38/FİNAL

11.8K 367 204
                                    

O kadar zor ki finali yazmak...

Bu şarkıyla başladık bununla bitirelim.

Burada konuşursak uzar gider, bölüm sonunda uzun bir final konuşması bizi bekliyor olacak.

"Sen hastaydın Milena, hasta bir adamı sevecek kadar

hastalıklıydın."

💜💜💜

Boğazımda geçmek bilmeyen yumruyu birkaç kez yutkunarak göndermeye çalıştım.

Ayaz'ın üzerine mavi ameliyat elbisesi giydirmişlerdi. Yatağın üzerinde oturuyordu ve hala oksijen tüpü ile nefes alabiliyordu. Çok zordu ama bitecekti artık.

Ayaz bana bakıp zorlukla gülümsedi. Benim böyle oluşum, onun için bu kadar üzülmem onu daha çok mahvediyordu.

Bende zorlukla gülümsemeye çalışsam da gözlerim daha çok doluyordu ve buna engel olamıyordum. Odaya tekerlekli sandalye ile birlikte bir hemşire geldi ve Ayaz'ın önünde durdu.

Vakit gelmişti.

Derin bir nefes aldım ve Ayaz'ın yanına yaklaştım. Zorlukla eliyle yataktan destek aldı ve o da, tam karşıma ayağa kalktı. Ayaz bana bakmadan önce gözüyle odadakilere baktı ve bunu anlayanlar tek tek odadan çıkarak bizi yalnız bıraktılar.

Ayaz ellerini belime yerleştirirken bende ellerimi onun kollarına koydum. Birkaç saniye sadece kuyunun dibine benzettiğim ela gözlerine baktım. Korkuyordum, deli gibi korkuyordum ona bir şey olmasından.

Gözlerim yine doluyordu. Hiç zaman kaybetmeden kollarımı onun boynuna götürdüm ve kendime çekerken sıkıca sarıldım. Başımı boynuna gömdüm ve kokusunu çekerken oraya bir öpücük bıraktım.

O da benim gibi boynuma başını yerleştirmiş ve bir eliyle saçımı okşuyordu.

"çabuk gel tamam mı?" dedim gözyaşlarım arasında. Sarılı olduğum vücudunun sarsıldığını hissettim.

Ağlıyordu. Yavaşça geri çekildim ve güzel yüzüne baktım. Resmen şuan iç çeke çeke ağlıyordu.

Canım daha çok yanmış, daha çok ağlamıştım. Titreyen ellerimi yanaklarına getirdim ve hızla akan gözyaşlarını sildim.

Şuan karşımda küçük bir çocuk gibi ağlıyordu. Hıçkıra Hıçkıra ağlıyordu.

Tekrar kendime çektim ve daha sıkı sarıldım. Kokusunu içime çekerek sarıldım.

"Yoruldum, ben çok yoruldum." kısık sesle kulağıma fısıldadığı kelimeler beynime ulaştıkça kalbim daha fazla sıkışıyordu.

"Ben ölmek istemiyorum." Kapalı olan gözlerim aniden açıldı. Hiç durmak bilmeyen gözyaşlarım sakince süzüldü.

Eğer beni tutmasa düşecek kadar güçsüzleştim. İstemiyordu. Kim ölmek isterdi? Dudaklarım arasından bir hıçkırık firar ederken daha sıkı sardı kolları belimi. Sesli sesli ağladım. Ayaklarım beni tutamıyor, hıçkırıklarım bir bir ağzımdan dökülüyordu.

Peki ben sevgilim Ölmesin diye ne yapacaktım?

Yaşayacaksın sevgilim, elin elimde; yüreğin yüreğimde,
Yaşayacaksın.

"Ayaz," dedim fısıltı gibi çıkan titrek sesimle.

"Şşh." dedi. "Eğer ben geri gelmezsem kalbine iyi bak." konuşmak için dudaklarımı araladım ama o konuşmaya başladı. "Ben 3 yıl boyunca sen bilmesen de kalbine çok iyi baktım. Sen de iyi bak tamam mı?" gözlerimi kapattım. Hala ona sarılı haldeyken zorlukla başımı onaylar anlamda salladım.

Mümkünat | TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora