3.Bölüm

25.2K 494 232
                                    

Ben geldiim.

Nasılsınız??

Keyifli okumalar.

"Bir trene binip rastgele defolup gitmek istiyorum."

Atilla İlhan

🤍

Biliyordum.

Elbette elime yüzüme bulaştıracağımı biliyordum.

Birkaç gündür mesajlaşmıyorduk. Büyük bir hata yaptığımın farkındaydım.

Elime yüzüme bulaştırmıştım.

En son Ali'yi Gamze'den engellemiştim.

Ama Ali benim numaramdan engelimi kaldırıp bana mesaj atmıştı.

Cevap verememiştim.

Bugün mahalleye Ali'yi görmek için uğramıştım. Kız kardeşi yani Sanem benim çocukluk arkadaşımdı.

Bahanem Sanem'in beni çok özlediğiydi.

Evet her şeyin farkında olan Sanem beni türlü türlü bahanelerle yanına çağırıyordu.

Mahalleye yaklaştıkça içim kıpır kıpır oluyordu. Bu saatlerde buralarda olduğunu biliyordum.

Etrafa bir göz atıp arabayı sürmeye devam edecektim ki aniden arabayı durdurdum.

Sonra onu gördüm.

Poyraz Ali'yi.

Benim Ali'mi..

Bu mahallede 10 seneye yakın yaşamıştık. Yaşanmışlık çok fazlaydı. Komşularımızla olan bağımız, arkadaşlıklarımız tam bir aile gibiydik.

Sonra biz babamın işlerini yoluna koymasıyla taşınmak zorunda kalmıştık.

Hiç istemeyerek, kalbimi burada bırakarak gitmiştim.

Ali'ye olan aşkım 10 yıllık uzun bir süreydi. İlk başlarda kabul edemesem de kendime yediremesem de her şey bir anda olmuştu.

Kalbim benim sözümü dinlemeden sessiz sedasız aşık olmuştu.

Sonra bir gün bir şey öğrendim.

Adeta iliklerime kadar yıkıldığımı hissettim.

Senelerdir tek bir adamla belki bir gün gerçekleşir diye hayalini kurduğum aile kavramı belki de bir anda yok olacaktı.

Göz göre göre bunu kabul edemezdim.

Aklıma tek bir yol geliyordu.

O da Ali'den geçiyordu.

Açıkçası benim de Poyraz Ali'den başka gidecek yerim, çalacak kapım yoktu.

Bir gün 10 yıllık sessiz sedasız içimde yaşadığım aşkı artık dışa vurmamın zamanı geldiğini fark ettim.

Tekrar karşımda ki sevdiğim adama baktım.

Göz göze geldik.

İçimin gittiğini, o gökyüzü kadar güzel olan gözlerini yüzüme dikmiş, dikkatli bakışlarıyla içimde nasıl bir fırtına kopardığını bilmeden öylece bakıyordu.

Yaklaşıyordu.

Yani sanırım.

Kalbimin yerinden çıkacağını hissediyordum.

Sonra o çok sevdiğim kalın sesini duydum.

Kalın olmasına rağmen sesinin hoş bir tınısı vardı.

İnsanı kendisine çekiyordu.

Sesini de bu kadar övmezsin Lilya.

"Lilya? Nasılsın? Ne yapıyorsun sen burada?"

"Selam Ali. Sanem çağırmıştı da onun yanına uğradım. Gidiyordum ben de şimdi. Bu arada iyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim ben de." dedi Poyraz Ali.

Burada uzun süre kalabilirdim ama akşam planım vardı.

En sonunda dayanamayıp konuştum.

"Kızlarla planım vardı. Gideyim ben. Kendine iyi bak Ali."

"Görüşürüz Lilya. Dikkat et kendine."

Ederdim tabi.

Sen ismimi o boğuk ses tonunla söylerken nasıl dikkat etmezdim ki?

Önüne bak kızım.

Aynadan O'na bakarken kaza yapacaktım en sonunda.

Kendime gelmem lazımdı.

Bu böyle olmayacaktı. Elime telefonu alıp sadece onun bildiği numaramla hiç düşünmeden Poyraz Ali'ye mesaj attım.

0539****: Ali?

Mesajım iletilmişti.

Dayanamayıp tekrar yazdım.

0539****: Konuşabilir miyiz?

Saatlerdir gözüm kulağım telefondaydı. Stresten delirecek gibiydim. Ortam aşırı kalabalık ve gürültülü olmasına rağmen odaklanamıyordum.

Nasıl odaklanabilirdim ki! Oturmuş çaresiz bir şekilde bana cevap vermesini bekliyordum.

On dakika geçmişti ki telefonum titredi.

Bölüm sonu.

Bir bölümün daha sonuna geldik.

Sizden bir şey rica edeceğim.

Bu benim ilk deneyimim. Yanlışlarım varsa ki illa vardır bana söyleyin ki düzelteyim.

He bir de şey diyeceğim.

Kitabın başına bölüm şarkısı koyayım mı? Hep yapmak istemiştim bunu sjskshsksbssjh

Sizi seviyorum❤️

BİR GECE | Yarı TextingWhere stories live. Discover now