{26}

611 61 41
                                    

Selam:) bu sefer gece yarısından daha erken geldim

Sevgili oldukları ilk bölüm 🥺 yazarken çok feels geçirdim ben şahsen

Ve önceki bölüme gelen yorumlarınız çook teşekkür ederim mog tarihinin rekorunu kırdık bu bölüme de yorum bekliyorum

Keyifli okumalar

----


Şu yaşıma kadar mutlu olduğum anılarım gözümün önünden geçiyordu. Arkadaşlarımla eğlendiğim, oyun oynadığımız, ilk yemek yapma girişimim, ailemle ettiğimiz sohbetler, çocukken parka gidişimdeki o masum mutlulukları hâlâ anımsıyordum. Ama şu an yaşadığım çok, çok başka bir seviyeydi. Yıllar sonra kendimi tamamlanmış hissediyordum. Dört yıl önce açılan yaram sonunda kabuk bağlamış, kapanmaya başlamıştı. Yavaş yavaş iyileşecekti. Onun iyileştireceğine hiç şüphem yoktu. Beni sevecekti, ilgilenecekti, mutlu edecekti. Onun gibi bir insanla karşılaştığım ve hayatıma dahil edebildiğim, hem de sevgilim olarak, için çok şanslıydım. Minho'nun aksine bu sefer, doğru insan Taehyung, diyebiliyordum. Hissedebiliyordum bunu. Minho'nun tam zıttı idi. Hem görünüş hem karakter olarak. Bir kere Taehyung fikirlerime değer veriyor ve onları dikkate alıyordu. Duygularımı da aynı şekilde. Bu benim için ilk kriterdi. Ayrıca kafamız uyuşuyordu. Sohbet edebiliyorduk, birbirimizi anlayabiliyorduk, bir şeyler paylaşabiliyorduk, eğlenebiliyorduk.

Sevgilim ve aynı zamanda en yakın arkadaşımdı Taehyung. Doğrularım ve yanlışlarımdı. Hayatımdı. Kısacası her şeyimdi. 

Birbirimize yaptığımız itiraflardan ve paylaştığımız masum birkaç öpücüğün ardından kendimizi evimin terasında, yıldızların altında yan yana yatarken bulmuştuk. Çok geniş bir yer olmadığından birbirimizin bayağı dibindeydik. Bu durum işimize gelmişti tabi. Sık sık kullandığımızdan, özellikle yaz aylarımızın vazgeçilmeziydi, minderler olurdu orada. Yanımıza bir de battaniye almıştık hava soğuk olduğu için ve ortamı tamamlamıştık böylece. Bir de yarım bıraktığımız şaraplarımız eşlik ediyordu bize. Taehyung ise başını boynuma gömmüştü ve beraber izlemeye başlamıştık gezenin karanlığında parlaklığıyla etrafı aydınlatan yıldızları. Elimi saçlarının arasına daldırıp karıştırmaya ve okşamaya başladım. Yumuşak tellerini arada parmağıma dolayarak bukle bukle olmasını sağlıyordum bazen de elimi nahifçe gezdirmekle yetiniyordum.

"Rüyada değilim, değil mi?" diyen biriciğim saatler sonra konuştuğu için sesi hafif hırıltılı ve boğuktu. Sorusundan sonra birkaç kez öksürüp sesinin düzelmesini sağladı. 

"Değilsin." dedim gülümseyerek. "Ama öyleysen aynı rüyayı paylaşıyoruz demektir."

"Olsun. Seninle aynı rüyada olmak da benim için mutluluk kaynağı." dediğinde daha çok güldüm. Kıkırtım sessiz gecede yayıldı ve kulaklarımızı doldurdu. Başımı biraz eğdim ve yumuşak tutamlarına dudaklarımı bastırdım. Kollarını belime iyice sardı öpücüğümle beraber. Bütün insanların uyuduğu saatte, gecenin karanlığında aydınlatma sadece yıldızlar tarafından sağlanıyorken geçirdiğimiz vakit paha biçilemezdi. İkimizin sessizliği paylaşması bile hoştu.

"Yıldızlar seni kıskanıyor olmalı." dedim ve aramızdaki tatlı sessizliği böyle bozdum.

"Neden?" diye sordu merakla.

"Öyle güzel güzel parlarlarken sen birden onların güzelliğini örtüyorsun da ondan." 

"Onlar hâlâ benden daha parlak." diyerek yanıtladı beni. Bakışları kısa süreliğine gökyüzüne kaydıktan sonra hemen bana döndü. Kaşlarımı şakacıktan çattım.

model of gucci | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin