10 | 逗号

362 35 27
                                    

Gamzemin olduğu yere kondurulan öpücük ile arkamı döndüm.

"Kim Sunwoo?"

Arkamı döndüğümde kimsenin olmaması daha çok ağlamama neden olurken sinirle güldüm. Tanrım, biraz önce Sunwoo'nun beni öptüğünü hayal etmiştim.

Ben kimdim ki?

Sunwoo için hiçbir şeydim. Oturduğum yerden kalktım ve çantamı alıp okulun çıkışına ilerledim.

Ama tam arkama baktığımda Jaerin'i görmemle duraksadım. "Jaerin, derste olman gerekmez mi?"

"Okulu ekerken bize söylemen gerekmez mi?" dediğinde ağacın arkasından Bomi, Juyeon, Youngjae ve Joonyoung çıkmıştı.

Sunwoo yine yoktu, her zamanki gibi.

"Neden burdasınız?" dediğimde hepsi birden gülümsedi, "Yakalanmadan koşun." dedi Joonyoung. Hepimiz koşarak hızlıca arka kapıdan çıktığımızda nefes nefese kalmıştık.

"Joonyoung, senin melek olduğunu ve okuldan asla kaçmayacağını düşünmüştüm."

"Ben de öğrenciyim No Sumi ! Arada sırada kaçamak yapmam gerek."

Gülümsedim ve Juyeon'un arabasına bindim, önde Jaerin ve Juyeon oturuyordu, dört kişi biz ise sıkışık sıkışık oturuyorduk. "Sohn Youngjae, bi de üstüme çık istersen." diye bağıran Bomi'ye Youngjae sinirli bir şekilde baktı.

"Benim suçum değil!"

Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama onlarla böyle gitmek, nere olursa olsun güzel hissettiriyordu.

Birkaç saat sonra Juyeon sahilin yanında arabayı durdurduğunda denizin güzelliğine baktım. Güneş batmak üzereydi, güneş ışınları denize vurduğundan dolayı etraf parlıyor gibiydi.

Juyeon ve Jaerin birlikte yürürken ben de JoonYoung ile arabanın bagajından örtü ve birkaç eşya çıkarıp taşımıştık. "Ben taşırım." diyip elimden aldığında öylece bakakalmıştım.

"Gelmiyor musun?" dediğinde koşarak yanına gittim. Mutlu hissediyordum ama Sunwoo olmadığını için zevk almıyor gibiydim.

Ateşi yakıp yanıma oturan JoonYoung'a baktım, "Gitar mı çalacaksın?" Kafasını sallayarak onayladı ve yavaş melodiler kulağımı doldurmaya başlamıştı.

Denize baktım,

Sunwoo. Denizin, iznim olmadan yakınıma doğru gelmesi sonra da yakalayamadan geri uzaklaşması gibiydi.

"Ben," dedim sessizce, "Sunwoo ile bir daha konuşamayacağım sanırım." JoonYoung bana ifadesiz bir şekilde baktı. "Neden?"

"Benim yüzümden arkadaşlığımız bitti,"

Gözümden akan yaşları sildim ve JoonYoung'un tam yanına oturdum. Gitarını kenara bırakıp bana baktı, sonra da kollarını açtı.

"Buraya gel, sana sıcak bir sarılma vereceğim." dediğinde gülümsedim ve kollarımı etrafına doladım. "Sana sahip olduğum için çok şanslıyım." dediğimde yüzünü göremesem de gülümsediğini anlamıştım. "Tabii ki öyle olacaksın,,"

Pfft, gözlerimi kısarak ona baktım.

"Çok üzülme." dediğinde benden ayrılmıştı, "Seni seviyor, seninle konuşacaktır."

Emin değildim sevip sevmediğinden, ona göre sadece öylesine gelip geçen biriymişim gibi hissediyordum.

JoonYoung ayağa kalktığında ona baktım, "Nereye gidiyorsun?"

kim sunwoo || cigaretteWhere stories live. Discover now