8. Bölüm: Sevmek ve sevilmek.

940 169 724
                                    

Merhaba.

ÇOK ÖNEMLİ: (Yeni bölümle ilgili)

Öncelikle özür dilerim bölümü dün atamadım. Bu hazır bölüm olduğu için şimdi düzenleyip atıyorum. Fakat bundan sonraki bölümler uzun süre gecikebilir. Gerçekten bu sefer ailesel ve çok ciddi bir sorun var. O sorunu aşamadan kafamı verip yazamam. Bunu anlayışla karşılamanızı rica ediyorum. Elimden geldiğinde bekletmemeye çalışacağım fakat olmasa da şimdiden özür dilerim. Dualarınızı eksik etmezseniz, sevinirim. <3

Bu arada o sorunlar yüzünden fark etmemişim bile. Şimdi görebildim,5000 olmuşuz. Ayrı ayrı çok teşekkür ederim hepinize, iyi ki varsınız. ^^

Bölümü ne zaman yazacağımı bilmediğim için sınır koymuyorum ama siz lütfen bol bol yorum yapın ve oylamayı unutmayın. (Özellikle sonlara doğru yorum yapmadan geçmeyin. Zaten hangi kısımları kastettiğimi okuyunca fark edeceksiniz)

Yukarıdaki müziği açalım...

İyi okumalar dilerim.

8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8. Bölüm: Sevmek ve sevilmek.

'Her insan sevilmeyi hak eder evet, ama severken sevmeyi de öğretmeli..'

___

Bakışlarımı Demir'e çevirip bir kere göz kırptım. Bu beni idare et demekti. Anlamış olacak ki sustu ve bizi dinlemeye devam etti.

"Tamam." dedim Alaz'a hitaben. "Teşekkür ederim haber verdiğin için."

Başını salladı, Demir'e kısa bir bakış attıktan sonra kafeden çıktı. Çıkar çıkmaz Demir sorularını sıraladı.

"Bu ne demek oluyor Arden? O kimdi? Sana niye Leyal dedi ve ayrıca abin derken?"

"Sakin ol Demir... Anlatacağım."

En azından bir kısmını.

"Dinliyorum!"

"Şimdi burada bu şekilde konuşulacak konu değil."

Demir tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken müşterilerden biri araya girdi.

"Beyefendi, nerede kaldı siparişler?"

"Kusura bakmayın, getiriyorum hemen."

Hızlıca siparişleri hazırlayıp Demir'e verdim. Servis etmeye götürürken gergin olduğunu fark ettim. Asrın gelene kadar bir kısmını Demir'e anlatmalıydım, beni idare edebilmesi için. Demir geri geldiğinde müşterilerle işi bitmişti.

"Hadi anlat, dinliyorum. Dilimiz olduğu sürece her yerde konuşulabilir, bana bahaneyle gelme Arden."

Sinirlenmişti. Haklıydı, şimdiye kadar her şeyimi anlatıp, şimdi bir sürü şey saklıyordum ondan. Derin bir nefes aldım ve boğazımı temizledim.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin