18. Bölüm: Bataklık.

589 116 153
                                    

Merhaba! (ARKADAŞLAR BÖLÜM SONUNDA ÖNEMLİ BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM. OKUMADAN GEÇMEYİN LÜTFEN)

Bölüm gecikti biraz sanırım ama aslında hazırdı. Son bölümü attıktan bir gün sonra yazmıştım sadece düzenlemesi kalmıştı. Ama ben diğer kitabım olan Rüzgâr'ın Gölgesini baştan sona düzenlemeye aldım ve Araf'ı biraz ihmal ettim. Kusura bakmayın lütfen.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın...

Yukarıdaki müziği açalım lütfen. Okurken dinleyemeyenler var ama ben müziği başka zaman da olsa dinlemenizi tavsiye ederim. Sakinleştiriyor. <3

İyi okumalar dilerim.

___

___

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

18. Bölüm: Bataklık.

'Kendi bataklığına alışmış olabilirsin ama benim bataklığımda boğulursun...'
___

Düşündüm. Dakikalarca en iyi yaptığım şeyi yaptım ve sadece düşündüm. Hayatım boyunca bile isteye kime ne zarar verdiğimi hatırlamaya çalıştım. Oynanılan bu oyunun kurbanı olarak seçilmeyi hak edecek ne yapmış olabilirim diye düşündüm. Benden kim ne istiyordu, neyin intikamını alıyorlardı?

"Bunu bana kim, neden yapıyor?"

İçimden geçen soruyu, dışa vurmuştum cevap almak istercesine. Gözlerim notta yazılanlardaydı. Notta yazılanları okumamızın üzerinden dakikalar geçmişti. Bizse boş mezardan uzaklaşıp, dinlendiğimiz o ağaca tekrar yaslanmış, birbirimizin sessizliğini dinliyorduk.

"Bilmiyorum." dedi Alaz sesine yansıyan öfkesiyle. "Bilmiyorum ama öğrenmek için elimden geleni yapacağım."

"Biri benimle eğlenmek istiyor olamaz, değil mi? Böyle bir şaka olmaz. Karşımdaki kişi her kimse, benimle bir derdi var. Bana bir bedel..." derken ses tonum aklıma gelen şeyle iyice yavaşlamıştı.

"Arden?"

"Bedel..." diye fısıldadım.

'Herkes bir bedel ödeyecek. Bu cümlemi asla unutma Arden." diye haykırdı arkamdan. "Hatta ilk senden başlayacağım.'

"Arden ne oluyor?"

"O gece..." derken gözlerim irice açılmıştı. "Alaz o gece.."

"Evet?"

Alaz'a baktığımda kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"O gece Leyal bana demişti ki, 'Herkes bir bedel ödeyecek. Bu cümlemi asla unutma Arden. Hatta ilk senden başlayacağım.' Bu..." deyip sustum. Sesimde şüphe vardı, farkındaydım. "Bu olabilir mi?"

"Sen Leyal yaralı dememiş miydin?"

"Evet, hatta..." dedim hafif bir kekelemeyle. "Hatta baygındı. Kaçırıldı o. Sinirle söylediği bir şeydi, değil mi? Öfkeyle söylemişti. Biz de söyleriz. Sinirlenince her insan boşa tehditler savurabilir. Bu normal değil mi? Benim bu cümlenin altında bir şey aramam saçmaydı."

ARAFWhere stories live. Discover now