23

8.9K 327 36
                                    

Bu bölümü medyada ki şarkıyı dinleyerek ve Sezen Aksu dinleyerek yazdım :)

"Birtanem? Geldik hadi kalk."

Uzaktan gelen ve gittikçe yaklaşan sesle bilincim açıldı. Gözlerimi kırpıştırarak açmaya çalıştım. Camdan gelen Güneşle açmakta zorlandığım gözlerimi  elimi yumruk yapıp ovdum. Arkadan gelen gülme sesiyle gözümü açarak Ayaz'a baktım.

Hala arabadaydık. Ayaz sürücü koltuğundan az öne gelerek bana yaklaşmış gözümü açış şeklime gülüyordu.

En son benim uykumun gelmesi ve koltukta küçücük kalmamdan sonra Ayaz'ın 'Ayağını üzerime uzat' demesinin ardından ayaklarımı onun bacaklarına doğru uzatmıştım. Koltukta sırtımı cama yaslayınca iyice gelen uykum beni ele geçirmiş olmalıydı.

Ayağımı Ayaz' ın üzerinden çekip Ayaz'a bakmaya devam ettim.

"Geldik hadi inelim."

Toparlanıp arabadan indik. Önümde kocaman bir ev görünce ağzım açık kalmıştı. İki katlı ahşap bir evdi. Koca bir bahçesi vardı. Arkada diğer arabalardan inen bizimkilere baktım. Başak'ın arabadan inip sırtını esnetmesine baktım.

"Sırtım tutuldu ya of!" diye söylenmeye başladı.

Onun arkasından Deniz indi. O da benim gibi uyumuş olmalıydı ki gözünü ovalayıp duruyordu. Onların bu haline gülerken o arabadan son olarak ön taraftan Uras ve Defne çıktı.

Bizden tarafa yürürken bir arkadaki kırmızı arabadan da Mert, Asaf ve Açelya indi. Onlarında bacak ve sırt esnetme seansından sonra içeriye yürümeye başladık.

"Kardeşim sen niye bizi daha önce getirmedin buraya? Dağ evi değil malikane anasını satayım!" Asaf'ın söylenmesiyle ona baktım.

"Saçmalama Asaf tabiiki de benimle yani sevgilisiyle gelecekti." dedim havalı havalı saçımı savurarak. Ayaz gülümseyerek cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açtı.

"Ayaz biz valizleri alıp gelseydik." dedi Uras.

"Yok kardeşim şimdi Asım abi alır onları."

Ayaz'ın kapıyı açmasıyla ilk olarak ben sonrasında diğerleri içeri girdik. Kapıdan içeri girer girmez karşıda salon vardı.

Koca salonda beyaz örtüyle kapatılmış koltuk takımı duruyordu. Hemen salonun sağında yarım duvarlı bir mutfak vardı. Kısa bir tezgahla salon ile mutfağı bölmüşlerdi.

Salondan tarafta ise tezgaha dayalı bar tabureleri vardı. Sol tarafta ise yukarı çıkan kıvrımlı bir merdiven vardı.

Ev gerçekten güzel gözüküyordu. Merdivenin olduğu tarafta birkaç oda vardı. Salonun karşı tarafında ise büyük bir cam kapının ardında kocaman bir teras vardı. Tül perde ile kapatıldığı için net gözükmüyordu.

"Lan cidden burası çok güzelmiş." diye mırıldandı Deniz.

"Ne sandınız oğlum benim kardeşim zengin." diyerek gülüyordu Asaf.

"Keşke para her şeyi çözse." diyerek mırıldandı Ayaz. Yanında olduğum için kısık çıkan sesini duyabilmiştim.

Sorsam yine yalan söyler diye korktuğum için sormadan salona doğru adımladım. Hemen koltuklardaki beyaz örtüleri büküp kaldırmaya başladım.

Zaten ev temizlenmişti fakat örtüleri kaldırmamışlardı. Ben toplarken Açelya ve Başak'da yardıma geldi. Defne ise gelen valizleri odalara götürüyordu. Diğerleri birlikte bir şey konuşuyorlardı. Konuşmaları bittikten sonra hepsi dışarı çıkıyorlardı.

Mümkünat | TextingWhere stories live. Discover now