89.Bölüm

437 32 296
                                    

Odaya döndüğümüzde çektiğimiz fotoğraflarından seçip paylaşırken Barış da spor yapıyordu. Bir süre telefona boş boş bakınırken karşıma çıkan fotoğrafla yanlışlıkla fazla yüksek bir tepki vermiştim. "Oha!" Barış spordan sonra duş almış, mis kokusuyla yanıma gelirken gülmüştü. "Ne görmüş olabilirsin?" "Hiç..." Telefonu kapatıp ona baktığımda gülmüştü. "Neye yükseldin bu kadar?" Telefonumu alırken başımı iki yana salladım ve o fotoğrafı Barış'a gösterdim. "Baksana... Bizim İrem'in erkek arkadaşıymış." "Ha ona yükseldin yani?" "Ama kabul et o kaslara o fiziğe sen bile yükselirsin."

Barış gözlerini kısıp bana bakarken onun hesabına girdiğimde gülümsedim. "Bak nasıl güzeliz biz de..." "Bu şekilde beni yumuşatamazsın." "Sevişsek?" "O kaslıyla seviş sen." "Arkadaşımın sevgilisiyle? "Ha olmasa giderdin yani?" "Yoo..." "Öyle olsun." Barış giderken onu durdurdum ve gülümsedim. "Ama... Sadece fiziğini beğendim." "Arkadaşının sevgilisi olmasa sevişirmişsin ya... Baya rahat bir ilişkimiz varmış. Ben de ona göre davranayım o zaman." "Ya saçmalama... Adam spor yapmış, dinç. Fotoğrafı da beğenmemiz için paylaşıyor." "Bizde fizik yok sanki?" "Ya Barış, seni geçemez tabii. Yanına bile yaklaşamaz."

"Ben spor salonuna iniyorum." Barış giderken kıkırdadım. "Ben?" "Sen kal burada. Kızdırdın kocanı." "Tüh..." Barış gittiğinde o çocuğun hesabına baktım ardından Barış'a. Barış bu dünyaya gelebilecek en kusursuz erkeklerden biriydi. Kalbi, bedeni, kokusu, karısı mükemmeldi. Derin bir nefes aldım ve gönlünü almak için hazırlanıp spor salonuna indim. Cemal ile sohbet ettiklerini görünce gergince yanlarına gittim. "Hayırdır? Ne konuşuyorsunuz koçum?" "Masaj salonuna mı gitsek diye tartışıyorduk." Barış'ın omzuna vurduğumda omuz silkmişti. "Kızgın mısın hala?" "Kendime ayrı oda tutabilecek kadar."

"Çok abarttın..." "Çok abarttım? Başkasıyla sevişmek istediğini söyleyince üçlü takılalım mı diyecektim?!" Gözlerimi devirip ona yüzüğümü gösterdim. "Evliyiz. Yani herkesten daha üsttesin." "Benim umurumda olan bu değil!" "Bana bağırma!" Barış öfkeyle güldüğünde yüzüğüyle oynamaya başlamıştı yine. "O yüzüğü çıkaracaksan bekleme!" "Ne çıkarması ya?! Bırakır mıyım seni sen benden gitmedikçe?!" "Bana bağırma!" "Abi ne yapıyorsunuz? Sakin." Cemal'e bakıp güldüm. "Beyefendi dün kızlarla dans ederken sorun yoktu ben birisini beğendim diye..."

"Dans etmemi isteyen sendin! Sen beni onla bunla paylaşabilirsin ama ben asla Nisa! Saçına değen rüzgara tahammülüm yok!" "Düzgün konuş! Ben kiminle paylaşmışım seni?!" Barış öfkeyle nefesler alırken derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. "Bir süre uzak kalsak daha iyi... Evime dönerim ben. Bana da bir oda ayarlarsan sevinirim." "Öyle mi? Kal diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." Barış giderken Cemal bana bakmıştı. "Ne yapıyorsun acaba?" "Bak ayrıldık kına yakarsın artık!" Oradan uzaklaşıp havuzun başına gittim. Kalabalıktı bu kez ama ben yapayalnızdım artık. Bir köşeye geçip ağladım sadece.

...

Barış evine gitmişti. Ben ise evimizdeydim. İki gündür değil konuşmak yüzüme bile bakmamıştı. Aptalca sebeplerle bu noktaya geldiğimize inanamıyordum. Ölüydüm sanki. Sürekli alışveriş yapıyordum. Ama asla moralimi yerine getirmiyordu. Barış ise daha mutluydu. Yani o da sıkılmıştı sanırım benden... Telefonum çalarken ekrana bakınca gülümsedim. Barış arıyordu. Hemen açtığımda gülümsemiştim. "Barış?" "Nisa... Akşam seni almaya geliyorum hazırlanırsın olur mu?" "Ne için?" "Unutmuş olamazsın..." Takvime bakarken gülümsedim. "Aramız bozuk ya kutlamayız sanmıştım..."

"Seni hala köpek gibi seviyorum ama." "Ben de çok seviyorum. Eskisinden de çok... Baş başa mı olacağız?" "Tanışma yıl dönümümüz... Elbette." "Seni seviyorum." "Ben de..." Telefonu kapattığımızda gülümsedim. Hızlıca banyoya ilerledim. Önce duş aldım. Ardından Yeni aldığım kıyafetlerden bir tanesini seçtim. Bembeyaz sade mini bir elbise... Tabii akşam olmasını beklerken yine telefonda oyalanıyordum. Barış'ın yeni paylaştığı fotoğrafa bakarken yutkundum. Bilerek yapıyordu. Beni aşkımdan delirtmek için... Tişörtsüz bedenini süzüp onu aradım. Açtığında derin bir nefes aldım.

Sil Gözünün Yalnızlıklarını Where stories live. Discover now