70.Bölüm

683 54 365
                                    

"Ya sen ne inatçı bir adamsın..." "Bizde böyle kızım. Gidiyorum o zaman ben." Barış odadan çıkacakken gergince onu izledim. "Barış..." Bana bakınca gülümsedim. "Efendim?" "Aşkım, benim gibi bir kadını gerçekten bırakıp gidecek misin?" "Beni kıskandığını kabul edersen seve seve kalırım." Barış uzun bir süre bana bakarken gidecek olduğunda kolundan tutup bana bakmasını sağladım. "Seni kıskanmıyorum. Çünkü biz evliyiz ve artık eşin dışında kimsenin ilgisini çekmiyorsun." "Bahar'la evli olduğumu bilmiyordum." Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum.

"O da senin evli olduğunu bilmiyordu." "Belki başkaları da bilmeden etkilenir benden." "Mezar taşından falan herhalde..?" "Kıskanıyor musun?" Gözlerimi kapatıp sinirle güldüm. "Seni mi? Asla." "Ne demek seni mi Nisa?!" Barış bana bakarken gülümsedim ve dudağına minik bir öpücük kondurdum. "Kıskanmıyorum diye kızmasan mı acaba sevgil..." Gözleri dolarken bana gerçekten kırıldığını anlayıp başımı iki yana salladım. "Seni seviyorum yani birisini kıskansam elbette bu sen olurdun. Özür dilerim, sarılalım mı?" "Boş ver Nisa. Ben kimim ki senin gibi bir kadın benden özür dilesin..."

"Benim eşimsin. Yol arkadaşımsın. Tamam mı? Kıskanmıyorum çünkü benden başkasına o gözle bakmazsın bile biliyorum." "Bakmam..." "Seni seviyorum." Barış'ın yüzünü okşayıp gözlerine baktığımda o da gülümsemişti belli belirsiz. Dudaklarına uzanıp minik öpücükler bırakmaya başladım. "Yapma Nisa bugün uyumak istiyorum." "Sarılıp uyusak olmaz mı?" "Bilmem... Olur tabii." "Bu odada yeterince zaman geçirmedik sevgilim o yüzden benim odamda kalalım. Sen ne dersin?" Barış'ın göğsünü okşarken o da gülümsemişti. "Kokunla uyusam yeter."

Dudakları dudaklarımı sararken kıkırdadım. "Hani sadece uyuyacaktık Nisa'm?" "Sadece uyuyacağız ama seviştikten hemen sonra." Derin bir nefes aldım ve gülümsedim kocaman. Dudaklarımız birbirini sararken o da belimi okşamıştı. Ona iyice yaklaşıp fısıldadım. "Gömlek sana çok yakışıyor." Boynuna uzun bir öpücük kondurdum. "Ama onsuz daha güzel bir vücudun var. Aramızdan çekilsin." Gömleğini hızlıca üzerinden sıyırıp atarken karın kaslarını okşayıp gülümsedim. Beni kendine çekip elbisemin fermuarını açtığında ikimiz de gülmüştük.

(*isteyen şöyle üç noktaya gidebilir. Kısa ve fazla detay yok :/ Sizleri çok seviyorum.)

Elbise bedenimi terk ederken gülümsedim. Bacaklarım bedenini sararken bu kez o gülümsemişti. "Bana öyle dokun istiyorum ki... Barışalım. Birbirimize kırgın tek bir zerrremiz bile kalmasın." Tenini okşarken gülümsedim. "Nisa... Benim sana kırgın tek bir zerrem bile yok." Bedenimi yatakta bulunca kıkırdayıp onu kendime çektim. Dudakları göğüslerimi gezinirken ellerim hızlıca pantolonunun fermuarına ilerlemişti. Ondan da kurtulduğumuzda gülümseyip tenini okşadım. "Vücuda bak. Vücuda bak. Canım kocam benim."

Barış gözüme bakarken ikimiz de kocaman gülmüş ve yeniden dudaklarımızı birbirlerine koşması için serbest bırakmıştık. Tutkuyla birbirimizi öpüp tenimizi okşarken derin ve kesik nefesler alıyorduk ikimiz de... Dudakları karnımı yavaşça gezinirken derin bir nefes aldım. "Sen benim her şeyimsin. Hayatımı bir şarkı yapsam en güzel nakaratısın Barış." Barış sessizce bedenimi okşarken gülümsedim. Dudakları boynuma ve göğüslerime dokunurken gözlerimi kapatıp derin nefesler aldım. "Seni istiyorum. Hemen istiyorum."

Barış'ın sırtını saran tırnaklarımla acıyla inlerken ben de ondan çok farklı değildim. Nefes nefese kalmıştık. Saatlerce birbirimizi yeniden ve yeniden keşfediyorduk. İnlemelerim odayı doldururken başımı geriye atıp boynumu yeniden ona sundum. "Barış... Yeter. Yeter gerçekten..." Barış gülümseyip dudağıma uzun bir öpücük kondurmuştu. "Ne yeter?" "Barış ihtiyacım var sana. Önce bedenine sonra tüm gün ruhuna. Seninim işte dokun bana." Göğsüme minik ısırıklar bırakırken acıyla inledim ve bedenini itip üzerine çıktım. "Bir daha bu kadar oyalama beni. Çünkü her bir zerrem senin adını haykırıyor şuan."

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora