13

3.7K 355 135
                                    

"Tatlım sepeti aşağıya indirir misin?"

Jungkook annesinin ona seslenmesi üzerine mutfağa gidip tezgahın üzerinde hazırlanmış olan piknik sepetini alıp evden çıktı. Aşağıdaki iki arabadan kendilerine ait olanın bagajına sepeti bırakırken babasına sepeti işaret edip yerleştirmesini söylemişti.

Bugün haftasonuydu ve Jungkook ve Jimin'in ailesi hep birlikte pikniğe gitmeye karar vermişlerdi. Şimdi de son eşyaları hazırlayıp yola çıkacaklardı.

Jimin binadan koluna astığı sepet, bir elinde duran top ve diğer elindeki kilimle çıktı. Önden gelen kardeşini tekmelemeye çalışıyordu. "Taşısana şunları lanet çocuk."

Jungkook onu gördüğünde gülerek yanına gitti ve yanağına bir öpücük kondurup kilimi ve sepeti aldı ondan. "Sakin olsana bebeğim."

Jimin kaşları hala çatıkken sevgilisine baktı. "Pislik ya. Dün akşamdan beri ben yardım ediyorum anneme zaten. İki top taşısa bir yerleri kopar beyefendinin."

İkili Jimin'lerin arabasına gidip eşyaları bagaja bıraktı. Bay Jeon ve Bay Park eşlerini beklerken laflamaya dalmışlardı. Jungkook fırsat bu fırsat deyip bagajdaki eşyaları düzenleyen Jimin'e arkasından sarılıp kulağının tam altına kokulu bir öpücük bırakmıştı. Sevgili olduklarından beri Jimin'i o kadar çok öpmüştü ki anne ve babasının bile onu bu kadar öptüklerini sanmıyordu.

Jimin sinirinden anında arınıp gülümserken tedirginlikle babalarının olduğu tarafa bakındı. Aileleri sevgili olduklarını biliyorlardı tabii ki hatta duyduklarında çok da sevinmişler ve desteklemişlerdi de. Ancak yine de böyle şeyleri onların yanında yapmak utandırıyordu.

"Kook babam falan görür, dur."

Jungkook omuz silkip az önce öptüğü yere yakın bir yeri öptü. "Görsünler, ne olacak sanki?" Jimin kıkırdayıp etrafına sarılan kolların içinde Jungkook'a doğru döndü. "Yine de yapma. Görürlerse utanırım."

Jungkook sevgilisinin bu tatlılığına dayanamayacağını hissettiğinde içi giderek kollarını ondan ayırıp biraz uzaklaştı. Bazen Jimin'e yakın olmak onu çok zorluyordu.

Sonunda anneleri geldiğinde herkes arabalarına binmiş ve piknik alanının yoluna koyulmuşlardı. Jungkook arka koltukta gülümseyerek Jimin'le mesajlaşıyordu. Evet... Ayrılalı henüz beş dakika geçmişti...

Uzun sayılmayacak bir sürede piknik alanına vardıklarında yemyeşil çimlerin ve kocaman ağaçların olduğu bir yer karşılamıştı onları. Geldikleri yer, masalı bölgeye uzak olduğu için tek tük insan vardı.

Jungkook gözüne kestirdiği ilk iki ağacın yanına gidip hevesle bağırdı. "Buraya hamak kurmak istiyorum baba." Babası oğlunun gösterdiği yere baktığında uygun olduğunu görmüş ve onu onaylamıştı. "Kendin kuracaksan neden olmasın?" Jungkook heyecanla Jimin'e bakındığında onun da kendisi gibi olduğunu gördü.

Beraber hemen bagajdan hamağı alıp ağaçların yanına gelmişlerdi. Nasıl yapacaklarını anlamaya çalışırken Jimin hamağı açıp yere sermişti daha net görebilmek için. Jungkook iki uçtaki ipleri gördüğünde kafasının üstünde bir ampulun yandığını hissetti.

"Bak şimdi bebeğim, burdaki ipleri sıkıca ağaca bağlayacağız ve kurulmuş olacak. Ama sıkı yapmazsak oturduğumuz an kendimizi yeri öperken buluruz, aman deyim."

İkili birbirlerinin yardımıyla hamağı kurduğunda sağlamlığını test etmek için Jimin'i oturtmaya karar vermişlerdi. Jungkook da onun arkasına geçip herhangi bir düşme anında onu tutacaktı.

Jimin düşmekten korkarak sakince hamağa oturduğunda yerinde sallanmıştı. Biraz ileri geri gidip iyice kontrol yaptığında ve sağlam olduğunu gördüğünde heyecanla yerinden kalkıp Jungkook'a sarıldı.

Still With You |JIKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin