† Şampanya † Fyozai †

347 26 45
                                    

St. Petersburg karın deşenleri

|1|Ocak| 2001|

"İnsan oğlu neden bu kadar acımasız abi?"

"Çünkü hepsi kendini beğenmiş Fyodor."

"Ama biz de insanız.."

"Biz farklıyız."

Anlamazca bakıyor siyah saçlı çocuk abisine, yetmiyor minik aklı söylenen sözlere tabi.

Gözleri yüzünü tarıyor, geçmişe dalmış duruyor kahveli. Saçları alnına âl âl düşmüş, gözleri geçmişi özlüyordu sanki Dazai'nin.
Fyodor merakla sordu.

"Ne düşünüyorsun?"

"Eskileri.."

"Eskiler?"

"Benim çocukluğumu."

Gözleri merakla parıldıyor miniğin.

"Senin çocukluğun nasıldı?"

"Çok güzeldi.. kimse kimseyi kırmazdı, dostluk vardı. Sabahtan akşama kadar dışarılardaydık. Eğer benim çocukluğumu yaşasaydın.. şu anki gibi okulda itilip kakılmazdın. Evet, eve geldiğinde babamın anneme uyguladığı şiddete tanık olurdun, annemizin acı çığlıklarına şahit olurdun. ama genede dışlanmazdın diğer çocukların arasında."

"Çünkü benim zamanımda en azından çocukların kalpleri vardı."

"Ama İçi kötülük, fesatlık ve kin dolu kalper, saf kalpleri hiç sevmedi. Karşındakinden kötülük bekleyip, ona güvenmiyorsan, bunun en büyük nedeni bir gün kendinin de o kötülüğü yapabileceğine dair olan inancındır."

|5|Aralık|2016|

"Bir cinayet daha ve gene suçlular ortada yok sayın seyirciler. Tanımadıklarınıza karşı dikkatli olun, özellikle de çiftler.. çünkü bu katillerin şu ana kadar hedefleri hep mutlu çiftler olmuş. Evlerinizden gerekmedikçe çıkmayın."

"Çünkü Petersburg karın deşenleri hala etrafta."

Kıkırdayarak televizyonu kapattı kahve saçlı adam. Gülüyordu, gülüyordu çünkü ülkede adalet yoktu. Gülüyordu çünkü polisler o kadar ipucuna rağmen hala onları yakalayamamıştı.

Ne kadar da acınası! Oysaki Osamu polislerle telefonda  konuşmuş hatta onlara mektup bile yollamıştı.
Birde üstüne üstlük kardeşi Fyodor ile cinayet mahalinde fotoğraf çekilip atmışlardı, tabiki de yüzlerini kapatarak.

Ama bu iki kardeşi 1 yıldır yakalayamamışlardı, artık ikili polisle resmen dalga geçiyordu!

Gülmesine bir türlü engel olamıyordu Osamu. Soğuk bir sırıtışla Fyodor'da ona katıldı.
Soğuk ve alaycı bir ses tonuyla konuştu.

"Ahh.. bizim kusursuz cinayet işlediğimizi düşunüyorlar."

"Ama bilmiyorlar ki; kusursuz cinayet yoktur."

"Kusurlu soruşturma vardır."

"Ne kadar da acınası âbi!"

"İnsaoğlu ne kadar da acınası! Biz onlara iyilik yapıyoruz ama onlar nankörce davranıp bizi suçluyor."

"İnsanlar kafeste yaşayan kuşlar gibi, yemleri ve suları var. Bazen kafesleri sarsılıyor ve korkuyorlar, bazen kafeslerine yeni oyuncaklar geliyor ve seviniyorlar. Beraber üreyebiliyorlar ve beraber ölüyorlar. Bu kuşların hepsi kafesin kurallarını kabullenmiş ama hiçbiri mutsuz değil. Çünkü kafeste olduklarını bilmiyorlar, çünkü dünyada özgür olduklarını sanıyorlar."

