(+18 cinsellik ve şiddet!!)
~•Can l kiss you, before l kill you..?
'Kötü deyin, bencil deyin, zalim deyin.. Ne derseniz deyin.
Hepsiydim.
Kötüydüm. Ama en azından bunda çok iyiydim.'
İki katil..
İki acımasız insan..
Yeraltının iki lideri..
Savaştan...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ballarım. Bu saatte yayınlamak pek mantıklı olmasa da birkaç kişiye bu gece yayınlanacağıyla ilgili söz vermiştim. Uzuunca bir bölüm oldu, keyifli okumalar.
350K🎉
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
(Kombin.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uçağımın merdivenlerinden inerken, telefonumu uçak modundan çıkartmamla Alparslan'ın aramasının ekranıma düşmesi bir olmuştu. Siyah güneş güneş gözlüklerimi gözüme geçirdim ve aramayı onaylayarak telefonu kulağıma götürdüm. "İndin mi bebeğim?"
"Şimdi indim." dedi merdivenin son basamağını da aşarak yere ayak basarken. Fransa'daydım.
"Tamam, dikkatli ol. Ben sana ne diyeceğim.."
"Ne diyeceksin?" Telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırarak, Fransa'daki bana özel uçak pistimin ortasında beni bekleyen adamın elindeki Mercedes'imin anahtarlarını aldım ve adama teşekkür ettim.
Ben, pistime getirilmiş arabama binerken Alparslan tekrardan söze girdi. Mahzende olmalıydı. Ben bir işim dolayısıyla Fransa'ya gelmiştim, İstanbul'daki işlerse ona kalmıştı.
"KML'den yarım ton kadar EAA Witness Eite Match alacağım." Atış yeteneği epey olan bir tabanca türünden söz ediyordu. "Ayarlar mısın?"
"Ayarlarım." dedim arabayı çalıştırarak pistin çıkışına doğru sürmeye başlarken. Aradan içinde korumalarımın olduğu iki siyah BMW benimle beraber hareket etmişlerdi.
"Bir bakmam lazım ama, tahminen otuz yedi milyon civarı tutacak." dedim düşünürcesine. Net fiyat hakkında kontrol etmeden bir şey söyleyemiyordum ama yaklaşık olarak bu şekilde tutardı.
"Sevgili indirimi yaparsın artık?" dedi Alparslan muzur bir şekilde. Alay ediyordu.
Hafifçe güldüm. "Sevgilim vallahi bana gelişi bu kadar."
