26.Bölüm

1.4K 89 278
                                    

Flashback Nisa'nın Doğum Gününden Sonraki Gün Nisa'nın Ağzından ||

Melisa ve İrem'le beraber cafeye gelmiştik. Nihayet akıllarına gelmiştim. Siparişlerimizi verdikten sonra ben telefona odaklanmıştım. "Şu o zaman numarasını alamadığımız çocuk değil mi?" "Kim? Barış burada mı?" "İsmini nereden biliyorsun?" "Ve neden bu kadar heyecanlandın?" "Anlatırım birazdan. Nerede şimdi o?" "Bize doğru geliyor. Yaklaşıyor ve her an gelebilir." Barış'ın geldiğini duyunca hemen kalkıp sarıldım ona. "Nasılsın Nis?" "İyiyim sevgilim." Dudağına bir öpücük kondurdum. "Keşke  haber verseydin burada olacağını Barış."

"Ne bileyim seni burada bulacağımı tahmin etmemiştim hiç." Uzanıp dudağına uzun bir öpücük daha kondurdum. "Özledim seni daha şimdiden." "Öyle mi?" "Hıhı. İşlerin bitince buluşalım olur mu?" "Tamam haberleşiriz yine. Size iyi eğlenceler o zaman." "Sana da." Barış gitmeden önce dudaklarıma uzun bir öpücük kondurmuştu. Ben yüzümde kocaman bir gülümsemeyle otururken kızların bakışları üstümdeydi. "Biz az önce ne izledik ya?" "Nisa ne diyordu? Hah hatırladım. 'Ben kimseyi sevmem kimseyle uzun ilişkiye gelemem.' " Yanaklarım kızarırken güldüm. "Uzun bir ilişki olacağını kim söyledi?"

"Ha o zaman hiç enişte toplarına girmemize gerek yok ben direkt yürüyorum adama." "Barış benim sevgilim Melisa." Sesim bir tıslama gibi çıkmıştı. "Hani öylesine bir şeydi, uzun ilişki değildi?" "Uzun ya da kısa sen benim arkadaşımsan sevgilimle hatta eski sevgilimle görüşemezsin." Melisa tek kaşını sorgular gibi kaldırırken omuz silktim. "Çocuğu eğlence için kullanıyorsun." "Ona değer veriyorum." "Onu kullanıyorsun Nisa değer vermek bu değil. Ne var biliyor musun? Artık arkadaş değiliz. Arkadaş değiliz ve Barış'la oynamana izin vermeyeceğim." "Sanane ya! Barış benim sevgilim değil mi sanane ondan?!"

"Çocuğun duygularıyla oynayamazsın Nisa." "Sanane! Bakın Barış benim. Bunu aklınıza kazıyın tamam mı? Ben öyle istediğim sürece de benim kalacak." "Nisa gerçekten saçmalıyorsun." "Seviyorum onu! Sevgiye olan önyargımı yıktı! Oldu mu?" Onlara ters bakışlar atarken masadan kalkıp lavaboya ilerledim. "Saçmalama Nisa aşık olamazsın." Derin bir kaç nefes aldım. Her şey kontrol altında. Derin bir kaç nefes alıp çıktım oradan. Gözlerim masalarda gezinirken Barış'ın yanına gittim hemen. Arkadaşları da oradaydı. "Gelebilir miyim?" "Gel tabii ki." Barış'ın yanına oturdum ve ellerini tuttum. Berkan ve Cemal ile daha öncesinde tanışmıştık zaten. Belli ki Barış sevgili olduğumuzdan da bahsetmişti.

Bir süre sonra Melisa ve İrem'in de geldiğini görünce gerilmiştim. "Biz de katılabilir miyiz acaba?" "Tabii ki." Cemal'in onayını alınca hemen oturmuşlardı tabii. Ben Barış'a iyice sokulurken o da sıkıca sarmıştı beni. Masada sohbetler dönerken ben sadece Barış'a ve onun üzerindeki gözlere odaklanmıştım. Sürekli olarak çenesine ve yanağına öpücükler kondurarak kendimi rahatlatıyordum. Barış benimdi, öyle kalacaktı. Onu ilk ben görmüştüm. Epey gergin geçen o günden sonra bir daha Melisa ve İrem'le görüşmemiştik. Gerçi Barış dışında kimseyle görüşmemiştim.

Flashback Son Barış'ın Ağzından||

Arabaya gittiğimde Nisa'ya bakıp gülümsedim. Benim binmemle beraber yanağıma kocaman bir öpücük kondurmuştu. Radyoda her zamanki gibi ayrılık şarkıları çalsa da Nisa'nın bu kez pek umurunda değildi bu durum. "Nereye gidiyoruz?" "İlk tanıştığımız yere." "Peki." Nisa'nın yanağına bir öpücük kondurduktan sonra kemerini taktım. "Bu kemer işini sana nasıl öğreteceğim ben acaba?" Dudaklarına bir öpücük kondurduğumda gülümsemişti. "Sen hep yanımda olacağın için gerek yok bence." Dudaklarına bir öpücük daha bırakıp kendi kemerimi de bağlamıştım. Sonra da Nisa'nın dediği gibi ilk tanıştığımız yere sürdüm.

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin