Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir hemşire Seungmin'in uyandığını haber verdiğinde ve hastayı fazla yormamak şartıyla kısa bir süre ziyaret edebileceğimi söylediğinde hızlıca hazırlanmıştım.
O sırada Bayan Kim'i de aramayı ihmal etmemiştim.
Şimdi ise kapının önündeydim.
İçeri girdiğimde canının yandığını söylerse veya onu kötü bir şekilde görürsem ne yapacağımı bilmiyordum.
Korkuyordum.
Yine de onu görmek için sabırsızlandığımdan daha fazla vakit kaybetmeden içeri girdim.
Kapıyı açtığımda tavana dönük bakışlarını bana çevirdi.
Yüzünde beni gördüğünde oluşan gülümsemesini gördüğümde rahat bir nefes çektim ciğerlerime.
İşte şimdi gerçekten nefes alabiliyordum.
Seungmin doğrulmaya çalıştığında kaşlarımı çatarak hızla onu durdurdum. "Ne yapıyorsun? Hareket etmemen ve kendini zorlamaman gerekiyor."
Dediğim ile doğrulmayı kesip kendini yatağa bırakmıştı. "Annem nerede?" Kısık sesiyle konuştuğunda gülümseyip yanına oturdum.
Ona uyanır uyanmaz babasından bahsetmenin doğru olmayacağını düşündüğümden biraz eksik anlattım olanları.
"Annen buradaydı ama acil bir telefon geldiği için gitmek zorunda kaldı. Az sonra gelir."