Still With You |JIKOOK|

14

bu zamana kadar hiç yapmadığım bi şey yapıyorum ve yorum sınırı koyuyorum arkadaşlar. Bu bölüme 50 yorum gelmezse final bölümünü unutun. Atmam valla kalırsınız ortada. Yeter ya valla yorumsuzluktan bi taraflarım kurudu.

neyse bölüme geçebilirsiniz🥰🥰

...

"Baby, you light up my world like nobody else!"

Arabanın içinde açtıkları yüksek sesli müziğe eşlik ederken oldukça eğleniyorlardı. Jungkook ve Jimin arka koltukta rahat rahat dans edip şarkı söylerken Seokjin önde ayakkabılarını çıkarıp bağdaş kurmuş oturuyordu. Taehyung ise daha geçen ay aldığı ehliyetiyle, babasının ona hediyesi olan arabayı kullanıyordu.

Dörtlü, yaz aylarının ortalarına gelmeleri ve üniversite sınavını başarıyla geçmelerinin şerefine iki günlük bir tatile gidiyorlardı. Mezuniyetten önce buldukları bu boşluk tatil yapmak için fazla müsait gelmişti onlara ve şimdi kalacakları otele gidiyorlardı.

"Bu şarkı çok güzel, bakın dinleyin bir."

Seokjin bulduğu şarkıyı açtığında herkes dikkat kesildi. Açtığı şarkıyı ilk saniyesinden anlayan Taehyung yüzündeki sırıtışla gözlerini bir saniyeliğine sevgilisine çevirdi. Bu şarkı...

"Switchin' the positions for you. Cookin' in the kitchen and I'm in the bedroom."

Seokjin gelen nakaratı söylerken gülüşünü tutmuyor, bakışlarını yanındaki bedenden ayırmıyordu. Amacın ne...?

Jungkook ve Jimin ikilisi onların arasındaki şeyi fark ettiklerinde Jungkook gözlerini kocaman açıp şarkı söyleyen Seokjin'in ensesine şaplak attı. "Ulan orospular! Arabada bari azıp kudurmayın!"

Jimin sevgilisinin dediği şeye gülerken Seokjin sinirle arkasını döndü. "Sana ne göt? Sen de az kudur. Bir şey diyen mi var? Töbe ya."

"Biz sizin gibi terbiyesiz miyiz? Ahlaksızlar, şerefsizler."

Taehyung dikiz aynasından arkadaşına bakındı. "Hayırdır karı mı satıyoruz? Hayırdır!" Seokjin sevgilisi konuştuktan sonra dudaklarını büzüp yüzüne doğru yaklaştı. "Bırak hayatım ya, atalım bunları yola. Biz kendimiz gidelim tatile."

Taehyung da onu taklit ederken trip atan bebeklere benziyordu suratları. "Bence de aşkım." Tekrar dikiz aynasından arkadakilere baktı. "Atın kendinizi arabadan. Bir de bizi uğraştırmayın şimdi."

Jimin ellerini 'ben masumum' dercesine havaya kaldırdı. "Benim bir suçum yok, her şeyi Kook söyledi."

Jungkook hayretle sevgilisine baktığında Jimin 'valla aşkım hayat böyle' bakışları atıyordu. Uzun saçlı kollarını bağlayıp arkasına yaslandı. "Kaptan müsait yerde beni bi tükür!" diye seslendi.

Herkes dediği şeye gülerken şarkılar değişmeye devam etti. Keyifli ve sıcak bir yolculuğun ardından kalacakları otele varabilmişlerdi. Valizleri ve birkaç eşyalarıyla lobiye girdiklerinde görevliler anında onlara yardımcı olmuş, eşyalarını odalarına kadar taşımışlardı. Çift kişilik, iki tane, yan yana oda tutmuşlardı.

Odalara dağılmadan önce Seokjin elindeki telefondan saate baktı. Öğlen 2'ye geliyordu. "Yarım saate kapının önüne çıkın. Önce denize gideriz, sonra bir şeyler yeriz.. Devamına da... Bakarız işte ya. Hadi dağılın." Kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden sevgilisini odaya itip kapıyı arkalarından kapatmıştı.

Jungkook arkasından söylendi. "Değişik ya." Jimin'le birlikte odalarına girdiklerinde Jimin kendini geniş yatağa atmıştı. Uzun yol insanı yoruyordu.