"Biz onlara gerçek özgürlüğü veriyoruz!"

Masaya sert bir yumruk atarak masadaki içki şişelerinin yerlere serilmesine sebep oluyor Fyodor.

"Ama insanoğlu nankörce davranıyor! İyliğimizi anlamıyorlar!"

Masada duran vazoyu alıp sertçe duvara fırlattı Fyodor.

"İĞRENÇ VARLIKLAR."

Dazai ise o an koltukta uzanmış sanki her şey çok normalmiş gibi kitabını okuyor, kardeşiyle ilgilenmiyordu.
En sonunda Fyodor sertçe duvarı yumruklamaya ve bağırmaya başladığında kitabı bırakıp kardeşine döndü.

"Sakin ol, yan komşu kapıya dayanacak."

Fyodor burnundan soluyarak abisine baktığında kapının çalınma sesi duyuldu.
Dazai söylenerek kapıyı açtığında kardeşi arka kapıdan apartmana çıkmıştı.

Kahveli genç kapıyı açtığında kapıda sinirle dikilen adama samimi bir tavır ile konuştu.

"Oh! Bay Francis bir sorunmu var?"

Kapıdaki adam sinir ile soludu.

"Şu kardeşine sesini kesmesini söyler misin!? Her gün onun aptal çığlıklarını dinlemek zorunda mıyım!?"

Samimiyetle gülümsedi Dazai.

Fakat o an kapıdaki adam arkasında kana susamışlıkla dikilen Fyodor'dan habersizdi tabii ki.

"Oh.. bir daha onun sesini duymayacaksınız."

Fyodor konuştu sinsilikle.

"Bir daha hiç bir sesi duyamayacaksınız. Ebedi bir sessizlik olacak, istediğiniz huzura kavuşacaksınız."

Dazai yana kaydığında Fyodor adamı sertçe içeriye doğru ittirdi, adam yeri boyladığında kafasının yere vurması sonucu bilincini yitirmişti.
Fyodor gülümseyerek içeriye girdiğinde kapı yavaşça arkalarından kapandı.

Fyodor adamı içeriye sürüklerken Dazai ise sehpada duran eski gramfona bir plak yerleştiriyordu.
Plağı yerleştirip şarkıyı açtı.

Waltz no. 2

Ellerine eldiven taktı ikili gülümseyerek, çalan sarkı eşliğinde dans ederek bıçaklarını ellerine almışlardı.

İkisi aynı anda adamın karnının ortasına bıçaklarını sapladı.. her zaman yaptıkları gibi kama denilen bıçakları ile kurbanlarının karnına ard arda bıçağı sokup çıkarttılar.

Acımadan.

Ard arda, durmadan ve durmadan.

En son durduklarında her yer kan içindeydi ve adamın karnı tamamen paramparçaydı.

Fyodor elini adamın karnından içeri soktu ve bağırsağını tutup çıkarttı.
Delirmişçesine kahkaha attı, adamın tüm organlarını tek tek içinden çıkarttı ve camdan aşağı fırlattı.

Aşağıdan gelen çığlık sesleri ona daha çok haz veriyordu.

Dazai cebinden ufak bir jilet çıkardı ve çoktan parçalanmış adamın bileğini tuttu."

"Fyodor toparlan, burada işimiz bitti."

Kafasıyla onayladı ve Dazai'nin son hamleyi yapmasını bekledi.

Dazai elindeki jilet ile adamın bileğine "F" ve "D" harfini kazıdı.

Ve kardeşi ile oradan ayrıldı.

O esnada gramfonda hala aynı şarkı çalıyordu cızırtılar ile.

Waltz no. 2

Cinayetlerin ardı arkası gelmiyordu. Ve polis hala iki kardeşi yakalayamamıştı.
Artık bu ikili Petersburg halkının korkulu rüyasıydı.

Kusursuz cinayet yoktur.

Kusurlu soruşturma vardır.

Kalopisa  不 BSD One-ShotOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz