22

9.1K 348 52
                                    

Hayatımı değiştirmek için çaba harcamaya gerek yokmuş. En çaresiz hissettiğin anlarda bile yanında olan birisi olunca hayatın ister istemez ona göre şekilleniyormuş. Benim kötü diyebileceğim bir yaşantım olmadı. Ailem ile mutluydum çok güzel arkadaşlıklarım vardı ama şuan farkediyorumda hep eksikmişim. Tam değilmişim. Ayaz geldikten sonra tamamlandım sanki.

Eksik olan parçamdı o benim.

Seviyordum. Çok seviyordum ve ben aşkı onunla öğrendim. Aşk ne demek bilmeyen ben onunla aşkı tattım.

Onun güçlü sevgisi kadar sevmeye çalışıyorum onu. Onun gibi sevmek istiyorum. Ben onun sevgisi karşısında nasıl oluyorsam o da benim sevgim karşısında öyle olsun istiyorum.

Şimdi ise sevgilim ile bir hafta sonu geçirecektik. Sürekli birlikteydik ama ona ait bir yerde olacaktık. Tabii bizimle birlikte arkadaşlarımızda olacaktı.

Onlarla ve Gökyüzlü'mle zaman geçirmeyi çok seviyordum.

Sırt çantamın içine pijamalarımı da attıktan sonra fermuarını kapattım. 2 gün için çok büyük bir şey almamıştım.

Bir sırt çantasının içine ihtiyacım olan eşyaları yerleştirmiştim. Birkaç eşofman, tişört ve pijama takımı koymuştum.

Saat 12:32 olmuştu. Bugün en son okulda görüşmüştük Ayaz ile. Mesaj atmış, aramıştım fakat cevap yoktu.

Bizimkilere sorduğumda araba kullanacağı için erken yattığını söylediler.

Tamamda Asaf ile Uras'da araba kullanacaktı onlar niye yatmamıştı? Zaten içimdeki sıkıntı da cabasıydı.

İçimi yiyip bitiren sıkıntı vardı ve ben sebebini anlayamıyordum.

Derin bir nefes aldım ve yatağımın üzerindeki çantayı yere indirdim. Dolaptan sabah gitmek için gri bir eşofman ve lila bol bir sweat çıkardım.

Ders masamın önündeki sandalyeye attım ve telefonumu tekrar elime aldım.

Son kez arayacaktım. İçimdeki ses uyumadığını söylüyordu. Telefonumdan 'Gökyüzlü'm' ismine tıklayıp kulağıma tuttum.

Kendini yatağımda geriye çekip sırtımı yatak başlığına dayadım. Bir yandan da tırnağımı ısırıyordum.

Çaldı, çaldı, çaldı, çaldı tam oflayıp kulağımdan çekeceğim esnada bir hışırtı ve arkasından Feza'mın sesi geldi.

"Efendim canımın içi."

Yüzümdeki gülümseme ses tonuyla birlikte silindi. Sesi öyle yorgun çıkmıştı ki şuana kadar uyuyor olması imkansızdı.

"Ayaz sesin niye öyle geliyor?"

Bir süre sessizlik oldu sadece nefes sesini duyuyordum. Sonra boğazını temizledi ve konuştu.

"sesimde bir şey yok birtanem nereden çıkardın?" dedi. Kaşlarımı çattım. Vardı işte! Bir sorun vardı!

"Ayaz neredesin sen saatlerdir sana ulaşmaya çalışıyorum? Ne mesajlara baktın ne aramalarıma."

Derin bir iç çekti.

"Cemre'm evdeyim nerede olacağım. Babamın birkaç işi vardı onları yapıyordum. O yüzden telefona bakamadım."

Sözleriyle birlikte gözlerim doldu. Yalan söylüyorlardı. Uyuyor demişlerdi. Ayaz'da yalan söylüyordu. Sesinden anlaşılıyordu.

Artık yalanlar beni yormaya başlamıştı. Bir şeyler artık açığa kavuşmak zorundaydı. Yoksa hem ben hem ilişkimiz yıpranacaktı.

Mümkünat | TextingWhere stories live. Discover now