† Rom † Chutachi †

841 25 39
                                    

     Bir şair & bir bestecinin
asla karşılık bulamayan Aşk hikayesiydi bu satırlar.

1 kasım

Sevgili Tachihara,

Rüzgar ve yağmur geçti, öğle zamanı öylesine berrak ki bulutlar parçalanıyor. Doğan güneş yavaşça aydınlatıyor balkonlarımızı, tepelerdeki ırmakların şırıltıları net bir şekilde duyuluyor semtimizde. Mırıltın tatlı, bir yağmur şırıltısı gibi.
Ama duyduğum ses bir şırıltıdan daha tatlı, bu senin sesin,  yalnızlara ağıt yakıyor âdeta. Başın eğik, yaşlı gözlerin kırmızı.

Mükemmel besteci!

Ufak balkonunda sadece çiçeklerin ve gitarınlasın. Neden yalnızsın? Neden feryat ediyorsun ormandaki sert rüzgârlar, uzak kıyılardaki bir dalga gibi?

2 kasım

Sevgili Nakahara,

Göz yaşlarım kimsesizliğimden gelir,  kalbine ulaşmak ister sesim. İnceciksin mehtabın altında, güzelsin şarapların oğulları arasında. Ama morar gibi düşeceksin ve yas tutanlar olacak mezarının başında.

Sen de yalnız bırakacaksın beni.

Ve en sonunda tepeler dahi unutacak seni, kadehlerin yerlerde kalacak parça parça; tıpkı kalbim gibi.

Yüzün tıpkı fırtınadan önceki güneş, suskun gecelerde sakince parlayan ay gibiydi.

Zarif ve hoş.

Göğüsün rüzgârlı dalgaların dindiği bir göl kadar sakindi..

Kendimi bu âşka kaptıramam. Tek yapabileceğim şey çiçeklerimle yalnız başıma ağıt yakabilmek Nakahara.
Çünkü herkes gibi sende öleceksin ve ben gene bu balkonda yalnız başıma kalacağım.

Melodilerim ve bitkilerim ile.

Çocuk gibiyiz.. yüz yüze konuşmaya cesaretimiz bile yok.
Tek yapabildiğimiz balkonlarımızdan birbirimize mektuplar fırlatmak.

Tachihara.

2 eýlül 2017

Hafif bir meltemin eşlik ettiği ufak balkonda yalnızca onu görebiliyordum. Hemen karşı balkonumdaydı, çiçekleri ile ilgileniyordu. Verdiği su değil bakışlarında ki şefkatti çiçeklerini büyüten sanki. Bütün gece balkonda durdum.. gitar eşliğindeki mırıldanışlarını dinledim.

Hep aynı sözler.

Aynı haykırışlar.

Aynı melodi.

Aynı yalnızlık hissiyatı.

Hafifçe dilime dolanıyor mırıldandığı sözler, naif bir ayyaşlık ile.

"Ne sen baktın ardına ne ben."
"Hep ayrı yollarda yürüdük.."

"Sustu bu gece karardı yine ay!"
"Kaldı geriye cevapsız sorular."

Mehtapın ışığı çehresine vururken şarabımdan bir yudum aldım o gece.
Ay'ın zayıf ışığında ona baktım, dudaklarından dökülen melodileri dinledim bütün gece.

Kalopisa  不 BSD One-ShotWhere stories live. Discover now