yakışıklı olmuşsun ablam. Ben de hazırım, çantamı da alayım birlikte çıkalım tamam mı?"

Beni kafa sallayarak onayladı. Üstündeki tatlı tişörtü ve şortu ile çok güzel gözüküyordu. Demir'in ona yakışıklı demesi çok hoşuna gittiği için hep bu kadar özenle hazırlanıyordu.

Üstümde annemin diktiği kolları boğumlu mavi bir üst vardı. Altıma da klasik pantolonumu geçirmiştim.

Saçımı açık bıraktım. İlk defa kendime aynada gülümsedim. Özenle üstümü düzelttim. Fondöten de sürmedim. Gözükürse gözüksün dedim kendime. Ben kendimi böyle seviyorum.

Kapıdan Mert ile birlikte çıktık. Annem bizi karşıladı salonu toplarken. O adam son zamanlarda az eve geliyordu. En azından yüzünü görmüyoruz diye şükrettim.

Annem bu süreçte sanki daha da güzelleşmişti. Saçları parlayarak uzamıştı. Kilosunu toparlamıştı. Sadece öksürüyordu onu da ilaçla hallediyorduk.

İkimizin de saçını okşayıp alnımıza öpücük kondurdu. "Gidin eğlenip gelin bakalım canlarım."

"Sen hiç merak etme anne. yanımda şişe götürmeme izin verdi ablam sana da kum getireceğim annem."

Annem kıkırdayarak "Aferin oğlum." dedi.

"Hadi ablam ayakkabılarını giy." diyerek anneme yaklaştım.

"Anne sen de gelseydin. O adam gelmez bence."

"Yok kızım o psikopata güven olmaz eve bir anda gelip hiçbirimizi göremezse delirir her yeri yakar yıkar vallahi."

Haklı olmasıyla derince iç çektim. Endişemi anlamış olmalı ki elleri saçlarımı buldu.

"Hadi biricik kızım bekletme sizinkileri." Üstümü düzelterek saçlarımı öptü. "Hem ben bizim Gül teyzem ile konuşurum sıkılmam merak etme."

Küllerinden Doğan SatırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin