62.BÖLÜM: GERİ DÖNÜŞ

6K 558 1.4K
                                    

Fleurie- Sirens

Ganyos & Bolshiee- Rivers Run Red

Evet, sonunda geldim! Gecikme için üzgünüm ama son zamanlarda epey yoğun bir şekilde hastaneye gidip geldim. E ülkenin durumu da malumdu, bir süre yazmaya devam edecek enerji bulamadım. Neyse, geç olsun ama güç olmasın diyerek sizi bölüme alıyorum!

Satır arası yorumları lütfen ihmal etmeyin, +1000 yorum gelirse çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar!

Bazı anıları hiçbir şey unutturamıyordu

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Bazı anıları hiçbir şey unutturamıyordu.

Tıpkı İstanbul'da geçirdiğim o ilk yalnız geceyi, o gecede hissettiklerimi hiçbir şeyin, hiçbir zaman bana unutturamadığı gibi. Çünkü o gece, cenin şeklinde yatağa kıvrılıp gözlerimi kapattığımda kendime ilk kez bir söz vermiştim. O sözü hiçbir zaman unutamamıştım, ilkler insanın zihninde iz bırakıyordu.

Yaşadığım her anı Orman olarak yaşayacak, ölürken de Orman olarak gözlerimi kapayacaktım. Annemin bana koyduğu bu ismi, vaktim dolana dek yaşatacaktım.

Kendime bu sözü verirken beni değiştirecek hiçbir şey olmadığını düşünüyordum çünkü o zaman göremiyordum; gözlerimde perde değil, saflığın yarattığı bir buğu vardı. Hayata karşı dik ama bir o kadar da tecrübesizdim.

Oysa şimdi görüyordum; dünyada herkesi değiştirecek kadar acı var.

Karşımda duran aynadan, acının değiştirdiği o kadına baktım; omuzların aşağısına kadar sarkan koyu kestane rengindeki dalgalı saçlar, solgun duran açık renk bir ten, kurumuş dudaklar, cansız bakan orman yeşili gözler... Tüm bunlar aynıydı, tüm bunlar yıllardır değişmemişti ama bakışlar... İşte, asıl değişim oradaydı.

Bir aynadan kendime bakıyordum ama o bakışlar öylesine yabancı hissettiriyordu ki, artık tepkisizdim, sadece sorguluyordum. Bu ben miydim? Acı insanı bu denli değiştirebilir miydi?

Gözlerimi önümdeki lavaboya indirip anlık bir kararla musluğu açtım ve avuçlarımı suyun altına uzattım. Musluktan akan su avuçlarımdan taşmaya başladığında hızlıca suyu yüzüme çarptım, üç dört kere aynısını tekrarlayıp musluğu kapattığımda ellerim lavabonun kenarlarından tutundu. Bu sefer başımı kaldırıp aynaya bakamadım.

İki gündür kendimle yüzleşiyordum. Her şeyi hatırladıktan sonra, aynı acılarla ikinci kez karşılaşmak psikolojimi alt üst etmişti. İyi olmadığımın farkındaydım, sadece zihinsel değil bedensel olarak da çok zorlanıyordum. İki gecedir sabahlara kadar ağlamıştım ve bu yeni yeni toparlayan bedenimi çok kötü etkilemişti. Bunlara rağmen ayaktaydım, iyileşmeye çalışıyordum.

Onun için.

Yorgun bir nefes alıp vererek ellerimi lavabodan çektim ve arkası üstü birkaç adım attıktan sonra kapalı klozet kapağının üstüne oturdum. Dirseklerimi dizlerime yasladığımda ellerim saçlarıma gitti, gözlerim dolarken sanki bir an olsun aklımdan çıkmıyormuş gibi yine onu düşündüm.

Y A N G I NTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang