Goldilocks'un cenaze günüydü. Hiç kimse onun nasıl öldüğünü bilmiyor. Parkta o gün bizimle birlikte olan diğer çocuklar ortadan kaybolmuştu. Kazadan bu yana hiçbirini bir kez bile görmedim. Acaba onları da mı öldürmüştüm?
En yakın arkadaşım Anna'nın yanında dikiliyordum. O benim tek arkadaşımdı. Benimle sadece o dalga geçmezdi. Bütün bunların suçlusu olduğumu da bilmiyordu. Sanırım bilmese daha iyi.
Hislerime belli bir yön vermeye başlamıştım. Mesela, onun canını yakmak beni gerçekten iyi hisettirmişti. Görünüşte beni korkutan, berbat bir şey, şimdi hoşuma giden bir durum olmuştu. Bu durumdan artık korkmuyorum. Yaptığımdan utanmıyorum. Ve kimse de suçlunun ben olduğumu öğrenmeyecek, bu da düşüncelerimde rahatlamayı sağlıyor.
Etrafıma bakındım. Herkes siyah kıyafetler giymiş, Goldilocks için gözyaşı döküyordu. Birden bu hareketlerini anlayamamıştım, nelerin olup bittiğini merak ediyordum.
Hiçbir şey hissetmiyordum.
YOU ARE READING
RUBY'NİN GÜNLÜĞÜ 2: ANNE ➵ TÜRKÇE ÇEVİRİ (+18)
HorrorGeçmişe bir bakış. Ruby Greene'nin annesi, Janice Bell. Ruby doğmadan önce olanlar. NOT: Ruby'nin Günlüğü hikâyesini okumadan bunu okumamanız önerilir! This story belongs to @katiem333 and I have the permission to translate it.